View Single Post
Eski 02-07-2014, 18:12   #125
ozanemre
Ağaç Dostu
 
ozanemre's Avatar
 
Giriş Tarihi: 29-02-2008
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 277
Kum Zambağı-Koruma Altındaki Kumul Florası ve Yapılaşma

Bilinen büyük bir çalışmanın derlemesini yaparak, Şile deki kumullarda yapmış olduğum araştırma ile genel bir durum değerlendirmesinde bulunmak isterim.

DHKD tarafından yıllar önce yapılan çalışmada, Karadeniz’in güney sahillerinde doğal habitatın korunması gereken 15 kumul alandan birisi olan “Şile Kumullar” sahası, 7 km uzunluğunda, 111 hektarlık bir alanda konumlanmıştır.

Plaj kumları kuzeyli hakim rüzgarlar tarafından Kumbaba mevkii ile Sofular, Alacalı, Doğancılı ve Kurfallı köylerinde içerilere doğru sokularak kıyı kumullarını oluşturmuşlardır. Karadeniz sahil şeridi üzerinde bulunan 12 kumul alanından ikisi Şile ilçesi sınırları içindeki Kumbaba ve Sofular-Sahilköy kumullarıdır. (1)

(1) (BYFİELD ,A.,ÖZHATAY,N. 1996. Türkiye’nin Kuzey Kumullarının Korunmasına Yönelik Rapor.DHKD (Doğal Hayatı Koruma Derneği) ve FFI (Flora and Fauna İnternational), Ek:3, İstanbul.)

Belirtilen kumullar üzerinde Türkiye’ye endemik kumul bitkilerden Şile ile özdeşleşmiş yeşil yapraklı, beyaz çiçekli, soğanlı bir bitki olan KUM ZAMBAĞI (Pancratium maritium) Temmuz-Eylül ayları arasında gözlemlenebilmektedir.

Dünyada Yunanistan, Fransa ve İspanya sahillerinde bulunan Kum zambağı (Pancratium maritmum); ülkemizde Kırklareli, İstanbul (Kilyos-Şile sahil şeritlerinde), Bolu, Bartın, Sinop, Samsun, Giresun, Trabzon, Antalya, Mersin ve Adana’nın kumlu sahillerinde doğal olarak bulunmaktadır.

Türkiye kıyılarında kumul alanlarda yayılım gösteren, ancak giderek nesli tehlike altına girmeye başlayan, tıbbi amaçlarla da kullanım potansiyeli bulunan kum zambağı; biyolojik çeşitlilik bakımından Göksu Deltası’nın önemli soğanlı bitkilerinden biridir. Biyoçeşitlilik yönünden korunması ve geliştirilmesi gereken bir türdür.

Alandaki yayılış durumu, envanteri ve biotop haritası çıkarılarak koruma çalışmaları daha sağlıklı yürütülebilir.

Amaryllidaceae familyasına ait olan Pancratium cinsinin Türkiye’de doğal olarak yetişen tek türü olan kum zambağının, güzelliği ve zarafeti temsil eden beyaz çiçekleri Temmuz ve Ağustos aylarında açar ve ortalığa hoş bir koku yayar. Soğanları yaklaşık 5 cm boyunda olup, kumulların 15 -20 cm derinliğinde bulunur. Deltada rüzgarla sağa sola savrulan zambaklar, kum tepelerinin güzelliğine bir kat daha güzellik katarlar.

Kum zambağı bitkisi, doğal yaşam alanları olan kumul sahillerin büyük bölümünün plaj olarak kullanılması, insanlar tarafından çiğnenmesi, çiçeklerinin koklamak ve evlerini süslemek için koparılması ve soğanlarının toplanması nedeniyle nesli tehlike boyutuna ulaşmış bir türdür. Kokulu ve dekoratif çiçekleri ile doğal alanında önemli bir süs bitkisi olma niteliğine sahip kum zambakları içerdiği 150’den fazla olan alkaloid nedeniyle pestisit ve tıbbi bitki olma özelliğinde taşımaktadır. Arizona Eyalet Üniversitesi Kanser Araştırma Enstitüsü’nde yapılan bir araştırmada ise antikanser etkili bir madde olan Pancratistain’in; Pancratium maritimum’da bulunduğu tespit edilmiştir.

Ülkemizde kum zambağına benzer binlerce soğanlı bitki bulunmaktadır. Bu bitkilerin korunması için doğa severlere büyük görevler düşmektedir.(2)

(2) (Baytop T 1984 Türkiye’de Bitkiler ile Tedavi (Geçmişte ve Bugün). İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Yayınları No: 40.
Pettit GR 1995 An investigation of the Amaryllidaceae genus Hymenocallis. Journal of Natural Products 58, 5, 756-759.
Yaltırık F, Efe A 1996 Otsu Bitkiler Sistematiği Ders Kitabı. Istanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Yayınları No: 10.)


Evet şimdi ne durumdayız...

Kıyıdan içeriye kadar 1 km kadar uzanan kıyı kumulları eskiden bir kumul sistemi üzerinde gelişebilecek bütün bitki örtüsü tiplerine sahipken, günümüze kadar ki süreçte;

-Yapılaşmalar (Üniversite, Yurt, Kurs, İlköğretim Okulu, Otel vb..)
-Kumul tepelerinin düzleştirilmesi (Okul ve Yurtlara ulaşım yolları, tesisleşme)
-İllegal kum alımları (Şile kumu şifa kaynağı ve inşaat malzemesi olarak da bedava...çek götür)
-Kontrolsüz aşırı kullanım nedeniyle yer yer çukurlaşmış, erozyona uğramış, kalitesini ve özelliklerini yitirmiş alanlar.(tesisleşme, insancık popilasyonu, ulaşım....)


Şile yalnızca denizi ile değil, sahip olduğu diğer doğal zenginlikleriyle de çok önemli bir ilçedir. Yaklaşık 1 km’lik bir alan kaplayan kumul sistemi, batı ucunda Kumbaba Tepesi’nden bitişiğindeki tepelere kadar uzanır. Kumul sistemini çevreleyen sulak alanlar, sarp kayalıklar, orman ve çalı bitki örtüsü bölgenin doğal zenginliklerine olağanüstü katkıda bulunur.

DHKD’nin sürdürdüğü çalışmalar sonucu, Şile-Sahilköy Kıyıları, Türkiye’nin Önemli Bitki Alanları’ndan biri olarak belirlenmiştir. Şile-Sahilköy Kıyıları 6 tanesi Türkiye’ye endemik olmak üzere, toplam 16 nadir bitkiye ülke çapında ev sahipliği yapar.

Bunlardan üçü [kum incisi (Aurinia uechtritziana), Karadeniz salkımı (Silene sangaria) ve sahil sığır kuyruğu (Verbascum degeni)] Türkiye’nin imza attığı uluslararası Bern Sözleşmesi kapsamında koruma altına alınması gereken bitkilerdir.

Yaklaşık 1 km’lik iç hattı kaplayan kumul sistemi, batı ucu itibari ile Şile Kumbaba Tepesi bitişiğindeki tepelere kadar uzanan alanda yer yer setlerde Kum Zambağı popülasyonu ve lokal alanlarda kumul bitkileri yaşamını, günü birlikçi ziyaretçilerin bırakmış olduğu çöpler arasında sürdürmeye çalışıyor.

Kumbaba Kumul Tepesi ve Doğancılı-Alacalı kumulları I.Derece Doğal Sit Alanları ilan edilmiştir. Ben madenden, kum ocaklarından, kamu ve özel binalardan ve yapılaşmadan başka bir şey görmüyorum..

Daha çok fotoğraf ve bilgi paylaşacağım.

Esen kalın.

Eklenen Resimler
     
ozanemre Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön