|
=)
Hayır kesinlikle ilgilenmiyorum diye bir şey yok.
Zamanım dar olmasa şuan onlar için yapmaya çalıştığım minik serayı bitirmiş olurdum. Kışın yağıştan ve dondan korumak gayesiyle elimdeki malzemelerle seraya benzer bir şey yapmaya çalışıyorum. =)
Eğer beceremeyecek veya buna zaman bulamayacak olursam; gece gece de olsa onları saksılara alacağım.
Havalara uçmaktan bahsetmişsiniz; aynısı bana da oldu zaten =)
Cemo Abla'nın sukulenleri ve behçesi ortada. Bitkilerini sevdiği ve kendisinin de bitkileri tarafından sevildiği aşikar =) Öyle olmazsa mevcut harikalar ortaya çıkamazdı. =)
Böyle bir insanın benim gibi bir acemi ve cahile içinden gelerek hediye göndermiş olması pahabiçilemez bir şey benim için. =)
Kutunun içinden kaktüs veya sukulent çıkmasından ziyade kişinin gönlünden koparak göndermiş olması yeterli bir sebep sevinçten havalara uçmam için. =)
Tıpkı Füsun Abla'dan gelen saksılar ve bitkiler gibi.
Tıpkı Ayşe Özen Abla'dan gelecek olan kaktüsler gibi.
Cemo Abla, Füsun Abla, Ayşe Abla... Gönderdikleri kargoların içinden bir tek kaktüs dikeni de çıksa sevinçten ayaklarımı yerden kesmeye yeter =)
* Sukulentlerin kendilerini bana sevdirmeleri konusuna gelirsek... =) Gönlümde kaktüslerin sahip olduğu tahtı sarsabileceklerini sanmıyorum. =)
* Onları kaderlerine terketmek konusuna gelirsek... =) Konudaki bilgisizliğim ve acemiliğimden böyle bir izlenim veriyorum sanırım.
Cemo Abla, kargosu bana ulaştığında keşke burada olsaydı. Şehir dışında. Kendisine bıktırana kadar soru sorup ona göre atardım adımlarımı. =)
Hadi hayırlısı bakalım.
|