İlk karedeki küpenin öyküsünü daha önce sayfamda paylaşmıştım, Bursa anısı iki çelikten bir tanesini yaşatmayı başarabildim... İkinci karedeki küpeyi paylaştım ama o zaman böyle güzel açmamıştı... Beyaz küpenin dalları tomurcuk dolu fakat, açan bu iki tomurcuk onlar açana kadar solmuş olacak... Güller hastalanmalarına rağmen arada bir açarak kendilerini unutturmuyor...
Son kare Atatürk çiçeği, kızım Aslı geçen sonbahar aldı bu adı güzeli(elbette kendi de güzel), balkonda soldu da soldu ölecek, Aslı ''neden benim çiçeğim le ilgilenmiyorsun o nun adı Atatürk'' içten ağlamaklı, gözleri dolmuş ağlamaya başlayacak ''Atatürk ün çiçeği o nasıl ilgilenmessin, seni affetmeyeceğim''. Çiçeğin durumunu anlatsam da nafile, balkondan terasa çıkardım saksısını değiştirdim ve ölecek bitki yeniden canlandı...


