View Single Post
Eski 31-05-2013, 09:27   #102
ankafar
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 01-10-2012
Şehir: ankara
Mesajlar: 166
Çok fazla başkalarının konularını bulandırmak istemiyorum belki bu mesajlar başka bir başlık altına taşınırsa daha rahat olabilir. Konu da biraz geniş olmuş o yüzden yazacaklarım daldan dala atlıyormuş gibi gözükürse kusura bakmayın. Yazılanlar kişisel görüşümdür.

Alıntı:
Sadece cilek degil tum tarim urunleri icin boyle, aracilar kazaniyor, herkes biliyor. Dusundugunuz gibi birleserek satmak denenmeli. Burada sorun olmamasi icin birlikte hareket edecek olanlar ayni tur cilek ekmeli ki satisda sorun olmasin.
Sonuna kadar katılıyorum özellikle çilek türü aynı olması gerekli. Düşük alanda üretim yapan kişiler parakende sistemi ile çözebilirler ancak burada da şu şeklde bir sorun var. Sizden günlük belli bir kiloya anlaşılırsa o kadar iletmek zorundasınız. Biz iyi tarım uygulamaları gereğince ilaçlama dönemlerinde kesinlikle toplama yapmıyoruz. Belirli zamanlarda belirli sorunlar yaşanabilir ve buna karşı ilaçlama yaptığınızda üretimınız sekteye uğrar parakende anlaşması için iyi olmaz.

Alıntı:
Domatesin kasası 1 liraya kadar düştü
Beef domateslerin piyasaya girmesi zamanı fiyat normaldir. Domates türü belirtilmemiş. Antalya hal fiyatlarına bakarsanız 30/5/2013 itibari ile beef için 0,60-0,80 salkım 0,80-1,00 arasında işlem görmüş (kg fiyatı). Topraksız tarımdan bahsediyorsak zaten salkım baz alınarak konuşulması gerekli zaten haziran gelmeye başladı bir çok sera toplam satışını kapatmaya başlar yakında.

Alıntı:
Katma degeri yuksek cilek, brokkoli, bruksel lahanasi,renkli dolma biber, kislik amerikan kavunu ve benzerlerine girmediler. Ustelik bunlarin ilk yatirim sera maliyeti az oluk alti 4 metre ortada 6-6.5 metre, hacim az oldugundan isitma ve sogutma masraflari da az.
Bu sorun forumda da goruluyor, herkes salatalik ve domates pesinde, evde, balkonda, bahcede domates ve hiyar.
Domates örneğin çilekten çok daha kolay üretilen bir ürün (çilek üreticisi bilir işçilik zordur). Katma değeri yüksek olabilir ancak pazar talep meselesi ona göre az bu ürünlerin. Domates elinizde kalmaz ama brüksel lahanasını satmaya çalışırken kolay gelsin size derim.

Alıntı:
Internette " patlican agaci" aramasi yapin bulacaksiniz
Tek bir bitkinin büyümüş halini görüp izlemek güzel ancak her zaman 1 dönüme kaç bitki kaç kg hesabı yapın derim. Şu domates ağacı videosunu herkes izlemiştir ne kadar güzel gözüküyor değil mi? Ancak 1 dönüme sadece o şekilde yaparsanız toplam 10 ton ürün alabildiğinizi biliyor musunuz? Neden belirli dikim aralıklarında yaparak 25-30 ton yerine 10 ton alayım eğer amacım şov değilse? (not: patlıcan güzel bir örnek olabilir topraksız tarım için ancak standart dikim aralığı ile)

Alıntı:
Ha birde geçen elime bir liste geçti,

Listede şunlar vardı, Akdeniz yüresinde 'Topraksız Tarım' yapan seraların (şirketlerin) isimleri, yaptıkları sera dönümü, ekilen ürün, şeklindeydi.

Sonuç: 50 firma belki 500 dönüm toplam sera alanı, yapılan iş ise Topraksız Tarımda sadece 'DOMATES' ben hiçbir anlam veremedim.
Ya biz çok aptalız, **** bu adamlar çok zeki.

Neden full domates yapıp kilosunu veya kasasını 1 tl'ye vereyimki, bu işte başka bişey var, sanki DOMATES'den başka sebze çeşidi yok...
Böyle bir liste nedir nereden ulaştınız bilemiyorum ancak benim yalnızca bildiğim 120 dönüm yapan seralar var içlerinde topraksız tarım ile biber çeşiteri vs de var. Topraksız sistemle gül yetiştiren de var. Elinize geçen listeyi nereden buldunuz yahut ne kadar bilimsel bilemiyorum ancak yanlışlarla dolu gibi
Türk Standartları Enstitüsü Nisan 2012 dergisinden alıntı yaparsam,
Ülkemizde topraksız tarım yapılan sera alanının 2000’de 20 hektar iken, 2010’da 327,5 hektarı geçtiği tahmin edilmektedir. Topraksız tarım özellikle Antalya ilinde yoğunlaşmıştır. Antalya’da çoğunluğu domates olmak üzere hıyar, biber, kavun ve kesme çiçekte toplam 187,5 ha alanda topraksız tarım yetiştiriciliği yapılmaktadır.
Orta vadede Antalya yerine Denizli,Aydın,İzmir,Afyon illeri jeotermal kaynak sebebi ile bu konuda ön plana çıkacaktır.

Alıntı:
Soyle aciklayayim. 12 tane domates dikelim.
2ser 2ser ayni sisteme dikelim. Elimizde 6 sistem olur. bunlarin 3 adedine EC 1 3 adedine EC 2 rejimi uygulayalim.
EC icerisinde 3 cift domates var, bunlari her cifte farkli zaman araliklarinda farkli miktarlarda gubre verelim.
Hastalik gelirse cift ( herseyi ayni olana) demeteslere farkli ilac **** ayni ilaci farkli dozda uygulayalim.
Sonucta en iyi EC uygulsmasi, en iyi gubreleme sekli ve en etkin ilaci bulduk. Dogru mu?
Yanlış. Bilimsel olarak anlam kazanabilmesi için ikişer ikişer dikim yapmanız bir anlam ifade etmez en az 50 üründe denenmesi gerekir ve bu çalışmanın tekrarlanması gerekir diktiğiniz 2 ürünün genetik olarak diğer ürünlerden daha yahut kötü olduğunu bilemezsiniz.

Alıntı:
Bu ARGE metodudur, ben kendim uydurmadim.
Siz zannediyormusunuz ki Sn Kudret BEy veya Sn Alper deneyimlerini deneyip kazanmadilar, hatalarindan ogrenmediler.
Bu deneyleri taze sogan, taze sarimsak, maydoniz benzeri uretim hasat araligi kisa olanlarda yapan, bir yilda kitap yazacak kadar bilgiye ulasir, yazar foruma bunlari, millet gorur, der ki m2 ye gunde sukadar, **** iki gunde bir su kadar sulama yapacagim, Kudret Bey`in hazirladigi formulu soyle seyrelterek( sulandirarak ) katacagim, Ec su olacak, tamam. Simdi O da kalkip bu deneyi kavun icin yapacak, bir digeri patlican icin.
Böyle bir Ar-Ge metodu yok kusura bakmayın. Tecrübe farklı şey, bilimsel veri farklı şey. Hepimiz üretim süresince bazı şeyleri tecrübe ederek en doğrusuna karar veriyoruz. Ancak zaten yapılmış olan çalışmalar üzerinden gitmek en doğru seçenek. Sayın mtugrul hydrobuddy kullanıyorum demiş ben kendisi ile mesajda da belirttim biz de o şekilde kullanıyoruz üzerine değişiklikler yapıyoruz ancak oturup formülleri baştan bulmak için bir çalışma yapmaya pek gerek yok. Bu arada mineral konsantrasyonları ile EC değeri arasında fark var ben sadece nitrat koyarak da EC 2 bulabilirim 10:6:8 gibi oranlarla da EC 2 bulurum asıl önemli olan EC değerini sabit mineral oranı ile tutturmak.

Şimdi benim iş ortağımın ODTÜ Biyoteknoloji Bölümünde yüksek lisans tezinin konusu Topraksız tarım da çilek yetiştirmede kullanılan substratların karşılaştırılması. Yani 3 sene boyunca gıda mühendisliğinden, kimya mühendisliğinden Profların denetiminde ve en sonunda jüri (4-5 öğretim görevlisinden oluşur) karşısına çıkarak 3 sene de yaptığı çalışmaları sunması ile tez kabul edildi. Bu topraksız tarımın çok küçük bir parçasıdır unutmayalım. Eğer ki 2 şer 2 şer denemelerle 2 senede kitap yazabilecek hale gelseydik işler ne kadar güzel ne kadar kolay olurdu değil mi?

Alıntı:
Antalyada bir firma nane ile limonu ve kekik ile limonu aşılayarak bir bitkide elde etmeyi başarmışlar. Sen nane yiyorsun ama limonlu nane tadı alıyorsun yani. Bence çok güzel bir çelışma. İki bitkiyi aşılarken tadı da göz önünde bulundurmak gerekiyor tabi ki.
Enteresan adamlar direk genetik olarak değiştirilmiş diyor. Ülkemizde GDO lu ürün yetiştirmek yasak güya...

Alıntı:
Çilekte aşılama yapılacaksa lezzeti ön planda olan bir bitkiyle aşılanmalı bence. Doku kültürü çalışmaları yapan Sayın Ankafar Bey bu konuya el atar umarım.
Ben doku kültüründe çilek çalışmadım. Sera da çilek üretsek bile benim için doku kültüründe çilek üretimi ekonomik gözükmedi. Aşı konusunda bir fikrim yok ancak kabak karpuz ikilemesi gibi olabileceğini zannetmiyorum zaten çilek dediğimiz hibrit bir çeşit fragile X ananassa. Gül ailesine mensup o kadar ince dalları nasıl aşı yapılır birde çilek dikine uzayan bir bitki değil merkezden kardeşlenme vs le büyüyor aşı olmaz diye düşünüyorum. Yapılabilecek en güzel çalışma yeni hibritlerin kazandırılması olur.

Alıntı:
Çilekte lezzet için solucan gübresi kullanmayı deneyeceğim. Bir dost yarasa gübresini denememi önerdi. Yarasa besleyemem ama solucan besleyebilirim düşüncesiyle ben solucanı tercih edeceğim. Bir firmadan solucan satın aldık, biraz da doğadan topladık. Farklı farklı ortamlarda denemeye, solucan üretmeye başladık bakalım.
Ben bunu pek önermezdim daha öncede yazanlar oldu sterillik sorunu çekebilirsiniz. Bu sizin bütün üretiminize mal olabilir. Bir de artık yaptığınız şey topraksız tarımdan çıkar zira burada amaç koyduğunuz her maddenin içeriğini oranını bilmekten gelir. Tabi ki bu yalnızca benim şahsi fikrim.

ankafar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön