Bu gecede biraz özlemden mi bahsetsek ne.
Aklıma geldi de ben Agaclar.net'in 9. Doğum Günü videosunu izlememiştim. Boş boş uyumak yerine kitabımı bitirdim ve geçtim izlemeye. Bir an orda yasadıklarım orda geçirdiğim güzel saatler ve 3gunluk de olsa benim için 3 yıla bedel bir heyecandı benim için. Çok uzun yıllardır sanalda yazıştığım sohbetettiğim çoğu kişiyle yüzyüze tanışma fırsatım oldu.
Uzun yolculuk sonunda İstanbula harika bir iniş yaptık. Evet harika oldu bu iniş. Tam piste kalmış az bir mesafe pilotun şakasına geldik. Önümüzden inen uçağın şiddetiyle biraz düştük kalktık oldu. O an yanımda oturan esmer kişinin beyazladığını görmenizi isterdim doğrusu. Sohbet esnasında ne olduğunu anlamadık biz ama yanımdaki abi fena renk değiştirdi. Uyuyordu birde sanırım ondan oldu noldu düştükmü diye sormasıda cabası oldu. Çok korkmuşlardı. Ben yanımda bir bitkisever bulunca sohbete dalmıştım birşey farketmedim ettiğimde çoktan olan olmuştu.
En sonunda İstiklal'den Taksim'e kadar o yuruduğum yol hiç bitmesin istedim. Bu İstanbul'a ikinci gelişimdi. Orada yürürken aslında bir anlamda kendimin kahramanı olmuştum. Neden mi hayalimdi çünkü birgün tek başıma ordan Taksime doğru yurumek. Sonunda 6 yıllık ozlem taksim metrosunda Katmer Ablamla buluştuğumuzda sona ermişti. Dile kolay 6 yıllık bir özlem.

Ertesi günde zaten Makim, Emel Ablam, Züleyha Ablam, Emre ve toplantıdaki katılımcılarla tanışıp görüşme fırsatımda oldu. Herşey hala gözümün önünde. Sanki dün ben oradaydım. Ve bu sabah geri döndüm.
Her güzel olan şeyin bittiği gibi o kısa ama uzzzzuuuunnn 3 günde sona ermişti. Eee artık eve dönüş yolculuğu başlamıştı. Elimde çiçeklerle uçağıma bindim koltuğuma oturdum ve ne göreyim. Uçakta milet vekilleri var. Eee nolmuş dediğiniz duyar gibiyim. O 45 dklık uçuş bana ölüm oldu

Gözümü bir dk olsun kırpmadım kulağım motor sesinde gözümde motorda- sanki birşey yapacağımda- yavada aksine yağmurlu. Aslında İstanbul o gece benim için ağlıyordu. Şimdi gelelim benim kurmacalara, uçakta milletvekilleri ve birkaçta şirket saipleri falan var. Normal insanlar gibi oturamam ki yerimde. Ya komplo kurup uçağı düşürürlerse ya bir şey olursa Allah'ım daha benim yaşayacak günüm var diyorum bir yandan okuyorum bir yandan motor sesini dinliyorum.
Bir an uyuyakalmışım ve pilotun anonsuyla uyandım:
"Kemerlerinizi uçuş sırasınca çıkartmayın hava koşulları nedeniyle uçuşumuz uzun sürecek" demesin mi?- bak gari sen-Beni aldımı bir telaş. Biryandan da ust bagajdaki çiçeklerimi düşünüyorum bunları gidince suya koyayım şunları dikeyim telaşındayım. Böyle macera dolu bir uçuştu anlayacağınız. Hani normal insanlar gibi bir uçuş değildi benimkisi. Az deli dolu az uçuk kaçık.
Harika geçen bir 3gün ve harika geçen iki uçuş.Hepsi muhteşemdi.Benim için geçen o 3 gün, 3 yıla, 3 asra bedeldi aslında. İzlemeyenler ve toplantıya katılamayanlar içinde sayfamda paylaşmak istedim.
3 Asra Bedel
Not: Toplantıda Güler Ablamın atlısından iki tane alan üye eğer bu başlığı okuyorsan onun biri benim haberin olsun.
Kim olduğunu hatırlayamadı Güler Ablam bir ara. Eğer bu satırları okuyorsan benim için iyi bak ona.
Ve bu günün rengine gelelim.
Bu günün rengi turuncu.
Buda misafir. Açtığını görünce eklemek istedim.
