Yol kenarına saksısıyla koymuşlardı, sanırım evde istemedikleri için. Gelip geçerken gördüğüm kadarıyla kışın soğuklarını hep dışarda geçirdi, sulandığını da görmedim. Önünde durduğu dükkana sorduk annemle "sahibi yok" deyince canlı kalan uç sürgünlerinden 3 tane aldık. Şimdiki halinden memnun gibi.
Tohumdan yetiştirmeye çabaladığım kolyoz(coleus) ya da yaprak güzeli. Şubatın ortasında ekmiştim. Şimdi büyükçe bir saksıya geçecekler, daha hızlı büyürler diye umuyorum. Karışık yazan paketten hepsi aynı tür çıkınca biraz canım sıkıldı ama yine de çok sevimli geliyorlar. Sanırım elimde büyüdükleri için
Ruj çiçeğim. Ona ne zaman baksam;
"saçlarını dağıtırsın,
rüzgarlara bırakırsın,
sen sevmeye yaraşırsın,
seni sevmeyen ölsün" şarkısı aklıma geliyor. Çiçek tomurcukları çıkmıştı, şehir dışına çıktığımda susuz kaldığından galiba döktü hepsini. İnşallah tekrar tomurcuklanır.
Son olarak Yelken(Barış) çiçeğim. Zahmetsiz bir güzel. Üstelik salonun havasını da temizliyor.
