View Single Post
Eski 27-06-2014, 12:28   #34
pria
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,527
Ömrüm boyunca en azından 500 köyü ve köylüsünü yakından tanımışımdır..Köylerden çok işçi aldım, çalıştırdım..

Genelde yoksul dağ köyleri kaldı aklımda; onlar daha saf, bozulmamış ve çalışkandır..
Pomak köylülerini severim..Hergün 40 işçi alıp çalıştırdığım yıllarda hiç üzülmedim, aldıkları parayı kuruşu kuruşuna haketmişlerdir..bir de türkmen, kızılbaş denilen köylüleri severim..

....

Bizim kasaba 3 bin nüfuslu nerdeyse..İnanın, parasıyla işinizi yaptıracak adam zor bulursunuz..Bulsanız da yarım yamalak çalışmasıyla çağırdığınıza pişman eder birçoğu..
Koca kasabada bula bula dürüst, gözünüzün arkada kalmayacağı iki kişi bulabilmek çok acıdır..

....

Ben köy ve köylüden çok sıkılıyorum artık..Geriyor onlarla diyalog kurmak çoğunlukla..
Örnekler vereyim:

Zeytinliğimi ilk kurarken selamsız sabahsız, kolay gelsin bile deme nezaketini göstermeden yanıma gelip benden bilgi soran bir köylüye teknik hiçbir bilgi vermedim ve bu şahısa aradan 14 yıl geçmesine rağmen hala ısınamıyorum..
14 sene önce bana sarfettiği ''kimse anasının karnında öğrenmiyor bu işleri'' lafını unutamıyorum..Hala beni görünce yardım istiyor..Son olarak gittiğimde zeytinlerin ilaçlanmasını sordu, ''benim fazla bilgim yok, git ziraate danış'' demeden edemedim..
Yani, ufacık bir ''merhaba..kolay gelsin'' deme ihtiyacı hissetmeden yanıma gelip akıl danışanlardan nefret ederim.
Kaba sabalık dizboyudur köylerde..

...

Yine biri var..Zeytinlik sahibi..İşi olmadığı zamanlarda ya yanından geçerken görmezden gelir, selam bile vermez..verse de ''n'aber Adnan aga'' der..
Ama işi düşünce bir kibarlaşır bir kibarlaşır ki..Anında ''adnan abi'' olursunuz..
Nefret ederim.Hiçbir bilgilendirme yapmam böylelerine..

...

Hasetlik, fesatlık, çekememezlik, işini baltalamak, arkanı dönünce aleyhinde dedikodu yapıp fısıldamak çok yaygındır.Nefret ederim.
Bu yıl köyde bir tek benim zeytinlerde zeytin var..Hem de oldukça bol..
Ama ben bunu genelde söylemiyorum..Biliyorum çünkü başıma neler geleceğini..Yıllar önce söylediğiniz, uyardığınız hususları tekrar tekrar yeniden anlatmak sıkıyor beni..
Bir zeytinlik sahibine ''bu yıl bende oldukça fazla zeytin var'' deyince suratının haritası değişti, kızardı..
Komşusunun bahçesinin güzel olmasını bile çekemez birçoğu..''Allah daha bol verir inşallah'' lafını pek duyamazsınız..

...

Yine İstanbul'da çalışan ama aynen benim gibi kıraç bir alana çok güzel bir bahçe kuran bir arkadaşım var..Sık sık dertleşiriz..
Çok bilgilidir..Benden kat kat ilerdedir..
Zevkle sohbet ederiz..
Bu dostum en son bana '' Adnan abi, evde babamla bile anlaşamıyorum, bahçede ben ne desem de o kendi bildiğini yapıyor, en son taa Denizli'de getirdiğim ender bitkileri bunlar pek birşeye benzemiyor diye söküp atmış..İnan bazen gidip bahçedeki tüm fidanları baltayla kesip, bir daha köye dönmemeyi bile düşünüyorum'' diyebildi bana..

....

Köyde en çalışkan ve gayretli, cesur, bilgili iki genç var..Çok başarılı çeltikçilik yapıyorlar..Çarşıya indiğimde en güzel sohbetleri onlarla yaparız genelde..
Bu yıl barajlarda su olmadığı için çeltik ekimine izin verilmedi ama bu iki delikanlı hemen Konya'dan usta bir sondajcı getirip 2o bin liraya derin kuyu vurdular ve denize çok yakın yerde tatlı su buldular 300 dekar çeltiğe yetecek kadar..Anlattığı şeyler öylesine korkunç ki..
Çekememezlik, işini moralini bozmağa çalışma, ürkütme ne ararsanız var yakın çevre ve tanıdıklarından..
En son kayınçosu, sırf ona cereyan sıkıntısı yaşatmak için 2 bin lira karşılığında trafodaki hakkını bir başkasına devretmiş..Öylesine kinli ki..
''Adnan abi, bana gelip söylese, inan 5 bin lira verirdim'' diyor öfkeyle..

...

Ben 15 yıl önce hem de akrabam olan birinin, köyde ormancıların yakaladığı odun yüklü traktörünü onu hiçbir avukata göndermeden ve yoldurmadan benim internette bulduğum Yargıtay kararlarını ekleyerek ve basit bir dilekçe yazarak Mahkeme'ye git ver kurtar traktörünü dediğim bu kişi yıllar sonra benden çeltik için kiraladığı 14 dekar yerin icar parasının üstüne yatmağa kalktı..Sözleşme yaptığım için alabildim 3 bin lirayı..

...

Köyde zaten çok yorulduğum için çok geç giderim kahveye..
Çünkü o yorgunlukla, yanıma gelip te birilerinin dangıl dungul, abuk subuk konuşup keyfimin kaçmasını istemem..
Kahvehaneler biraz boşalmağa başlayınca gidip kafamı dinlerim çarşıda..

...

Yani, köy ve köylü karşıdan çok güzel sevimli görünebilir ama içine girip yakından tanıdıkça olumsuz şeylerle tanışmanız, hayal kırıklığına uğramanız çok olasıdır.

Tabi..bunlar sadece köylerimizde değil..artık her yerde...Zihinsel ve ahlaki çürümenin dizboyu olduğu ülkemizde, güvenilir, gerçek dostluk yapabileceğiniz insan sayısı enderdir.

En iyisi, fazla yüz göz olmayıp yüzeysel ilişkilerle köydeki kişisel uğraşlarınızı,hayatınızı sürdürmektir.
Çok dikkatli ve özenli olmak gerekir köy hayatında..
Yaptığınız en ufak hata size pahalıya malolabilir ve pişman olabilirsiniz köyde yaşamanıza.

Yazılacak o kadar çok şey var ki..Gelmişim 60 yaşıma, abuk sabuk insanlarla keyfimi, neşemi kaçırmak pek istemiyorum artık..

pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön