Zülfünün bebeklik resimlerine bayıldım Sağ olan büyüyor işte !. Ah birde şu böcekler olmasa.
Cymbelina beni hala yakalayamadı ama,ben itiraf etmek istiyorum : benim bir hibiskusum var ! Yoğunluğumdan yazamadım sohbeti geçtiğinde ama her an yakalanma korkusundan uyuyamaz olunca bir fırsat buldum. Pişmanlık yasasından yararlanmak istiyorum .
Geçen sene bir arkadaş bana hibiskus çeliği verdi. Toprağa direkt dikmemi ve üzerine poşet geçirip sera yapmamı istedi. Dediklerini yaptım tuttu. Hibiskus çiçek bile açtı.
Bilgi eksikliğinden kışın balkonda bıraktım içeri aldığımda yaprakları olmayan 10-15 cmlık bir çırpı şeklinde kaldı. Yeni yeni yeşermeye çalışıyor ama çok hırpalanmış. Hibiskus sayfasında resmini koymuştum açtığında. İnşallah yine açar.
İşte böyle bu acıklı hikayeyi paylaştım,artık yakalansamda farketmez. Kısa bir tatil için evde yokum çiçeklerim ne halde diye çok dertliyim.
Uzun oldu ama pek zamanım olmuyor. Benim de üç adet meşe palamutu fidem var. Çok şekerler. Tohumlarını nisanda emirgana laleleri görmeye gittiğimde, çimlenip kök çıkarmaya başlamış halde, otların arasında bulmuş ve cebe atmıştım. Eşime farkettirmeden. Tohumlar kolayca yeşerdi. Ama büyüyünce ne olacak bilmem . Saksının birinde incir, birinde erik fidelerimde var kendiliğinden çıkan. Bir de narım var. Arka balkona kişisel ormanımı kuracağım kısmetse seneye!
(cymbelina için özel açıklama
; şimdi cymbelina meşe palamutu tohumları cebindemi kolayca yeşerdi diyecek.Tohumları hedera ve hibiskus çiçeğimin saksısına ekmiştim fideler büyüyünce ayırdım.
)