Merhaba arkadaşlar,
9 aydır buğday çimi yetiştiriyorum. 10 kat pahalı ama sağlık açısından organik buğday kullanıyorum. Toprakta yetiştiriyorum. Lexen çim sıkacağı kullanıyorum. Elk.'li olan, ısınma nedeniyle enzimleri öldürüyormuş. Bu nedenle manuel olanı kullanıyorum. Toprağa belirli oranlarda odun külü, ekmek, kepek, balık unu, çay posası, kuruyemiş kabukları, yumurta kabuğu, torf, kuru yaprak, ağaç kabuğu, Ekoflora organik çiftlik gübresi, tarım kireci, kahve telvesi, meyve posası, buğday çimi posası ile ince ve kalın talaş ekleyerek vitamin ve mineralce zenginleştirmekteyim. (Bunların hepsi bazen olmayabiliyor ama tamamına yakınını toprağa karıştırıyorum).
Çimleri bambu bıçakla biçiyorum.
Ahşap bıçağın çelik bıçaktan üstünlerini şuradan inceleyebilirsiniz:
http://www.herseyahsap.com/index.php...product_id=289
Çimleri sıkmadan önce sirkeli suda bekleterek yıkıyorum.
Bir saksıdan çimleri bir defa biçtikten sonra sonra tekrar uzayan çimleri kullanmıyor, o saksının toprağını boşaltıyorum. Çünkü tekrar uzayan çimdeki enzim, vitamin ve mineraller % 50 azalmaktadır. (Bu görüşte olanlar var. Tekrar uzayan çimler ile ilk çimlerin suyunun analizlerinin karşılaştırmasının yapılarak gerçekten değerinde bir azalma olup olmadığı ortaya çıkarılsa iyi olur. Bilgisi olanlar yazarsa memnun olurum, tahmine dayalı bilgilere dayanarak işlem yapmak istemiyorum).
Kapalı mekanlarda değil, açık alanda buğday tarımı yaparak doğal ortamında, egzos gazlarından elimden geldiğince uzakta yetiştirmeye gayret ediyorum.
Açık havada güneş görüyor. Böylece klorofil açısından daha zengin oluyor. Fakat buğdayın kapalı havaları sevdiğini de, buğday tarımının anlatıldığı bir sitede okudum, bu konuda çelişkili bilgiler var.
Plastik saksı kullanmamak gerekiyor, zamanla azaltıyorum. Toprak veya ahşap saksı kullanmak gerekiyor. Mukavva kutular, bence o kadar olmasa da plastikten çok daha sağlıklı.
Bazı arkadaşlar çimlenme aşamasında buğdayların üzerine kağıt havlu örttüklerini yazmışlar. Kağıt havluda beyazlaştırıcı olarak kimyasal formaldehit vardır ki zehirli bir maddedir. Bunun yerine tülbent gibi sağlıklı maddeler kullanabilirsiniz.
Buz torbası hiç kullandınız mı? Torbanın üst kısmındaki bölümden içine su akıtınca buz torbasının içinde ceviz büyüklüğünde veya biraz daha küçük 24 adet minik su torbası oluşuyor.
Bunu buzluğa koyunca donuyor. Soğuk içmek istediğiniz içeceğin içine bu eşit buz parçalarından istediğiniz kadar koyarak içeceğinizi soğutabiliyorsunuz.
Markette buzdolabı poşeti vs satılan reyonlarda inceleyebilirsiniz.
Buz torbasını ben buğday çimini dondurmak amaçlı kullanıyorum.
Buz torbasının içine buğday çimi suyunu koyduğumda, ceviz büyüklüğünde (belki biraz daha küçük) birbirinden bağımsız 24 adet donmuş buğday çimi suyu oluşuyor. Bunları dondurarak pratik kullanıma hazır hale getiriyorum.
Her isteyen için kuru buz fabrikasına giderek şoklama yaptırıyor ve hızlı kargo ile Türkiye'nin her yerine yolluyorum.
Severek yapıyorum, benim hobim. Kendimi bu alanda geliştirmek istiyorum.
Kullanıma gelince:
Derin dondurucudaki dondurulmuş buğday çimi suyundan her gün 1 tane kopartarak
naylonundan ayırıyor ve bardağa koyarak erimesini bekliyorsunuz. Eridiği zaman, orta boy bir çay bardağının dibinde 1 cm yüksekliğinde buğday çimi suyu oluşuyor.
Erime işlemi biter bitmez, zaman kaybetmeden bir portakal suyu sıkarak kötü tadını almadan içiyorsunuz. (Verniklenmemiş bir tahta kaşıkla karıştırmalısınız).
Herhangi bir kaliteli hazır meyve suyu da olabilir ama müşterilerim en çok portakal suyunu tercih ediyorlar.
Güneş görmeyen ortamda, topraksız saksılarda, çim coşturan, çiçek coşturan gibi kimyasal gübreler kullanarak ve organik olmayan buğdaylardan çim suyu üretenler olduğunu okuyorum. Topraksız ortamda sağlıklı olabilir belki bilemiyorum ama faydadan çok zarar görmemek için dikkatli olmak gerekir.
Buğday çimi suyu ilaç değildir, tedavi edici özelliği yoktur. Bu nedenle Sağlık Bakanlığı onaylı olması gerekmiyor. Nasıl elma, domates, maydonoz alırken Sağlık Bakanlığı onaylı olması gerekmiyorsa, buğday çimi suyu da aynı durumdadır.
Gördüğüm faydalar:
46 yaşındayım. Başımın yukarı kısmında dökülmelerden dolayı açıklık vardı. Bu açıklık tamamen değilse de belirgin biçimde kapandı. Asıl, saçlarımdaki beyazlama için kullanıyorum, bazı arkadaşlarım saçlarımın siyahlaştığını söylüyorlar ama ben saçlarımı sürekli gördüğümden mi bilemiyorum belirgin bir siyahlaşma fark edemedim. Zaten saçları koyulaştırmak imkânsıza yakın bir şey ama ben en azından deniyorum, bu konuda faydasını görmesem de, diğer 40 civarındaki faydalarını alırım diye düşünerek içmeye devam ediyorum.
Ayrıca kendimi daha mutlu, kendimle ve çevremle daha barışık hissediyorum.
Çocuklarıma kızdığım konular şimdi bana çok anlamsız geliyor, aynı şeylere buğday çimi içmeye başladıktan sonra kızmıyorum veya fazla kızmıyorum.
İş yerimde biraz daha hayat dolu olduğumu fark ettim. Ama bu spor yapıyor olmamdan da olabilir, bilemiyorum.
Genel olarak daha az hastalandığımı, hastalandığımda da hafif atlattığımı fark ettim.
Cildimin daha parlak olduğunu yine arkadaşlarım söylüyorlar.
Trafikte kendimi önceye göre daha cesur hissediyorum, önceden yapmadığım şeyleri yapıyor, riskli manevralar yapıyorum, normalde çok sakin ve kurallara uyan biriyim. Bu, bir fayda olarak görülmeyebilir ama başka etkin faktörler de olabilir bu konuda..
İçmeye başladıkta sonra zayıfladığımı yine ailem ve arkadaşlarım söylüyorlar.
Çok içtiğimde cinsel istekte artış hissettim.
Enerjimin arttığını hissettim. Önceye göre çabuk yorulmuyorum. Daha az uykuya ihtiyaç hissettiğim de bir gerçek.
Tüm bunlar psikolojik de olabilir, fakat ben hiç bir faydasını görmesem de hastalıklardan korunmak amacıyla içmeye devam ederdim.