Sevgili Gilan, nerelerdeydin, özledik seni canım.
Cumartesi günü yaylaya çıktım, az önce döndüm, mesajını görünce çok sevindim.
Gerçekten bahçede çok iş var, yayladaki komşularım bana kızmaya başladılar, "ya yoruluyorum deme, ya da bu kadar çiçek dikme" diyorlar.
Ne kadar kolay değil mi, beni anlamıyorlar
Komşularımın kocası, kardeşi, çocukları yardım ediyorlar tabii, ben tek başıma uğraşıyorum.
Şuna bak ya, yoruldum dedirtmiyorlar insana
Neyse ki, iki haftada bir çok işi hallettim.
Bahçe bu yaz düzene girsin istiyorum ama tatlı cadı gibi burun oynatmakla olmuyor bu işler.
Ben de senin gibi yemek yemeyi unutuyorum çoğu zaman.
Dün biraz fotoğraf çektim yine, senin Ankara toplantısında getirdiğin Calibrocha ve diğerinin adını unuttum, sanırım altın lı bi şeydi, yaşıyorlar, Calibrocha biraz minik kalmış ama ben onu güzelleştiririm.
Yeniden teşekkür ediyorum.
Canım, kahvaltılık sosa 'acılı' diyorlar kısaca.
Her yıl yaz sonu bolca yapılıyor kış boyu tüketiliyor.
Biraz zahmetli bir iş, ille de odun ateşinde olacakmış, ben ocakta yaptım ama aynı tadı vermedi.
Beğendiğine sevindim, afiyet olsun.
