|
Sevgili -Esin- yeni evlendiğimde kayıvalidemin bahçesinde 3 renginden vardı, mor, beyaz ve pembesinden ama onlar daha katmerli gibiydiler dolu dolu ben onlara bayılırdım ozamanlarda.
Kayınvalidem hiç tohum almazdı, her sene yere düşen tohumlardan kendileri çıkarlardı, dediğiniz gibi gerçekten de istilacı ve arsızlardı, kendileri çıktıkları için çok erken çimlenirlerdi ve erken baharda tomurcuklamaya başlardı, kayınvalidem onların hangisi ne renk açacağını biliyordu ve 3 renkten de bahçede kalması gerektiği kadarını bırakırdı fazlalıkları söker atardı, o dönemden aklımda kalmış ve sürekli kafama takılırdı ama isimlerini bilmiyordum ta ki Ağaçlar nette bir üye arkadaşımızın bahçesinde görene kadar.
Ağaçlar net sayesinde hazeran çiçeği ile ben tekrar buluştum, seneler sonra ilk defa geçen sene tohumlarını bulup ektim ama pek iştahlı olmadılar bana biraz yavan gibi geldi o yüzden de hiç tohum almadım, Aralık ayının başında Ankara'ya dönüş yapmak üzere ben hazırlanmaya başladım, çiçeklerimin hangisi gidecek hangisi kalacak derken bir de baktım ki bahçede hazeranlar düşen tohumlardan çimlenmeye başlamışlar, pek te umursamadım açıkçası.
Ankara dönüşümüzde ne göreyim hazeranlar yarım metre boylanmışlar öylece bakakaldım, şimdi daha çok sevdim onları nasıl olduysa bir tanesi de pembeye dönüşmüş ki geçen sene yoktu daha da mutlu oldum, sanırım erken çimlendiklerinden dolayı erkenden çiçeklendiler sevgili Esin.
Bu sene tohumlarından kesin alırım ama yere dökülmelerine de müsade ederim daha güzel oluyorlar, doğa işini biliyor.
Aslında bazen düşünüyorum da bitkiler hakkında, hangi tohum ne zaman ekilir, nasıl ekilir diye bocalayıp duruyoruz bazen, oysa doğada bitkiler çiçeklenirler ve tohumları yere dökülür ertesi yıl tekrar çıkarlar ama o kışı düştüğü yerde geçirirler katlamasını tamamlar.
Acaba diyorum ki ben de mi tohumlar dökülürken toplayıp hemen eksem de dışarıda toprakta geçirseler, bu bir çok bitki için geçerlidir, hangi bitki hangi zamanda tohumunu dökmeye başlarsa hemen toplayıp ekmek doğru olur mu diye düşünmüyor da değilim açıkçası. Bu gidişle bitkilerle kafayı bozacağım herhalde... üüf aman yeter kafam şişti.
|