View Single Post
Eski 20-06-2014, 00:30   #90
jinekolog1959
Ağaç Dostu
 
jinekolog1959's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-03-2013
Şehir: Ankara
Mesajlar: 120
AVUSTRALYA'DA CEVİZ YETİŞTİRİCİLİĞİ

Dün internette bulduğum 2000 yılında yayınlanmış İngilizce bir makalede, Avustralya’da cevizcilik sektörünü geliştirmek üzere 6 yıl sürmüş bir araştırma okudum. Benim yaptığım işlere çok benzer şeyler yapılmış olması dikkatimi çekti. Benimkinden çok çok beter topraklarda çok büyük bir başarıyı yakalamışlar ve bugün dünyada ceviz üretiminde söz sahibi olmağa başlamışlar.

Avustralya’da da geniş dikim mesafeleri, verimsiz çeşitlerin kullanılması, sulamanın ve ağaç terbiyesinin modern yöntemlerle yapılmaması gibi nedenlerle, kuvvetli topraklarda dahi ortalama verim hektarda 1.5 tonu geçemiyormuş.

Araştırmacılar, Güneydoğu Avustralya’da çok büyük yer kaplayan sığ ve marjinal topraklarda da cevizin, toprakta uygun değişimleri yapmak şartıyla, ABD ve Fransa’daki verim miktarlarını yakalayacak şekilde başarıyla yetiştirilip yetiştirilemeyeceğini araştırmışlar.”Kırmızı-kahverengi” diye adlandırılan toprakla kaplı bu çok geniş arazilerde, üst toprak (topsoil) sadece 15 cm kadarmış ve hemen akabinde yoğunlaşmış ve sertleşmiş bir killi katman olan alt toprak (subsoil) başlıyormuş.

Bu topraklarda bazı modifikasyonlar yaptıktan sonra kurdukları bahçelerde 6. Yılda 1.9 ton/hektar üretim miktarını yakalamışlar ve 10-12 yaşında hektarda 4 ton olan hedeflerini yakalayabileceklerini görmüşler. Aslında verimi daha da arttırmaları mümkünmüş ama ceviz kalite ve kalibresinden fedakarlık etmemek için üretim hedeflerini 4 ton/hektarla sınırlamışlar. Yaptıkları şeyler özetle şöyle: Juglans hindii anaçları üzerine aşılı chandler türü cevizleri kullanmışlar, proje kapsamındaki bahçelerin yarısında alt toprak iyileştirme faaliyeti olarak sıralarda 2 metrelik bir şerit üzerinde 10 ton/hektar jips uygulamasını takiben 80 cm’den riperleme yapmışlar, yarısında hiçbir alt toprak iyileştirme faaliyeti yapmamışlar. 6x3 metrelik çit dikimi yapmışlar. Sıraları, 50 cm yüksekte oluşturdukları sırtlarda konumlandırmışlar. Damla sulama çift hat olarak uygulanmış ve zamanlamasını ve miktarını da tansiyometre ölçümleriyle belirlemişler. Tüm sahaya ryegrass dedikleri bir yem bitkisi ekmişler. Köklenmeyi yüzeyde tutmak için, yüzeyde biyolojik faaliyeti ve organik maddeyi arttırmak için 2 metrelik bir şerit halinde sıralarda 10 cm kalınlıkta saman ile malçlama yapmışlar. Yaptıklarının hepsi bu.

Alt toprak iyileştirmesi adına yaptıkları jips uygulaması ve riperlemenin, kontrol grubuna göre ağaç gövde çapları ve ceviz verimine hiçbir ilave katkısının bulunmadığını gözlemlemişler. Jipsin zamanla yağışlarla topraktan yıkanarak kaybolduğunu, onun yerine organik madde miktarının arttırılmasının çok daha faydalı olacağını keşfetmişler. Yani bu berbat toprakta bu muhteşem verimi sağlayan, asıl olarak yüksekte sırtların oluşturularak köklerin kullanabileceği toprak hacminin sağlanması ve sık dikim.

İngilizce bilenler için google'da 'Australia walnut hedgerow' yazılınca ilk çıkan pdf dosya. Orijinal dosyayı indirip bir göz atmakta fayda var.

