Sayın Ankafar'ın söylediğini nasıl da unutmuşum. Teşekkür ediyorum kendisine. Hemen bir tecrübemi de aktarim.
Büyük kasaya perlit doldururken, 2 çuval aldı, her çuval 200 litre, büyük kovaya yarım su doldurdum, ve küçük bir tasla perliti içerisene boşalttım. Hortumun ucuna bahçe sulama fiskiyesi takıp sürekli üzerine tutarak, çabucak ıslattım. Ona rağmen etrafa perlit saçılıyor. Bunun damda olmamın da etkisi var.
İlk çuval yarımdı, bu şekilde yaptım. Açılmamış çuvalda yanlarına bıcakla delik deldim, altlarına da, çuvalın ağzını açıp, fiskiyeyle su tuttum. Böylece ilk alımlarda perlit uçmasını önledim.
Küçük bir uyarı daha eklemek istiyorum. Perliti iyice yıkamanız gerekiyor hemde bir parça derin kapta. Tozlar, alakasız maddeler dibe çöküyor.
Buna rağmen sistemi çalıştırdığımda bir sürü toz depoya inmişti. Çünkü, düzleme yaparken, fedeleri ekerken, naylonu çekerken, kazıkları çakarken, yine ezilmeden kaynaklı sanırım ufalanma oluyor.
Sayın Kızıltan,
Fazla oksijenin insana bile zararı var. Sorun az oksijende. Dağlarda yetişen bitkilerin daha sağlıklı, daha güçlü olmasının sebebi belkide budur. Oksijen.
Bir amatörün ölçmede zorlanacağı en zor element olduğunu sanıyorum. Çünkü bunu ölçen aletler pahalı.
Bugün akşam bir tecrübemi daha paylaşacağım. Bilgili kişilerin de yorumuna muhtaç bir tecrübe. Resimlerle daha iyi anlaşılacağından, resim çektikten sonra yazacağım. Akan su için iyi bir gözlem...
|