Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi İsmail Karagülle
Organik yerine , doğal , ilaçsız, geleneksel üretim,
gibi kelimelerle sağlıklı yiyecek tarifi yapılmalı .
Köylerde nüfusun azalması köylünün değil yönetenlerin uyguladıkları politikalar yüzündendir.
Köylerde araziler deden kalma ve hisseli , siz deden kalam köyüme gidip ev yapacağım deseniz , hissenize onlarca dönüm pay düşse dahi ev yapamıyorsunuz . Kaçak falan yaptınız elektirik alamıyorsunuz.
Ev yaptınız tarım yapmak isteseniz hissedarlardan muvafakat almanız lazım . Nereden bulacaksınız hissedarlar kentlerde kaybolmuş bulamazsınız .
Tek çare izale-i şuyu ,yani arazinin bölünemezliğine hüküm kurdurup satılıp parasının bölüşülmesi.
O zaman da dışarıdanbirilerinin ihaleye girip fiatı yükseltmesi neticesinde dede yadigarı arazinin elden çıkması ve memkeketten tamamen kopmanız anlamına gelir ki kolay kolay her bayiğit bu işe girişemez.
Tarım arazileri büyük şirketlere peşkeş çekilecek ve o köyün sahipleri de sonunda ya kentlere göç etmek veya sonunda dede toprağındfa ırgat olmak zorunda kalacak .
İş kötüye gidiyor. Bu tesadüfen değil yöneticiler tarafından bilhassa uygulanan politikalar ile yapılıyor.
|
bu söyledikleriniz bizim duruma çok uyuyor, annemin dedesi köy ağasıymış ve çok yeri varmış ama maalesef hiç oğlu olmamış
11-12 tane kızı olmuş, her birini isteyene vermiş kızlar farklı köylere dağılmış, bu kızların en az dört çocuğu olduğunu düşünün ( 6 olanda var ) 50-60 hissedar oluyor, sonra teyzelerden vefat edenler oldu ve şimdi torun çocukları var ( yani bizler ) tam sayıyı bilmeme imkan yok
yazın köye gitmiştik eniştem arsaların bir kısmını gösterdi , hatta "şu karşıki dağ sizin ailenin" dedi düşünün artık arsaları geçtim dağ varmış
peki biz ne yapabiliyoruz? hiç birşey, nerden bulucaz o kadar hissedarı,normalde kimse gitmiyor ama bir ev yapmak için imza istendiğinde arsalar kıymete bindi, kimse vermek istemedi bir sürü gereksiz şeyler yani, bu yüzden bizden kimse ilgilenmiyor, köylü kullanıyor arsayı