Uzun süredir sayfamda paylaşımım olmamış. Merak edenlere anlatmak isterim son günlerde yaşadıklarımı...
Benim hayvan sevgim malumunuz. Evdekiler dışında dışarıda da elimden geldiğince canları beslemeye çalışıyorum. Bahçe tarafından hiç ayrılmayan bir yaban gülüm vardı: Panda. Neden mi yaban gülü? Henüz 7 aylık kadar olan bu can, neredeyse doğumundan beri bahçede olmasına ve sürekli besliyor olmama rağmen bir kez dahi sevdirmedi bana kendini. Ama öyle de güzel ki!

Yabani olunca kısırlaştırmak için yakalayamadan, kendi daha bebek denecek kadar küçükken hamile kaldı bizim kız. 8 Mart sabahı alt balkonda duran kedi evinde yanında 4 minik güzellikle beraber yatıyordu Panda.

Çok halsiz ve bitkin göründüğü dikkatimi çekti ama doğum yorgunluğu olduğunu düşündüm en başta. Süt olsun diye en sevdiği yiyecekleri koydum önüne. Yine de yolunda gitmeye bir şeyler vardı. Bahçede kıpırdamaya bile mecali yoktu güzel kızımın. O haline rağmen analık duyguları ağır basıyordu. Hep yavrularına sarılıyordu. Yavruların altındaki bezi değiştirirken yavrulardan biri kutudan düştü diye hemen müdahale etmişti bana. Ogün akşamüzeri ne Panda ne de yavruları yoktu ortalarda. Başka bir yere taşımış, bir işyerinin balkonuna. Gittim buldum ama yabani olduğundan alamadım elbette. İşyeri sahibiyle konuştuk, başka kedilerin de eskiden orada yavruladığını ama erkek kediler hep yavrulara zarar verdiğini anlattı adam. Sanki anlamış benim Panda ertesi sabah yine bana taşımıştı yavrularını. O hasta haliyle nasıl taşımış, analık ne yüce bir duygu! Belki de hissetti durumunu ağırlaşacağını ve bana güvendi yavruları adına...