Çit Tarzı Yetiştiricilik Üzerine bir Deneme: Doğru Bilinen Yanlışlar, Yanlış Bilinen Doğrular
Forumda ‘ceviz yetiştiriciliğine yeni başlayacak olanların soruları’ bölümüne baktığımda karşılaştığım tablo şu şekildeydi:
Acemi bir cevizci adayı siteye giriyor. Kafasında çit dikimi için planladığı fidan sayısı ve piyasadaki kitaplarda yer alan hayali verim senaryolarından oluşturduğu ağaç başına verim hesabıyla çok umutlu ve heyecanlı. Bu işe bir an önce girişip altın yumurtlayan tavuğa sahip olmayı, 6. yılda tüm giderlerini çıkarıp 10. Yılda köşeleri dönmeyi planlıyor.
Foruma girer girmez şokla karşılaşıyor. Klasik yetiştiriciliğin duayeni ağabeylerden bir araba fırça yiyor ve neye uğradığını şaşırıyor. Ağabeyler diyorlar ki “Çit dikimi diye bir şey olmaz. Bu dikim sistemleri fidancıların çok para kazanmasından başka bir şeye yaramaz. Sık dikersen ağaç ışık görmez, verim düşer. Dallar birbirine girer, rüzgarda dallar birbirine sürtünür ve kırılır. Ağacını rahat ilaçlayamazsın, antraknoz gelişir. Bir 3,5 – 4 metreye bak, bir şu ceviz ağacına. Bizim sürgünlerimiz bile yılda 2 metre uzuyor. Bu mesafe hemen kapanır, ağaçları çıkarmak zorunda kalırsın. Kalanların taç yapısı da bozulur. Zaten ağaçları çıkarmak için iş makinasını bile sokamazsın, başka yere de nakletsen bunlar tutmaz. Fidancıları zengin ettiğinle kalırsın. Ayrıca bu tür sistemlerin gerektirdiği yüksek teknolojili aletler bizde bulunmaz.”
Acemi cevizci adayı kem küm edecek oluyor, “Ama bütün dünya yapıyor, biz niye yapama…” diyecekken laf gene ağzına tıkıştırılıyor ve “Bu konular çok tartışıldı, isteyen istediği gibi diksin” denilerek konu kapatılıyor.
Bu tabloyla karşılaşınca duayen ağabeylerin de, çit dikimi yapmak isteyenlerin de konu hakkında yeterince bilgilenmemiş olduğuna kanaat getirdim. Çit tarzı yetiştiriciliğin ne olup olmadığı hakkında kafalar çok karışıktı. Ağabeyler dünyada neden 40 yıl önce başlayan bu trendin hızla yaygınlaşmakta olduğunu açıklayamıyor, acemiler de bu yetiştiricilik tarzının aslını bilmediklerinden ağabeylerin ‘haklı’ gerekçeleri karşısında hemen geri adım atıyor ve pes ediyorlardı.
Biraz kitaplara bakınca her iki tarafa da hak verdim. Çünkü Türkçe hiçbir kaynakta çit tarzı yetiştiricilik üzerine tatminkar bilgi yoktu. Bunun üzerine, “iş başa düşüyor” dedim ve bu konuda bir şeyler yazmaya karar verdim. Bu yazı da kolay okunması için bölüm bölüm yayınlanarak bir iki haftada bitirilecek. Umarım herkes için yararı olur.
(Devam edecek)
|