View Single Post
Eski 07-11-2013, 09:03   #5
ankafar
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 01-10-2012
Şehir: ankara
Mesajlar: 166
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi vetman996 Mesajı Göster
Sayın Leventali Bey merhaba.

Azminize hayranım. Çok güzel bir çalışma sergiliyorsunuz.

91. mesajınızdaki konu mankenini görünce içimden yazmak geldi: Topraksız tarımda içimi kemiren, uykularımı kaçıran, uzun zamandır yazıp yazmamakta tereddüt ettiğim bir konu var. Buraya yazmamın sebebi ise sizin azminizle bir sinerji oluşturabilir miyiz? düşüncesi. Bir çok dostum yazdıklarıma tepki verecek ama gerçekleri yazmak zorundayız

Ben kısaca şöyle özetleyeyim: Yıllardır zihnimde zirai ilacın en az seviyede kullanıldığı ve verimin yüksek olduğu topraksız tarımla ilgili iş yapma fikri vardı ve geçtiğimiz yıl bunu hayata geçirerek topraksız tarım Ar-Ge serası kurduk ve çilek üretmeye başladık.

Küçük oğlum topladığımız çileklerden yedikten sonraki günün sabahı yüksek ateş ve boğaz enfeksiyonu olmuş şekilde uyandı. Bu bir kaç kez tekrar etti. Alerji olabilir düşüncesindeydik. Fazla üzerinde durmadık.

Bir ara uzman doktor arkadaşımla sohbetim esnasında zirai ilaç kullanmadan çilek ürettiğimizden bahsettim. Kendimce çok iyi bir iş yapıyordum. Besin olarak ne kullandığımı sordu. Ben de besin eriğinde kullandığımız gübrelerin ismini verdim.

Doktor Bey:"bu gübre bomba yapımında kullanılır, bunun vücuda şu zararı vardır, bunun bu zararı vardır. Toprakta bunlar biraz elimine edilebiliyor ama topraksız tarımda direk bitki üzerinden insan vücuduna geçiyor." deyince bir anda sesim kesildi.

Bir TV programında organik gübre konusunda uzman bir kimyagerin (Sn. Ahmet Arapoğlu) sözleri hala kulaklarımda çınlıyor "Türkiye'nin belirli bölgelerinden Amerika'daki bir üniversiteye toprak numuneleri götürdük ve analiz ettiler. Aşırı kimyasal gübre kullanıldığı için yakında Türkiye'de kanser patlar dedi Amerikalı onkolog profösör"

Değerli dostum; hoşumuza gitse de gitmese de bunlar gerçekler. Topraksız tarımda zirai ilaç kullanılmıyor diye çok ilgimi çekmişti ama kimyasal gübrelerin bu denli zararını bilmiyordum.

Topraklı tarımda kimyasal gübreleri toprağın bir nebze de olsa tolere ettiğini ama topraksız tarımda bunun daha vahim sonuçları olduğunu duyunca topraksız tarımın organik olarak yapılabilirliği üzerinde sinerji oluşturmamız gerektiğine inanıyorum.

Bir kaç üniversiteye yazdım ama henüz gelen bir sonuç yok. Aklıma doktora yapmaya başladığım ama doktoranın bana fazla bir katkısı olmayacağını anlayarak bıraktığım yıllar geldi. Yani üniversitelerin kendine hayrı yok.

Kıymetli dostum, dikkat ettiniz mi Kudret Hocanın topraksız tarımda yetiştirdiği limonun içindeki çekirdekler tekrar filizlenmiş. İşte bunlar bile topraksız tarımda kullandığımız gübrelerin sonucu.

Hatta konusunda uzman bir dost bu kimyasal gübrelerin kişinin DNA'sını bile bozduğundan bahsetti. Ne derece doğrudur bilemiyorum.

Şu üç günlük dünyada kimyasallarla beslenmek yerine doğallarla beslenmeyi seçmeliyiz. Gelecek nesilleri sağlıklı yetiştirmek üzerimize düşen bir görev. Bu nesli sağlıklı yetiştirmek için doğal topraksız tarımın yapılabilirliğini gösterebiliriz düşüncesindeyim. Siz ne dersiniz?

Selamlar... Saygılar...
Merhabalar Sayın Vetman,

Gerek topraksız tarım gerekse bahçe tarımı yapan biri olarak biraz kişisel görüşlerimi yazmak istedim bu konuda,

Öncelikle topraksız tarımda kullanılan bütün gübreler toprakta bulunan minerallerdir. Bunun farkına varmak lazım zira istediğiniz toprağı analiz ettirin içerisinde azot fosfat potasyum bulunur ve kimyasal olarak bunlar tuz formatında bulunmak zorunda olduğu için koyduğunuz şeyden bir farkı yoktur.

"Doktor Bey:"bu gübre bomba yapımında kullanılır, bunun vücuda şu zararı vardır, bunun bu zararı vardır. Toprakta bunlar biraz elimine edilebiliyor ama topraksız tarımda direk bitki üzerinden insan vücuduna geçiyor." deyince bir anda sesim kesildi."
Bu doktor arkadaşınız ne yazık ki olaya gündüz kadın programlarına katılan doktor gözüyle bakmış. Evet bomba yapımında kullanılan gübre vardır fakat aynı gübre kalp ilacı ve erkeklerde ereksiyon sorununa çözüm olarak başlangıç materyalı olarakta kullanılır yani hangi pencereden baktığınıza göre değişir. Bunun yanında toprakta elemine ediliyor topraksızda direk bitki üzerinden insana geçiyor tabiri cidden komik. Zira elemine edilme dediğiniz şey bunların yapı taşı olarak kullanılmasıdır, yani topraktaki demir de topraksız tarımda kullanılan demir de bitkinin klorofillerindeki heme grubunu oluşturur yani bitki bunları yapı taşı olarak kullanır. Örneğin siz içtiğiniz suyun içerisindeki kalsiyumu kemik, dişlerde yapı taşı olarak kullanırsınız. Yani direk insana geçme yok hatta topraksız tarımda bitkiye özgü formul kullanarak bu gübre kullanımı çok azaltılır malum.

Kıymetli dostum, dikkat ettiniz mi Kudret Hocanın topraksız tarımda yetiştirdiği limonun içindeki çekirdekler tekrar filizlenmiş. İşte bunlar bile topraksız tarımda kullandığımız gübrelerin sonucu. Yok böyle bir şey toprakta da filizlenme meydana gelebilir çok garip bir olay değil. Daha çok zamanla alakalı bir durum.


Hatta konusunda uzman bir dost bu kimyasal gübrelerin kişinin DNA'sını bile bozduğundan bahsetti. Ne derece doğrudur bilemiyorum. Bütün maddeler değil ancak minorları kullanırken dikkat etmek gerekli örneğin molibden tehlikeli bir maddedir ancak normal toprakta da mevcuttur (zaten bu ürünü topraktan çıkartıyorlar). eğer cildinize değdirmezseniz sorun olmaz (ben laboratuvarda çok daha zararlı maddeler kullanabiliyorum ancak ona göre koruma önlemlerimi alıyorum). Şunu iyi tahlil etmek gerek asıl sağlık sorunu bitkilere verilen gübreler(mineraller) değil bitkilere kullanılan pestisit/herbisitlerdir. buda malum topraksız tarımda daha az kullanılır.

Örneğin çilekte toprakta üretim yapanlara bakın hangi kimyasalları kullanıyorlar hayatta çilek yemezsiniz Bence yapılması gereken iyi tarım uygulamalarına önem vermek yani ilaçlama yaptıktan sonra o ilacın etkisi gidene kadar kesinlikle satış yapmamak. Ben dalından koparıp yıkamadan yiyemediğim herhangi bir ürünü kimseye satmam

Topraksız tarımda tamamen organik kullanılamaz mı? kullanılabilir ancak neresi farklı olacak bilemiyorum siz zannedersem solucan gübresi üretiyorsunuz peki solucan gübresinin tam olarak içeriğini biliyor musunuz? Basitçe içerik şu şekilde, Şimdi bunları solucanın gübresinden almakla normal olarak vermek arasında ne fark vardır?

• Organic Carbon 20.43 – 30.31 %
• Nitrogen 1.80 – 2.05 %
• Phosphorus 1.32 – 1.93 %
• Potassium 1.28 – 1.50 %
• Carbon : Nitrogen 14-15 : 1 %
• Calcium 3.0 – 4.5 %
• Magnesium 0.4 – 0.7 %
• Sodium 0.02 – 0.30 %
• Sulphur Traces to 0.40 %
• Iron 0.3 – 0.7 %
• Zinc 0.028 – 0.036 %
• Manganese Traces to 0.40 %
• Copper 0.0027 – 0.0123 %
• Boron 0.0034 – 0.0075 %
• Aluminium Traces to 0.071 %
• Cobalt, Molybdenum Present in available form

Bunu yanlış anlamayın bu konuda ki çabanızı ve azminizi çok takdir ediyorum ve destekliyorum. Çok güzel noktalara gidilebilir bu yolla. Günü geldiğinde ben de ne kadar yardımcı olabilirsem olmak isterim size.


Organik olayına gelir isek. Aile olarak örneğin kayısı üretiyoruz ne bir gram gübre ne de ilaç kullanıyoruz. Geçen sene satışımız kg başına 40 kuruştu (o sırada Ankarada satış fiyatı 8 tl idi) bunun tek nedeni düzgün ilaç ve gübre kullanan kişilerin ürünlerinin daha büyük olması daha hoş gözükmesiydi. Yani bizim vatandaş organik organik dese de gidip en ilaçlısını alır ona daha çok para verir. Ne yazık ki piyasa ve talep bu yönde. O zaman üretici ne yapsın? Hem az ürün alacak hem ürününü tehlikeye atacak hem de az para kazanacak nerede bu işin mantığı?

ankafar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön