View Single Post
Eski 12-11-2013, 20:33   #35
ankafar
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 01-10-2012
Şehir: ankara
Mesajlar: 166
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi vetman996 Mesajı Göster
Topraklı tarım yapan bir dostuma topraksız tarımın üstünlüklerini anlatıyordum. Bir ara “aslında sizin yaptığınız da bir nevi topraksız tarım ama sizinki kontrolsüz topraksız tarım” dedim. Anlamayınca izah ettim. “ Türkiye topraklarının 5 de 1’inde organik madde miktarı %1’in altında. Aşırı kimyasaldan topraklardaki canlı materyal kalmamış verimsizleşmiş, çoraklaşmış (topraksız tarımda kullanılan yetiştirme ortamı gibi yani). Gübre kullanırsanız verim alıyorsunuz, kullanmazsanız verim alamıyorsunuz. Biz ise bunu besin eriği kullanarak daha kontrollü yapıyoruz, bizim yaptığımız kontrollü topraksız tarım, sizinki ise kontrolsüz topraksız tarım” dedim. Bana hak verdi.

Siz Tavuk gübresini hiçbir işlemden geçirmeden kümesten çıktığı gibi kullanırsanız hem toprağa hem çevreye en az kimyasal gübreler kadar zarar verirsiniz. Sığır gübresi de aynı şekilde.

Sayın Ankafarın bahsettiği gibi sığır gübresinde antibiyotik kalıntısı bulunabilir. Ama bu gübreyi işlemden geçirdiğinizde hiçbir kalıntı kalmaz. Bununla ilgili araştırmalar:
An Error Occurred Setting Your User Cookie
Removal of nutrients and veterinary antibiotics from swine wastewater by a constructed macrophyte floating bed system

Büyükbaş gübresinde antibiyotik kalıntısı olabileceğini düşündüğümüz için biz bunun önlemini aldık. Paylaşımlarımızı takip eden dostlarımız bunu bilmektedirler.

Sayın Ankafarın bahsettiği gibi Solucan gübresinde E.Coli olabilir mi? Eğer ruhsatsız, merdivenaltı üretimle üretilmiş ise olabilir. Ama ruhsatlı bir şekilde üretimi yapılmış ise bu mümkün değil. Çünkü Tarım Bakanlığı (Gıda Tarım Ve Hayvancılık Bakanlığı) bu ihtimali göz önünde bulundurarak her türlü tedbiri almıştır ve “ Yönetmeliğe uygun” üretim yapıldığında solucan gübresin de E.Coli bulunması mümkün değildir.
http://http//www.tarim.gov.tr/Docume...e_talimati.pdf

Yönetmelik ve talimatlar göre solucan gübresini veya hayvan menşeli her tür gübreyi piyasaya arzdan önce ısıl işlemden geçirmeniz gerekir. Böyle bir gübrenin içinde E.Coli bulunmaz

Sayın Ankafarın şunu bilmesini isterim ki kimyasal kullanılmadan veya minimum kimyasal kullanarak da topraksız tarım yapılabilir. Doğal kaynaklı mineral maddeler kullandığınızda veriminizde düşme de olmaz. Zaten yurt dışında bunların denemeleri yapılıyor ve mineral maddelerin köklerden daha iyi alınabilmesi için topraksız tarımda mikoriza mantarları kullanılmaya başlamış bile.

Topraksız tarımda kullandığımız besin eriği içindeki mineraller doğal kaynaklı olduğunda daha sağlıklı olduğu, kimyasal kaynaklı sentetik olarak elde edildiğinde insan vücuduna zararlı olduğuyla ilgili güzel bir makale okumuştum ama şimdi bulamadım. Bulduğumda da aşağıda verdiğim linklerden paylaşacağım. Bu makalede özetle sentetik olarak elde edilen minerallerin bitkilere bir zararı olmazken insan vücuduna girdiğinde zararından bahsediyordu. Hatta örnek veriyordu doğal olarak elde edilen balın şifa kaynağı olduğu halde mısırdan sentetik olarak elde edilen glikozla yapılan sahte balın insan vücuduna zararını da örnek göstererek anlatıyordu.

