Bence bu sıradan bir eğlence olmakatan öte bir şeydi. Yurdumuzun her tarafında, köylerimizde çook eski zamandanberi yapılagelen değişik adlarla anılan geleneksel toplantılardan biri oldu.
Gerçi bu toplantıların bizim köyde öyle yüzlerce yıla varan çok eski bir tarihi yok. Şimdi başkanlığını Orhan ÖZEN Bey ve İkinci Başkanlığını da Ali YEŞİLYAPRAK Bey'in Yaptığı dernek kurulduktan sonra yapılmaya başladı. Bu da yaklaşık onbeş yıl eder.
Bizim bilemediğimiz eski tarihlerde yapılan bir şenlik varsa, onu da Derya, Köy'le ilgili araştırmaları sırasında belki ortaya çıkarır.
Ama dediğim gibi sanki Dede Korkut kitabından çıkmış bir toyda idim. Öyle sımsıcak öyle candan. Bizim için hazırlanan gölgeliklerin altına oturduk. Genci yaşlısı köylülerimiz gelip misafirlerini herbiri ayrı ayrı selamladılar. Hoş geldiniz dediler. Bu arada, daha önceki ziyaretlerimizde köyde bulunanlar Müjgan Hanım'ı sorup selamlar gönderdiler. Yenildi, içildi. Sohbet edildi. Çalıp çığrıldı.
Bir de samah izledik.
"DAR'a DURMA." Samaha katılanlar, saf tutup, kıyam ediyorlar.
Sevgili Dark'ın #311 deki ilk resmi de samahtan bir başka görüntü.
Secde ediyorlar.
Koca meydanda çıt çıkmadan huşu ile izlendi. Bilenler gülbank sırasında alçak sesle eşlik ettiler.
Bilenler bilir. Ben bilmeyenler için, bidiğim kadarnı söyleyeyim:
Samah bir oyun değildir. Cem, ya da cem ayini denilen ibadetin bir parçası olarak, ya da başlıbaşına ayrı da yapılabilen bir ibadettir.