Hayırlı Akşamlar,
Sayın beingobserver, Özelden de mesaj atıp adresinizi bildirebilirsiniz ya da
leventaliketen@gmail.com adresine mail atarak da. Ücretine gelince, nasip olur da bir gün Bursa'ya gelirsek bir çay içirirsiniz ödeşiriz. Zaten elimdeki mikroları kendim kullanmaya kalksam 250 sene kadar gider gibime geliyor
Sayın Kızıltan'ın gönderdikleriyle 500 sene
Benim de biten makrolarım oldu. Yarın torba fiyatlarını alıp bir inceleyim. Buradan da yayınlarım.
Sülfürik Asit konusuna gelince bu benim boyumu aşan bir soru. Bu soruya daha önce de aslında farklı başlıklarda cevaplar verildi. Burada da yazacak olan arkadaşlar vardır; yazarlarsa seviniriz.
Sayın MeyveliTepe, Kullandığım Kalsiyum Nitrat CaN206 * 4 H2O, 236,15 g/mol yazıyor etiketinin üzerinde.
Besin dersi çalışırken siteden araştırma yaptım ve araştırma notlarıma N %11, Ca %16 yazmışım.
http://www.agaclar.net/forum/239212-post49.htm
http://www.agaclar.net/forum/239855-post70.htm
http://www.agaclar.net/forum/240510-post83.htm
Bu başlıkta bunlarda bu değerler yazarken hiç bir itiraz gelmemiş. Hatta hesaplamalar hep bu yönde yapılmış. Birçok arkadaşımız gibi bende buradan öğrenmeye çalıştım. Eğer bir yanlışlık varsa iş taa buralara kadar gidiyor demekki.
Ama ben
http://www.agaclar.net/forum/1248568-post408.htm burada zaten yapacağım formülü yayınlamıştım. Orada dikkatten kaçmış sanıyorum ki kimse uyarmadı. Hatta hatalı mikro hesaplamasını bile Sayın AteşKaptan ve sizin sayenize düzeltmiştim. Sanırım o günlerde gözden kaçmış herkes tarafından ve ben de hatayı bu şekilde devam ettirmişim
Sayın AteşKaptan Mikrolardaki hesabı yapabilmem için geçen yayınladığı tabloyu orada da yayınlamış ama gözden hep kaçmış.
Son olarak
... Formül şöyle : N-P-K-Ca-Mg-S = 145 - 72 - 306 - 208 - 47 - 98
mikro elementler yukarıdaki kullandığım son formülasyonu kullanacağım.
diye belirtmişim ama mevcut formülü yapmışım yine.
H.body, H.Resh, Ateş Kaptanın daha önce yayınladığı formüller, de dahil internetten bulduğum formüllerle 9 ayrı formülü alt alta yazıp, 3. evreler için ortalamalarını alıp, değerleri sıfırlamaya çalışmışım gibi görülüyor notlarımdan.
Şu ana kadar bu formülden eksik gördüğüm tek şey, bir kaç yazı önce bulduğum notlardan tahmin ettiğim mikro eksikliği hissettim. Çinko, Molibden ve bor. Onları da biraz artırdım son yaptığım eriyikte. Belki de söylediğiniz değerlerin fazlalığının yarattığı sorunlardır bana mikro gibi gelmiştir.
Gerçekten uyguladığım formül bu. Son bir ayda bazı hatalar gözlemledim. Araştırmalarımda bir birine yakın sonuçlar görünüyor. Yani bir şeyin eksikliği fazlalığı, başka bir elementin eksikliğine fazlalığına çok benziyor. Bunun anca iyi bir eğitimden sonra algılanabileceğine inanıyorum.
Ama gönderdiğim kaynaklara göre makrodan çok mikro eksikliği belirtileri vardı. Yukarıda yazdığım Çinko, Molibden ve Bor eksikliği. Dallar çabuk kırılıyordu, kalsiyum miktarının artırılması yazılı bir çok kaynakta. Gönderdiğim formülün üzerine yaklaşık 50 gram kadar artırdım. Domatesler geç kızarıyordu ve bazıları küçük kalıyordu, okuduğum kaynaklarda potasyumla ilgili olduğu yazıyordu. Bir miktar potasyum miktarını da artırdım. Tabi bunlarla birlikte azot miktarı da arttığı için son hazırlamamda amonyum nitrat kullanmadım.
Belki de yanlış yorumlamış da olabilirim.
