Adaların içini, kemik tozu hariç (çünkü bulamadık), bulabildiğim diğer malzemeleri harmanlayarak doldurdum (humuslu toprak- cocopeat - leonardit - meşe odunu külü ve eser element), gerçekten de oldukça yumuşak bir malzeme oldu.
Her adanın altından döşediğimiz sulama borularının uçlarına birer musluk koyarak damlama borularını döşedik, ancak ilk başta sebzeler olgunlaşana kadar elle sulamayı, sonrasında düzenli sulamaya geçildiğinde bu sistemi kullanmayı planlıyorum.
Borular döşendikten sonra fidelerin ekimine başladık. Toplam 9 adet adamız vardı, sayın Meyvelitepe'nin önerileri doğrultusunda, kardeş bitkiler prensibine uygun olarak, 4 adayı değişik cinste domates (Çanakkale kırmızı, pembe, Sivas ve kokteyl) ile beraber biber ve patlıcan, 1 ada fasulye, 1 ada bezelye ve 1 ada barbunya (her birinde mısır - patlıcan ve sakız kabak ile), 2 ada ise salatalık - ayçiçeği - sakız kabak olarak diktik.. Her adaya fesleğen ve kadife çiçeklerini de ekmeyi ihmal etmedik, bundan sonra adalar tam bir çiçek bahçesine döndü
Bu arada duvar dibinde espalier ağaçlarımız için ayırdığımız bölüme mutfağımız için güzel kokulu bitkilerimizi (reyhan - kekik - nane vs) ektik.. Ağaçlarımızın ilk yaprakları da gelişmeye başladı...