Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi vetman996
Ar-Ge seramız için emeklerini esirgemeyen tüm dostlara teşekkürler...
|
Bunların resmini çerçeveletip duvara asmak lazım .
Gelmeyi çok isterim. Ve inşallah geleceğim. Ben yaklaşık bir aydır Bolu'da sera ve içindeki ıspanak ve marullarla boğuşuyorum .( tatlı bir güreş de diyebiliriz

)
Satış meselesinde bahsettiğin her kademeyi inceledim . Ve her üçünü de denedim .
Tabii bu denemeler hep öğrenme amaçlıydı.
Ve bu konuda Çilek son tüketiciye satış için daha şanslı bir ürün . Gittiğim bir çok yerde, nihayi tüketicide çilek niye yapmıyorsun sorusu ile karşılaştım.
Nihayi tüketiciye satmak çok güzel de ne miktarda satılabileceği , ve nasıl organize edileceği meselesi iyi etüd edilmeli.
Hal ile nihayi tüketici arasında bir kesim daha var . Onlar da fena değil , son tüketiciden artan kısmını onlara vermeyi de incelemek lazım .
Ben semt pazarına tezgah açmayı bile denedim . Ve çok zevk aldım . Ama bizim yaşımızda çok yorucu , iyi fiata satıyorsunuz . Ama akşam yattığınız yeri bilemiyorsunuz .
Sonra son tüketicilere ürün yetiştiremez oldum .
miktar az olunca , bana niye vermedin diye sitem edenler oldu.
Kimse duymasın . Pazarda bu sene en yüksek ıspanak fiatı 3 tl idi Ben tamamen doğal şartlarda ürettiğimi bilen çevreye 3-5 tl den ıspanak verdim .
Demem o ki , bu ilaç meselesi çok önemli.
Ben üretim miktarını çoğaltmaktan daha çok doğal ilaçsız ürün yetiştirmeyi daha fazla önemsiyorum .
Topraksız tarımın bu konuda önemli bir haksız handikapı var . Sertifikasyon konusunda sıkıntı var. Bazı ülkeler topraksız üretimi organik sertifikalı ürünlerden ayırmıyorlar diye duymuştum . Bu son sözü zannederim , Dizayna gittiğimde söylemişlerdi. Rusya'ya o zamanlar 3 tl ye domates sattıklarını söylemişlerdi. Konuyu uzattım . Ama sıra artık pazarlama konusuna geldi . Ürünü iyi fiata satabilmeyi ciddi olarak düşünmek ve araştırmasını yapmanın zamanıdır diye ,
belki bir pencerede ben açarım düşüncesi ile uzattım .
Başarılarının devamını dilerim .
Sağlıcakla kalın.