Son hazırladığım besinle birlikte, bitkilerin besin tüketimi inanılmaz arttı. Bitkilerde bir canlanma da gözlemledim. Kızarmayan domatesler kızarmaya başladı. Olmayacak yerden yeni çiçekler açıyor. Elim çarptığımda bile kırılan dallar sallasam da kırılmıyor. 15 günde bunlar olur mu bilemiyorum ama gözlemim bu. Dün gece hazırladığım depo, biraz önce baktığımda tamamı bitmişti yine. Yaklaşık 50 litre. EC oranını 2.2-2.5 arası tutuyorum. PH da 5-6 civarında. PH'ı net söyleyemeyeceğim zira kara lahanayla test ediyorum

Sadece 5-6 aralığında olduğundan eminim.
Bir de şunu belirtmek isterim. Bunca yaptığım hataya rağmen benim bir çok amatör arkadaşımda olmayan avantajım olduğunu düşünüyorum.
Sıcak bir iklimdeyim. Güneş harika. Doğuşundan batışına kadar hiç bir engel yok. 3. kat damındayım. Yani yerden yaklaşık 15 metre yükseklikte olduğundan hava yerdeki kadar yakıcı sıcak değil. Esinti oluyor. Nem aşağıdan düşük. Yani Hava, Su, Işık avantajım belli ki birçok hatayı örtbas ediyor.
Ayrıca gözlemimi daha paylaşmak istiyorum. Belki yanılıyor olabilirim ama benim yaşadığım bir gözlem.
Geçmiş resimlerde fark etmişsinizdir. Küçük bir PVC borusunu akan su kültürü gibi mevcut depoya bağlamıştım. Marulda kullandığım kırılan bir boruyu böyle değerlendirmiştim.
Buradaki deliğe domates dallarından kırıp koyduğumda 1 haftada köklenme başladı, 15 günde inanılmaz kökler oluşturdu. Aynı yere çiçek de ektiğimde aynı sonucu alabiliyordum. Hem hızlı köklenme yaşanıyor, hemde çabuk büyümeye başlıyorlardı. Çalışma sistemi sürekli akansu dan ziyade, domates sulaması başlayınca bu boruya da su geliyordu. İçerisine hava taşı da koymuştum. Yani her sulama başladığında hava da veriliyordu.
Çiçek kökleri, kuruyan yaprakları ve içindeki yosunlanmadan dolayı kaldırdım. Gri bir plastik şişe içerisine hava taşı koydum. Yine depodaki besinden hemen her gün eksildikçe koydum. Ancak şu ana kadar köklendirmeyi başardığım bir domates olmadı. Akan su borusunda kırıp ektiğim hemen hepsi tutmuştu. Bunda bir tanesini bile tutturmayı başaramadım. Perlit içerisinde denediklerim de aynı başarıyı göstermedi. Çoğu tutmadı.
Ve bir deney daha yaptım. Kırdığım dallardan, mevcut domateslerin köklerinin yakınına, sulama kazığının hemen yanına diktim. Hemen hepsi köklendi ve bulunduğu yerde çiçek bile açtı.
Ben bundan şu sonucu çıkartıyorum. Bu tamamen kendi kişisel yorumum. Bilimselliği olmayabilir.
1- Aynı besin deposuyla beslenen diğer köklü domateslerden gelen suyla, bağlantılı çalışması (akan su olması kaydıyla) köklenmeyi hızlandırıyor. Yani diğer köklü domateslerle bunların arasında bir etkileşim oluşuyor. Ütopik gelebilir ama öyle düşünüyorum.
Bunun doğru olup olmadığını gözlemlemek için perlite bir dal dikip, depodan gelen sudan her gün döktüm. Aynı zamanda biraz önce bahsettiğim gibi, köklü bir domatesin kökünün yakınına, biliyorsunuz onlar da perlit içerisinde, damlama kazığının yanına diktim.
Ayrı olan ekim köklenmeden çürüdü ve yosunlandı. Diğeri köklendi ve yaşamına devam ediyor.
Aralarında bağ olduğu sürece sanki dalın köklenmesi için diğer bitkilerden yardım geliyor. Aynı tanktan alıp başka bir kapta ektiğiniz dalda ise bağın koptuğu bir şekilde anlaşılıyor.
Dikkat ederseniz evre formülü de değil, mevcut büyük domateslerde kullanılan besinle devam ediliyor.
Ben bu olayı bilimsel bir yöntemle açıklayamam. Ama bağı kopardığınızda bu iletişim kopuyor. Yani bitkiler arasında bir iletişim olduğu, köklü bitkilerden ayırmadığınız sürece bu bağın devam ettiği gibi bir sonuç çıkıyor.
Garip ama gerçek!
Belki de sadece bir tesadüften ibarettir.
Saygı ve sevgilerimle...