Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi s.serdar
Bu yıl Ankara kırsalında ve bahçe evimizin coğrafyasında yılan sayısında çok artış var. Herkes şimdiye kadar olmadığı kadar çok sayıda yılanla karşılaşmış olmaktan şikayetçi. Komşuların kimi kükürt kimi katran denedi ama sonuç nafile.
|
Yılan sayısında artış olduğu doğrudur, biz de pek karşılaşmazdık. Soğuk tedirgin edici bir canlı.
Bu hafta biraz daha rahattım, en azından oturduğum sandalyeden fırlayıp fırlayıp kalkmıyordum ve bahçe içinde tedirgin de olsam dolaşıp, iş yapabildim. En önemlisi tekrar karşılaşmadık.
Kükürt, katran, müzik, rüzgâr gülü gibi şeylerin faydası olacağına inanmıyorum, ben. Oldukça geniş bir alan ve bu sayılanları hangi kıyıda hangi köşede uygularız?
Bir de bizim sağ ve sol kıyılarımız eni bir metreden fazla taş duvarla çevrili. Bu taş duvar tarla sahiplerinin yıllar içerisinde oluşturduğu, tarlasından çıkan taşları hep atarak oluşan doğal bir sınır. Oğlum ve eşim buraların bir yılan yatağı olduğunda hem fikir. Dikkat edeceğiz artık.
Biraz da çiçek adasındaki bitkiler seyreltme yoluna gidilecek. Örneğin bir kaç kök dikilen margarit papatyalar dört beş metrekare yer kapladı, aralarında her türlü canlı barınır.
Boyumu geçmişler.
Kirazları kesiyoruz. Doğru dürüst meyve vermiyorlardı ve hastalıklarıyla uğraşmak zor. Bir de buraya uygun değil sanırım, baştan hiç dikmesek daha doğru olurmuş. Yerlerine zeytin dikilecek.
Kesilen dallardan çıkan kirazlar, onu da bahçede unutmuşuz.