Tüm bu paylaştıklarımı yan yana getirdiğinizde ve topraklı tarımda kullanılan kimyasal gübreler, fungusit, herbisit vs. vs. düşündüğünüzde kimyasalları en az kullanarak topraksız tarım yapılması gerektiği sonucu ortaya çıkıyor.

Biz mum yakmaya devam edeceğiz. Dostlarımızın ödü kopmasın diye fazla detaya girmeyeceğiz. Leventali Beyin görsel şölenini gölgelememek için de paylaşımlarımızı bu linklerden:
http://www.agaclar.net/forum/topraksiz-tarim/29441.htm
http://www.agaclar.net/forum/topraksiz-tarim/31832.htm
http://www.agaclar.net/forum/temel-k...lama/32156.htm sürdüreceğiz.

Hemen bir konuyu da eklemem gerekiyor: Kimyasal topraksız tarıma karşıyım ama topraklı organik tarıma da karşıyım. Nedenine gelince; Türkiye’de yapıldığı şekilde yapılan organik tarımda % 30 civarında bir verim düşüklüğü yaşanıyor. Bu da Türk tarımını en az elli yıl geriye götürür.

Fazla uzattım bitirmeliyim yazımı.

Her şey gönlünüzce olsun dostlar.

Selamlar… Saygılar…
Madem bu konu taşındı bir kaç ekleme yapalım. Öncelikle insanları yanlış yollara sokmamak adına kimyasal topraksız tarım diye bir olay yoktur. Topraksız tarım vardır ve burada mantık; içerisine belirli oranlarda mineral takviye ederek toprak yapısını taklit etmek, bitkinin istediği dönemde istediği kadar besini almasını sağlamak ve kullanılan substratlar ile bitki köklerinin daha iyi hava almasının sağlanması ile birlikte üretim miktarında artış yakalamaktır.

Topraksız tarımda kullandığımız besin eriği içindeki mineraller doğal kaynaklı olduğunda daha sağlıklı olduğu, kimyasal kaynaklı sentetik olarak elde edildiğinde insan vücuduna zararlı olduğuyla ilgili güzel bir makale okumuştum ama şimdi bulamadım.

O makalenin yazarı Nature dergisine vs çıkabilir bunları ispatlar ise nobele bile gidebilir. Cidden bu sentetik dediğiniz gübreler sonuçta suda çözünüyorlar ve içerik olarak element yahut kök halinde kalırlar. Örneğin kalsiyum nitratı suda çözerseniz Ca+2 ve 2 adet NO3 çıkar bu kadar basit. Nitrat ise aşağıdaki grafikte yer alan bitki reaksiyonuna girer. Şimdi bu nitratı ister topraktan ister sudan ister havadan verin işte bu çembere girer.
Eklenti 453638

Hatta örnek veriyordu doğal olarak elde edilen balın şifa kaynağı olduğu halde mısırdan sentetik olarak elde edilen glikozla yapılan sahte balın insan vücuduna zararını da örnek göstererek anlatıyordu.
Doğal bal ve sahte bal bizim konumuzla alakası yok zira element ve kompleks bir maddeyi karşılaştırmak petrol ve araba lastiği karşılaştırmak gibi bir şey...


Sayın Ankafarın bahsettiği gibi sığır gübresinde antibiyotik kalıntısı bulunabilir. Ama bu gübreyi işlemden geçirdiğinizde hiçbir kalıntı kalmaz.
Burada işlemden geçirilmeyen dışkı kaynaklı gübre olduğu ve ülkemizde yasal olarak satılabildiğini belirtmek gerekir. Malum konumuz sizin ürettiğiniz gübre değil organik gübreler ise

Biz mum yakmaya devam edeceğiz. Dostlarımızın ödü kopmasın diye fazla detaya girmeyeceğiz.
Benimde mum söndürmek gibi bir iddam yok tam tersine elimden geldiğince herkese yardımcı olmaya çalışırım. Burada da fikirlerimizi tartışıyoruz bunda bir sorun yok.