İngilizcesi olmayanlar için bazı bölümleri tercüme edeyim:

“The walnut trees in the project trial demonstrated that walnuts could perform well on the shallow, fragile soils if the soil is managed carefully. The results lead to the conclusion that a deep, non-stratified soil, however desirable, is not essential for successful walnut production. Whilst it is acknowledged that deep soils of uniform texture do provide useful buffering against poor irrigation practice or wet weather flooding, in the absence of these soils, a move to shallower soils need not have a negative impact on productivity. The trend towards high-density planting has led to a restriction in the size of the tree canopy, and a corresponding decrease in the size of the root system of each tree, is further evidence that a walnut orchard can be productive on a shallow soil.”

“Proje kapsamındaki ceviz ağaçları, toprak uygun şekilde düzenlenirse, sığ ve marjinal topraklarda da performanslarının iyi olabileceğini göstermişlerdir. Araştırma sonuçları, derin ve tabakalar içermeyen bir toprağın, her ne kadar arzu edilir olsa da, başarılı bir ceviz üretimi için şart olmadığını göstermiştir. Üniform bünyeli derin toprakların zayıf sulama uygulamaları veya aşırı su yüklenmelerine karşı faydalı bir tamponlama sağladığı bilinmesine karşın, böyle toprakların yokluğunda daha sığ topraklara yönelinmesi, verimlilikte bir düşüşe neden olmak zorunda değildir. Yüksek yoğunluklu dikim trendi, taç boyutlarını kısıtlamış, buna bağlı olarak da kök sistemlerinin küçülmüş olması, sığ topraklarda da bir ceviz bahçesinin verimli olabileceğine dair önemli bir ipucu vermiştir.”

“Walnuts (Julgans regia) are thought to do best on fertile, deep, well-drained, non-stratified, loamy soils. In deep soils a few roots have been reported to grow to a depth of 3 metres but even in these soils, >75% of the roots are found in the upper 60-100cm of soil (Probesting 1943, Catlin and Schreader 1985)”

“Cevizin en iyi olarak verimli, iyi drene olan, katmansız, tınlı topraklarda yetişeceği düşünülür. Derin topraklarda 3 metreye kadar uzanabilmiş birkaç kökün varlığı rapor edilmişse de, bu topraklarda dahi köklerin %75’inden fazlası toprağın üst 60-100 cm’inde bulunmuştur.”


“ The project attempted to show that walnut trees can be grown on shallow,
poorly-structured surface soils provided the soils are first modified so that water, oxygen, mechanical resistance and nutrients are at levels that are not limiting to root growth.”

“Bu proje, kök büyümesini sınırlamayacak miktarlarda su, oksijen, mekanik direnç ve besin sağlanacak şekilde toprak modifiye edilirse,ceviz ağaçlarının sığ ve kötü strüktürlü yüzeyel topraklarda dahi yetiştirilebileceğini göstermeyi amaçlamıştır.”


“Under the guidelines of the Tatura system of soil management, we increased the volume of soil by moving the topsoil from the traffic line onto the treeline to create a bank in the area where tree root activity is highest.”

“Tatura (araştırmanın yapıldığı bölgenin adı) sistemiyle toprak yönetimi rehberliğinde, trafik hattındaki (sıra arasındaki) yüzey toprağını sıra üzerine naklederek (kullanılabilir) toprak volümünü arttırdık ve kök aktivitesinin en yüksek olacağı bölgede bir sırt oluşturduk.”

“The application of gypsum is only a short-term solution but for a longer term solution organic matter should be included. Organic matter can create and maintain larger aggregates in the soil due to organic bonds that bind small soil particles together (Panagiotopoulos and Gardner 1990)”

“Jips uygulaması kısa vadeli bir çözümdür, daha uzun vadeli çözüm için organik madde eklenmelidir. Organik madde, organik bağların küçük toprak partiküllerini birbirine bağlamasıyla toprakta daha büyük agregatlar oluşturup bunları muhafaza edebilir.”

Bu yazıyı okuyunca marjinal sayılabilecek toprağımda sık dikim, yüksekte sırt dikimi, toprağın organik maddesinin arttırılması için yaptığım çalışmaların karşılıksız kalmayacağına dair inancım bir kat daha pekişti.


Herkese iyi hafta sonları, sağlıcakla kalın.

jinekolog1959 Çevrimdışı   Başa Dön