Sayın Vetman, benden yana hakkım helal olsun ama siz de hakkınızı helal edin zira yazıları sildireceğim. Varsa bu alanda başka bir başlığa taşıtacağım.
Sayın Fozada, yorumlarınız için teşekkür ederim.
Sayın Kızıltan, örnek gösterdiğiniz videoyu daha önce izlemiştim. İnsanın içi eriyor bu tip videoları görünce. Umarım bizde de ilham kaynağı olur ve bu tip uygulamaları ve daha güzellerini görebiliriz.
Benim seram 20 m2. Yazın inanılmaz sıcak olacağı aşikar. Eğer ticari düşünmüş olsaydım su ve besin depolarını yerin 5 metre altına gömdürürdüm. Bu yönde ciddi çalışmalar yapılmış. Hem yaz hemde kış için. Zira yerin 4 metre altından sonra ısı hep 14 dereceymiş. Su için böyle birşey düşünülebilir ama sera içi soğutma mutlaka olmalı bizim Tarsus'ta. Hele ki damda. İlk yatırım maliyeti yüksek ama yerin altına gömülen bu sistemde (bu arada yerin altına borular çakılıyor dikine ya da yatay sistem, su bu borular içerisinden dolaştırılıyor) uzun vadede çok verimli bir sera yapılabilir. İklimlendirme açısından tabi ki. Asıl sorun yine dönüp dolaşıp kaynak ayırmaya geliyor.
Benim 20 m2 lik seranın şu ana kadar yaptığım masraflarını göz önüne aldığınızda birkaç dönüm için bu maliyet hayli yüklü olacaktır. Ama uzun vadede çok karlı bir yatırım olacaktır düşüncesindeyim.
Ben, şu anda sıcaklık 25 derecenin çok üzerine çıkarsa içeride vantilatör çalıştırıyorum. Sera küçük olduğundan tavan vantilatörü düşünmedim de değil. Önümüz kış olduğu için şu anda duruyorum ama mayıs-haziran 2014'te nasip olurda hayatta kalırsak, bunları da deneyerek göreceğiz.
Aslında evin damı 200-220 m2 civarında. Yüksek sera şeklinde tamamını kapatmayı da düşünüyorum. Tabi seneye artık. Bu sene AR-GE ile geçecek günlerimiz. Böylece daha geniş alanda, daha çok bitki yetiştirebilirim, deneyebilirim.
Sizlere yakın zamanda yaşadığım güzel bir anekdotu aktarmak istiyorum.
Serayı kurduğum ve sistemi çalıştırdığımdan bu yana sokağımızın çocukları oldukça ilgi gösterdiler. Mersin toplantısında Sayın Almira'nın vermiş olduğu bolca çiçek fidelerini, çeliklerini ve tohumlarını, ben kendim ektiğim gibi, her bir çocuğa da beğendiği bir bitkiyi ektirdim.
Yetinmediler elbette. Hergün gelip çiçeklerini sulamakla kalmıyorlar, boruların üzerindeki harfler ve rakamlarla ekilen marullar hakkında ilginç yorumlar yapıyorlar. Hepsine izlemesi için iki marul verdim. Tohumdan viyollere ekmiş olduğum marul fidelerine de gözleri gibi bakıyorlar.
Her sabah okula gitmeden çıkıp suluyorlar (bu arada fisfisle sulatıyorum çok az bir şekilde, anlaşamadıkları için sıraya koymuşlar sabah sen, akşam ben gibi), marulların büyümelerini not ediyorlar ki özellikle diğerlerine göre küçük kalan fideleri izliyorlar.
Onlarla birlikte EC ölçümü yapıyorum her gün. Besin eriyiği veriyorum. Onların görevi besin tankına dereceyi daldırıp suyun kaç derece olduğunu söylemek ve enjektörün ucuna bağladığım hortum vasıtasıyla numune almak. Diğer işlemleri ben yapıyorum.
Besin tankındaki suyun onlara zarar vermemesi konusunda verdiğimiz bilgiler ışığında işlerimiz bittiğinde hepsi ellerini sabunla yıkıyorlar.
Onların bu şevkleri çok hoşuma gidiyor. Buraya kadar güzel ama asıl bu yazıyı yazmama neden olan olay farklı. Yarın resmini çekip buraya ekleyeceğim bir icat yapmışlar. 1 litrelik kola şişesine benden lazım diye aldıkları 30-40 cm lik damlama sulama borusunu yerleştirip onun ucuna da akvaryum hava hortumu bağlamışlar. Yaptıkları her şeyi de ısrarla ne yapacaklarını söylemeden aldıkları siyah bantla bantlamışlar.
Sonra bana sürpriz yapıp buldukları hidroponic sistemi getirdiler ve bayağı bir anlattılar. Şeklen ne işe yarayabileceği konusunda hiç bir fikrim yok. Tabi içerisine suyu koyunca her tarafından sular boşaldı ama ona rağmen anlatmaya devam ettiler ve benden marul fidelerinin birini bunda yetiştirmek için istediler.
Oturup onlara sistemi yeniden anlattım. Ellerindeki sistemin aslında bu sistem olduğunu, çok başarılı bir çalışma olduğunu ama üzerinde düşünülmesi gereken şeyler olduğunu anlattım. Cumartesiye kadar yeni bir proje yapacaklar. Projelerini götürmüşler o yüzden bugün resmedemedim. Ama yarın bu ilk okul çağındaki çocukların tasarımını buraya resimleyeceğim.
Bayağı bir malzeme için izin istediler. Bende sulama sistemi için almış olduklarımı önlerine koydum. Buradan ne istiyorsanız kullanabilirsiniz diye. Projeleri yine sürpriz olacakmış. Bende bu sürprizi merakla bekliyorum.
Çilek ekmem için sıkıştırıyorlar beni. Biz besleriz diyorlar. Yer darlığı nedeniyle bu isteklerini yerine getirmem zor ama dikey sistem bir su kültürü düzeneği kurabilirim. Onlara anlattım bunu. Biri toprak olmazsa yetişmez, diyor, diğeri benim cevaplamama gerek duymadan marullara baksana diyor, bir diğeri ama bu yatay su, dikine nasıl duracak diyor, diyor, diyor...
Sanırım küçük de olsa bir düzenek kuracağım dikey sistem. Veriminde değilim.
İnsan bu çocukları, kızlı-erkekli bir şeyler yapmak için çabalarken görünce geleceğe daha bir umutla bakıyor.
Saygı ve sevgilerimle...
Düzenleyen leventali : 11-11-2013 saat 21:13
Neden: isim yanlışlığı
|