Bizim güzel kız mama yemeğe koyulduğunda, onu takip eden bir çift göz vardı. Benim Fincan Hanım kıskançlıktan çatlamak üzereydi.
Ama kızımız ev sahibi olmak istiyordu yine de. Bahçe kapısı açılır açılmaz, koşa koşa eve çıktı, Fincan'ın mama kabının başında aldı soluğu. Arkasından da Fincan koştu elbette.
Karnını doyurdu, Fincan'dan da bir temiz dayak yedi. Ama yine de geçti baş köşeye kuruldu. Birkaç kere, (Fincan istemediği için) bahçeye çıkardımsa da komşunun çatısından atlamayı başararak her defasında eve girmeye başladı. Ben de uyumlu olsun diye ona Mercan adını koydum.
Ama Fincan kıskançlıktan çatlayacak durumda, huyu suyu değişti. Hele ki Mercan kendini sevdirmek için kucağıma geldiğinde, çıldırıyor bizimki. Kuyruğuna sinir oluyor. Mercan'ı severken yılan misali kıvrım kıvrım kıvrılan kuyruğu yakalamak, ısırmak peşinde. Mercan ise gel de oynayalım derdinde, hiç koruyamıyor kendini. Onca kanatlıyı kardeşi olarak kabul eden Fincan Hanım hemcinsi bir kızkardeşi kabul edemiyor.

Mercan'a bir ev bulmam şart ama nasıl?