Bu aslında cevabını (neredeyse) bildiğimiz bir sorudur - hayır, yıkamadı elbette. Parayı tuttu, simidi tuttu, cebinden para çıkardı, arada gitti çişini yaptı, o ellerle gene simit sattı. O değil de, leblebi tozu artık yok, çok eskilerde kaldı, çok güzeldir tadı - elleri pis satıcıdan alsak da, ama boğazına kaçırmayacaksın yerken.
Bir de bunu söylemezsem olmaz: şimdi buna benzer bir şey, sinir olurum. Bulaşık yıkadığı bulaşık süngeriyle tezgahı silerler, bazen kimisi aynı süngerle ocağı siler. Nasıl sinir olurum, herşeyin yeri ayrı, tezgahı- ocağı o süngerle silemezsin! Bir de, bulaşık yıkadığı, elini yıkadığı o mutfak lavabosunda yıkar kimisi yeşillikleri, marulu, taze soğanı filan, o lavabonun içinde! Ne sinir değil mi? Kardeşim al oradan bir leğen, önce bir iki su yıka, akıt, doldur suyu leğene, bas sirke ve tuzla, beklet, bir iki su daha tek tek yıka. Lavabonun içinde yıkamak ne! Küreği vuracaksın ağızlarına bunların.
Ve de konuyu derhal kapatayım.
|