Sayın Ankafarın şunu bilmesini isterim ki kimyasal kullanılmadan veya minimum kimyasal kullanarak da topraksız tarım yapılabilir. Doğal kaynaklı mineral maddeler kullandığınızda veriminizde düşme de olmaz.

Ben buna inanmıyorum zaten olsaydı organik tarımın verimi en az normal tarım kadar olurdu bunun yanında zaten dediğiniz şey yapılıyor adı aquaponik ancak hiç düşündünüz mü neden ticari aquaponik sistemlerde marul harici ürün pek yetiştirmezler? Yahut madem verim kaybı yok neden dünya genelinde bir kişi bile ticari sistemini bu konuda yapmaz? Topraksız tarım yeni bir olay falan değil sonuçta Türkiyede bile kurulan domates seralarının bir çoğu topraksız.


Zaten yurt dışında bunların denemeleri yapılıyor ve mineral maddelerin köklerden daha iyi alınabilmesi için topraksız tarımda mikoriza mantarları kullanılmaya başlamış bile.

Mikorizyal mantarlar bambaşka bir konu organiklik sağlamaz. Minerallerin köklerden alınabilmesi için toprakta etkilidir ayrıca birleşme olabilmesi için fosfat azlığı gerekir. Bu konuyu benim yazdıklarıma karşı argüman olarak söylemiş olmanız enteresan zira biz aynı zamanda mikorizyal mantar üretimi yapıyoruz. Ancak topraksız tarım ve mikorizya tamamen farklı konular. (Bu arada şu an yürüttüğümüz bir Tübitak projesi kapsamında bunun topraksız tarıma etkisini karşılaştırmalı olarak yapıyoruz)

Yönetmelik ve talimatlar göre solucan gübresini veya hayvan menşeli her tür gübreyi piyasaya arzdan önce ısıl işlemden geçirmeniz gerekir. Böyle bir gübrenin içinde E.Coli bulunmaz

1) ısıl işlem 70 derece de yapılıyor (tam ölüm için 121 derece 1,25 bar basınç gereklidir) Zaten bu yüzden yönetmelikte bertaraf etmek değil azaltılması kelimesi geçiyor.
2)E.coli için gram materyalde 0 ila 1000 arası koloni geçer alıyor yani gübre için 1000 koloni oluştursa bile (E.coli olsa bile) gübreyi Türkiye de satabilirsiniz
Name:  asdasd.jpg
Views: 4264
Size:  42.1 KB

Besin eriği hazırlarken kullanılan ve Kudret Hocanın bize vermiş olduğu besin eriği formülünde de bulunan diamonyum fosfat gübresi ve içeriğinde bulunan ağır metallerle ilgili bir araştırma. Özetle özellikle fosfor kayalarının içinde kadmiyum, kurşun, nikel, arsenik olduğunu söylüyor. Makaleye buradan ulaşabilirsiniz.
http://www.ekoloji.com.tr/resimler/55-1.pdf

Zannedersem bu makaleyi yalnızca koymuş olmak için koydunuz okursanız bu makaleyi sizin tezinizi çürüttüğünü göreceksiniz zaten. Açık açık fosfat kayasından kullanırsak belirtilen metaller 358,335,386ve531mgkg-1 sizin karşı çıktığınız kimyasal sentez ile yapılırsa 14,11,201ve81mg çıkıyor? O zaman doğal kayadansa kimyasal sentez daha temiz olmaz mı? Birde bu maddeleri yiyen canlıların gübrelerinde sizce ağır metal hiç kalmayacak mı?

Neyse cidden konuyu kendi açımdan burada kapatmak istiyorum. Ancak şunu belirtmek isterim ki keşke önce kontrollü deney ile ortaya verim farkı olmadığını vs koyup (belki en az 1er dönüm içerisinde) ondan sonra bu konuşmaları yapsaydık.

ankafar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön