Haklısınız isyanınızı anlıyorum. Çamlıhemşin'de yapılacağı söylenen Dilek Güroluk santralini ilk duyduğumuzda biz de isyan etmiştik. Yanlış hatırlamıyorsam 1995 senesiydi.Yargıda kazanılan zaferle biz de derin bir oh çektik. Benim anlayamadığım konu şu:
Bu yeni bir konu değil.30 yıllık bir geçmişi var. Neden karşı çıkmak için bitmesini bekledik. Şu aşamadan sonra ne yapılabilir? Madem deniz kendisinden alınanı geri alıyor. Yolu yapanlar ellerini kafalarının arasına alsın çözümünü de üretsin.
Herhalde yola karşı çıkan arkadaşlarım şunu ileri sürüyor: Yol sahilden geçmemeliydi. İçeriden geçmeliydi. Yani dağları denize paralel uzanan bir bölgede zaten miras yoluyla bölüne bölüne mendil kadar kalmış olan vatandaşın arazisinin üzerinden geçe geçe kamulaştırma davalarıyla uğraşıla uğraşıla (ki çoğu zaman muhatapların tespiti bile yıllar alacak) geçsin bu yol. Herhalde dünyanın geri kalan kısmının artık karayollarından tamamen vazgeçtiği; insanların artık uçarak ulaşım sağladığı uzay çağına girince yol da tamamlanırdı.
Beni yanlış anladınız. Sadece bu ülkede yolu öyle yapmayın da şöyle şöyle yapın diyebilecek; yol yapma işinden anlayan hiç mi mühendis yoktu? Neden bir tanesi çıkıp da biz böyle olacağını söylemiştik ama bizi dinlemediler. Maliyet hesabı yaptılar da işin kolayına kaçtılar falan diyemiyor.
Olan olmuş. Olumlu yanlarını görelim. Şimdiden sonra yapabileceğimiz en iyi şey yıkıp eski haline getirmek mi ki bu zaten mümkün değil. Yıkımı durdurmak. Erozyonu durdurmak. Kirliliği durdurmak. Hatta en önemlisi bölgede radyoaktif kirlilik gerçekten var mı cihazları getirtip ölçmek..
Birey olarak üzerimize düşeni yapalım. Deterjanı asgari düzeyde kullanmaya çalışıyoruz. Suyu ölçülü kullanıyoruz. Kağıtları gereksiz yere harcamıyoruz. Plastik maddeleri ayırıp alınsın diye çöpün yanına koyuyoruz. Camları ayırıyoruz. Şimdi de sıvı atık yağları ayırmaya başladık.
Biz bireyiz ancak bunları yapabiliyoruz. Asıl görev bürokrasiye düşüyor; yargıya düşüyor, fabrikatöre düşüyor. Vallahi gemi batınca hepimiz birden boğulacağız ve paranın artık hiçbir işe yaramadığını da o zaman göreceğiz. Yukarıda söylemeye çalıştığımsa şuydu: Karadeniz'e bir yol gerekiyordu. Keşke gerektiği şekilde yapılsaydı. Yeteri kadar tartışılsaydı.
Düzenleyen malina : 04-07-2007 saat 12:32
Neden: paragraf
|