Bu tartışmaya bende acizane fikrimi söylemek isterim.
Bence işin özü saplantılı olmamakta. "Sırf kütükten bonsai olur", "sırf tohumdan olur" veya "sırf bundan,şundan olur" gibi bir düşünceye kapılmak çok yanlış. Bence hepsinden olur. Yeterki bakış açınızı ve yaratıcılığınızı geniş tutun. Elbete bu yaratıcılık ve bakış açısını geniş tutmakta öyle çanak anteni ayarlamak gibi bir şey değil elbet. Sizin bir konuya ne kadar odaklanma,izleme, bakma (görme değil), hızlı öğrenme yeteneğinizlede alakalı bir şeydir bu.
Gelelim şu meşhur kurallara. Daha öncede forumda bir kaç defa belirttim. "Kuralları bilmek çok ama çok önemli, ama elbete her şey değildir." diye. Eğer sizin o güne kadarki birikimlerinizde, deneyimlerinizde, yaratıcı yeteneğinizde bir aksaklık varsa, siz o ağaçta istediğiniz kadar tüm kurallara uymuş bile olsanız ağacınız güzel bir ağaç olamayabilir, dahası sizi yansıtmaz.
Bugüne kadar izlediğim videolarda ilk dalı arkadan çıkan çok güzel ağaç bile gördüm.
Benim bu konudaki felsefem şudur; eğer çalıştığım malzeme (ağaç) bana bildiğim kurallar ve kalıplar ölçüsünde bana yardımcı oluyorsa zaten çalışması rahat oluyor, fazla düşünmeye ve kafa patlatmaya gerek kalmıyor. Yok eğer bu kuralların ve kalıparın dışında kalıyorsa ozaman bende yeni denizlere ve yeni ufuklara yelken açıyorum. Ağacı daha etraflıca inceleyip onu nasıl güzel bir hale getirebilirim diye düşünüyorum. Buda benim bonsai konusunda kendimi daha fazla geliştirmeme neden oluyor.
Ben %50 kurallar diyorum, %50 yaratıcılık diyorum. Her ikiside çok önemli. Bazen biri öne geçerken ötekisi geride kalabilir. Yeterki güzel ağaç ortaya çıksın.
|