Sn. murat doğan, size sonuna kadar katılıyorum.
Keşke kurtarabilmiş olsaydınız, ne yazık ki onun için artık çok geçmiş.
Ağaçlar yerlerinden sökülüp açık kökleriyle sokağa atıldıktan sonra malesef onları kurtarmak için çok kısıtlı bir zaman aralığı kalıyor. Hava şartlarına göre bu süre onbeş dakikaya kadar düşebilir. Biz bu yönden şanslıydık.
İlginiz için teşekkür ederim.
Sn. Charlaux, ağacımız gelişimine devam ediyor. Sürgünleri oldukça uzadı.
Aslında bir problemi de var, uçlardan gelişime devam ederken alttan en eski yapraklarından başlayarak karartıp döküyor bir süredir. Aslında beklediğim de bir durumdu, bu kadar yapay bir ortamda herşeyin kusursuz gitmesi elbette pek mümkün değildi.
Ağacın maruz kaldığı olumsuzluklar var.
Örneğin en başta, direk ışık almaya aşık bir ağacın tam gölgede kalıyor olması. Ağacı dış etkenlerden korumak için mecburen iç mekanda bakıyorum, direk ışık alması da başlarda sakıncalı, terlemeyi arttırıp ağacı yoracaktır diye gün içinde direk ışığı hiç almadan, mümkün olduğunca aydınlık bir noktaya konumlandırmıştım.
Farkettim ki ağacın camdan daha uzak kalan tarafında bariz şekilde daha fazla dökülme var. Bende geçtiğimiz hafta, artık ağacın gücüne de güvenerek onu tam balkon kapısının önüne çektim. Aslında bulunduğu yerden sadece bir metre kaydırdım fakat burada çok daha fazla aydınlık alacağı gibi günbatımından önceki son bir saatte yatay güneş ışınlarını direk olarak da görebilecek. Bunun büyük fayda sağlayacağını düşünüyorum.
İç mekanda hava akımlarından yoksundu. Bu durum bazı besinlerin yukarı taşınmasında olumsuz etki yapar. Son iki haftadır yeni aldığım bir fanla ağaç üzerinde hava akımı yaratıyorum. Ağacı yormayacak şekilde, yapraklarını hafifçe titretip, yeni ince sürgünlerini belli belirsiz kımıldatacak kadar bir akım oluyor bu. Şimdilik bu kadarı kafi diye düşünüyorum.
İster istemez ısı farklılıkları oluşuyor. Gün içinde makul bir ısıda olan ev akşam soğumaya başlıyor. Biz eve gelip ağacın bulunduğu salonu 26-27 derecelere kadar ısıtıyoruz. Ardından sabaha kadar 6-7 derece kadar bir düşüş yaşıyor ve gündoğumuyla tekrar biraz yükseliyor.
Bölgemizde doğalgaz olmadığı için elektrikle ısınıyoruz malesef, o da sürekli olmadığı için stabil bir ısı sağlayamıyoruz. Bu durum gelişmiş bir ağaç için çok sorun olmasa da böyle hassas bir ağacı, saydığım diğer şartlar kadar olmasa da bir miktar olumsuz etkiliyordur diye düşünüyorum.
Ancak çok da endişelenmiyorum. En önemlisi, gelişim devam ediyor. Durmadığı sürece çok da korkmaya gerek yok. Bu yaptığım ortam geliştirmelerinin de etkisini kısa sürede göreceğimi sanıyorum.
Ayrıca ağaç artık kritik süreçten çıkmaya yaklaşıyor. Hatta şimdi takvime bakınca farkettim, bugün tam üçüncü ayı doluyor.

17 Ekim'den beri bizimle.
Mevsim itibariyle sıkıntılı bir dilimde olsak da bu geride kalan süreyi gelişerek atlatmış olması sevindirici. Hatta ağaç uyanık ve gelişim gösteriyor olmasından dolayı, geçen sürede köklerini yeterince oluşturduğunu da düşünerek bu haftasonu yapacağım sulamayı güvendiğim bir gübreyle yapmayı planlıyorum. Bu, ağacın alacağı ilk gübre olacak. Şimdiye kadar sadece IBA, fungusit, vitamin, eser element ve aminoasit takviyeleri ile son sulamasında şelatlı demir takviyesi aldı. Artık düşük dozlu NPK almaya hazır olduğunu düşünüyorum.
Daha bol ışık, daha iyi bir hava sirkülasyonu, biraz daha etkili bir gübrelemeyle umarım bahar aylarına kadar devam edeceğiz.
Ardından balkona çıkacak ve umuyorum coşacak.
Umuyorum daha fazla sorun yaşamadan o günleri görürüz.
Bir fırsatta güncel bir fotoğrafını eklerim.
İlginiz için teşekkür ederim.