Mayıs ayı Ankara'da olduğu gibi bahçemizde de çok yağışlı ve gök gürültülü geçti. Şimdiye kadar oldukça düzenli olan elektriklerimiz, her gök gürlemesinin ardından uzun süreli kesintiye girdi. Elektrikler gidince su kuyularımızın dalgıç pompaları ile su şebekemizi çalıştıran hidroforlarımız devre dışı kaldığı için kendi hidrofor sistemini çalıştırmak, gerektiğinde aydınlatma ve televizyon için sık sık jeneratörümüzü çalıştırmak zorunda kaldık.
Maaşımın önemli bir bölümü jeneratörün benzin parasına gittiği gibi milli içkimiz ayranı biraz fazla kaçırdığım bir gece elektrik sistemindeki 0-1-2 anahtarı ilgili pozisyona almayı unuttuğum için geri gelen TEK'in şebeke elektriği jeneratörü arızalandırdı. 85 kiloluk bu aleti evin bodrum basamaklarından sürükleye sürükleye yukarıya tek başıma çıkardım. Servisini arayıp bahçeden aldırtıp Ankara'ya gönderttim. Tamiri yapılıp gelen aleti tekrar bodruma indirmeden önce iyi çalışıp çalışmadığının kontrolü amacıya veranda da tuttum ve çalıştırdım. 15 sene önce aldığım ve son 10 senedir pek kullanma olanağı bulmadığım bu aletin bundan sonra ne kadar yaralı ve vaz geçilmez olduğuna kanaat getirdim.
