Bak sana bir anı daha, inşallah burayı da mühürletmeyiz
Evin inşaatı bitince, dama, şimdiki seranın olduğu yere yani, 15 m2 kapalı bir oda yaptırdık. Bizim sıkma, börek, mangal eksik olmaz damda. Sonra yavaş yavaş annem orayı küçük bir eve çevirdi. Dama çıktığımızda aşağı inmek için gerek kalmayan. Tek oda bir ev gibi oldu.
Yazları biz çoğunluğu damda geçiririz.
Babam rahmetli olduktan sonra burayı kullanmaz olduk. Sonrada ben orayı özel ofisim yapmaya karar verdim. Geldiğimde kafamı dinleyeceğim vs.
Gidip güzel bir fayans aldım. Yere döşeteceğim. Komşumuz da var fayans ustası. Söyledik, dedi 150 tl ye yaparım. Dedik gel yap.
Malzeme yazdırdı aldık. Bekliyoruz tabi. 1 gün, 2 gün, 3,4,5...
Tabi benim tepe attı bir gün.
Gidip bir fayans malası aldım. Şu taraklı olandan. Bir o eksik.
Kızıma dedim, burayı ikimiz yapacağız. Hem fayans yapmasını öğrenmiş olacağız. Herkes gülüyor.
Eğri büğrü fark etmez. Teşhire çıkmayacağız ya yapacağız.
Yarıya kadarını ben yaptım yarıya kadarını o. Güle oynaya. Ustalardan seyrettiğimiz kadar. Youtube de sağolsun biraz tabi
Şimdi bir evi döşe desen döşerim. O 15 m2 de neler neler öğrendik.
Hatta bizim fayans ustalarının kullanmadığı ne kadar güzel plastik malzemeler çıkmış Avrupa'da.
Hani derler ya kötü komşu adamı mal sahibi yaparmış diye, kötü esnaf da beni bir şeyleri öğrenmeye itiyor.
Ben esnaf para kazanmasın demiyorum, kar etmesin demiyorum. Zaten böyle bir şey eşyanın tabiatına aykırı. İyi de kar etsin hatta. Ama insafsız kara karşıyım. Bir de bu işten para kalmaz deyip yapmamalarına karşıyım. Yani işiniz 10 tllikse, boşver, 1000 tl likse emrin olur abi.
İşin büyüğü, küçüğü olmaz...
Sen bu başlığı açmazsan burada mühürlenecek benim yüzümden bu gidişle
