aslen dünyalıyım ve dosttum.doğum yerim İstanbul...bizimkilerde öyle doğmuşlar...
en sevdiğim müzik beni dans ettiren herşey ..özellikle de klasikler,, kendi kendime hiç bilip anlamadan zırt pırt bale yaparım..ev bile bu ise uygun hazırlandı..ben kudurabileyim diye salon bomboş,,koltuğumuz filan yok,,gerekirse yanlarda 2 basamak var oraya oturuyoruz.. ben biraz yerde yaşarım.. ve mutfaktan tuvalete uçuşarak dansla giderim..leyla da başladı şimdi...

))))))güzel **** çirkin...ritm isterim duygu isterim ama fazla slow sevmem ahlayıp ağlaşan şarkı duydum mu kaçarım..neşe isterim..tempo severim...
mankenlik bana göre sadece bir iştir işte...vücut ölçüleri devrin estetik anlayışına uyanın çalışabildigi...sırf daha fazla gereksiz zımbırtı alın diye özendici faktör..ve sektör...
ülkemizde mankenlik tarihi çok yeni...hala da tam yurt dışındaki standartlarda değil...75 den önce ajans bile yoktu...90 dan önce de büyük defile.... alırdın topukluları giderdin fabrikaya orada özellikle de anadolu da ki magaza sahipleri kıyafeti görerek seçebilsin diye giyip gezinirdin..90 dan sonra tv kanalları dergicilik vs başladı da iş gelişti,,ben o geçiş dönemini bizzat yaşadım..sonradan gelen herşey gibi kendine gelmesi, entegre olması, uyumlanması zaman ister..şu an ne durum da hiç bir fikrim yok..işi bıraktığım andan sonra hiç ilgilenmedim...yılda 1 kere gönül eğlendirmeye kıramayıp çıktığım yıldırım mayruk defileleri hariç hiç o ortam da olmadım.
kıvılcımcım bu çok geniş konu...
mankenlik hakkındaki şu an ki düşüncelerim katı aslında..
hepimizi parası sağılacak inek gören anlayışın, bizleri daha çok ve gereksiz para harcatmaya yönlendirirken havuç olarak önümüze salladığı işte bu tipler gibi ol ki sende yetersiz olma durumu...ne hoş düzen di mi?? önce belli bir kalıbı öne çıkar,ki kimse aynı yaratılmamış sonra diğerlerini hakir gör,yetersiz hissettir sonra da eee siz de ööle olun canım al şunlardan bunlardan de....eee tabii bedava olmaz çalış köle...gerekli şeyler olsa anlıcam ama...bu iş için gençliğin doğal güzelliğini malzeme yap 30 yaş üstü de maddi manevi perişan olsun ... ayyy ayyyy ayyyy
okadar çok kaynak boşa harcanıyor ki... neler yapılır oysa...
anlayıp fark ettiğimde neler hissetmiştim....para için çalışmak zorunda olup hem de işi bööle görmek bir dönem kendimden nefrete götürüyordu. çaresiz hissetmek ne demek öğretti.
politika bana uymaz çünkü zaten tanım gereği çok yüzlülük demek..ben fazla tek yüzlüyüm neysem o olmaya önem veriyorum olabildiğince...siyasi görüşümü tam anlatan bir parti yok.. özgürlüğe demokrasiye aşığım...ve insanı yargılamadan kabul etmeye...eğer toplumda beğenmediğimiz bişiler varsa bunu yapan ve düzeltmesi gereken de yine o toplumdur..marslılar diil...

)))
ama dedim ya siyesete bulaşmam..politika bana göre değil...