View Single Post
Eski 05-01-2014, 22:47   #359
leventali
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 09-08-2013
Şehir: Mersin
Mesajlar: 617
Uzunca bir zamandan sonra yeniden merhaba tüm dostlara.

Baktım da en son mesajın üzerinden neredeyse bir aya yakın zaman geçmiş. Günlerin, saatlerin acelesi var sanki. 4 nala koşturuyorlar.

Bugün yorucu bir gündü. Serada marulları hasat ettikten sonra, kullanılan sistemin temizliğini yapmamıştım.

Nedeni sadece üşengeçlik.

Bedeli, belki yarım saatte temizlenecek sistemi 3-5 saatte anca temizleyebilmek!

Fotoğraf makinesi yeğenlerimde kaldığından resim de çekemedim. Temizlik esnasında yaşananlar ayrı birer tecrübe imiş. Nasip olursa paylaşırım.

Domatesler çoştu, biberlerden ikinci üçüncü hasatı mangal başında bir güzel yemek nasip oldu, üvey evlatlık bıraktığımız fideler artık huzura kavuştu. Onlar için yeni bir düzenek kuruldu. Resimleri de nasipse yakında eklerim.

Anlayacağınız bugün tüm günüm seranın bakımıyla geçti. Bir de iç temizliğini yaptık mı, bu ayı kurtardık sayılır.

Uzunca bir süre ağaçlara uğramadım. İşlerimin yoğunluğu, teslim etmem gereken sürenin kısıtlılığı, hem serayla hemde ağaçlarla ilgilenmemi olanaksız kıldı.

Teslim süresi olan işlerim vardı. Söz ağızdan çıkar, teslim ettik.

Şimdi başka bir sözümüz vardı ağızdan çıkan, onu da nasip olursa bitirip 2014'e ertelenmiş sözler bırakmadan devam etmek istiyorum.

Sevgili İsmail Karagülle ve Kızıltan'a da buraları boş bırakmadıkları için ayrıca teşekkür ederim.

Merhaba beingobserver, iyi dilekleriniz için teşekkür ederim. Faydalı olabilmişsem ne mutlu. Ayrıca kişisel mesajlar ayrı bir güzellik de katıyor üzülmeyin. Yeter ki mesajlar birilerini hedef almasın ya da polemik yaratacak ve ayrı bir başlık konusu olan konular olmasın. Çorbada tuz her zaman iyidir.


Merhaba beingobserver, Sizin de iyi dileklerinize teşekkür ederek sorularınızı yanıtlamaya çalışayım. Aslında bir sonuç raporu hazırlıyordum ama önceki yazımda bahsettiğim gibi, işlerim mani oldu. Ama o da hazırlanıyor. Orada aklınıza gelmeyen çok sorunun da cevabını bulacaksınız.

Sorularınızın başına numara koyarsanız, hangi soruya cevap verdiğim bir başka arkadaş tarafından da daha kolay bulunur. Ben sırayla sorularınızı cevaplayacağım:

* Malzeme listesinde bulunan 150'lik boru alınmadı. Tüm sistem 110'luk boru üzerine inşa edildi.

* Sistem deposunda 200 litre ve 4 x 25 litrede borularda bulunan suyla birlikte sistem toplam 300 litre suyla çalışıyor. Sistem çalışmaya 1 EC ile başladı. Fidelerin alışma süreci olarak önerilmişti. Yaklaşık (emin değilim) 1.5 - 2 litre arasında bir eriyikle başladı.

* Benim üretim sürecim biraz sancılı geçti. İlk olduğu için bayağı hatalar yaptım. Sistemi bir süre 1.2 EC de çalıştırdım. Ama öneri üzerine 1.6 EC ye çıkardım.

Fideler büyüdükçe ve 1.6 EC de inanılmaz ölçüde besin tükettiler. Yazılarımı okuduysanız bazı günler 1 litreye yakın besin ilave ettiğimi biliyorum.

Ama kendi tecrübelerim ışığında şunu söyleyebilirim. 10 - 15 litre arası besin eriyiğine ihtiyaç duyar benim sistemimdeki özellikler. Yani 60 marul, 300 litre su ile.

* Tüm suyu değiştirdikten sonra bir daha değiştirmeye fırsat kalmadı 30-35 gün içinde hasada gelmişti ürünler. Büyük sistemler için konuşmayacağım ama benim sistemim kadar olan bir sistem için sanırım 20. gün bir su değişimi ve hasada kadar devam etmek uygun olur diye düşünüyorum.

* Hasatta marulları tahlil ettirmedim. Bu tahlil işi dışarıdan bakıldığı kadar kolay ve ucuz bir şey değilmiş.

* Marul sisteminde hemen tüm eriyikleri kullandım Marul eriyiğim bittiğinde elimde bulunan diğer eriyiklerle devam ettim. Deney deneydir. Salatalık, biber, domates ve marul eriyikleri kullanıldı sistemde. Belki de o yüzden yiyenler "İnanılmaz lezzetli" diyorlardı

Son cümle işin şakası ama, maalesef yazdıklarımın gerisi doğru. Aslında son cümle de doğru. Adana grubu üyeleri canlı canlı test ettiler

Perlitte domates ve biber ekili. Orada da sadece domates eriyiği kullandım. Bir miktar salatalık da kullandım.


Soğukluk, siz sorunca baktım , semiz otu imiş Bizim burada böyle derler.

Azalan besinlerin bulunması devrim niteliğinde olmaz inanın bana. Sadece iyi bir laboratuvar desteği ve Ar-Ge'ye ayrılacak zamanla bu iş çözülür. İnsan geninin haritası çıkartıldı üstadım, bu ne ki?

Bilgisiz olduğumuz konuları gözümüzde hep büyütmüşüzdür. İnsanoğlunun genel karakteri bu. İnsanoğlunun bu özelliğini de en iyi batılılar kullanmıştır. Pireyi deve yaparak göstermişlerdir bize.

O yüzden pire kadar mal edip, deve yüküyle satmışlardır bize. Ama iletişim çağı, yeni kuşağın bu çağın araçlarını yoğun kullanması, artık develeri sıkıntıya sokmuştur.

Bu kuşağı hayranlıkla, kıskançlıkla izliyorum.

Saygı ve sevgilerimle...

leventali Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön