Sayın bozkır,
Evimiz bitti. Hafta sonları gidebiliyoruz sadece çünkü ihmale izin vermeyen bir işimiz var.
Evin fotoğrafları bilgisayarlarımın (iş ve evde) arka plan resmi, gözümün başka şeyi gördüğü yok.
Yapım aşamalarını okumuşsunuz. Sorunuzu cevaplamaya çalışayım.
Bugün başa dönebilsen neyi farklı veya aynen yapardım.
(Madden aynı durumda olduğumu varsayalım).
- Gene yığma ve tamamen taş duvarlı, çok büyük olmayan tek katlı bir ev olurdu.
- Çatı gene yapmazdım ( haşere yuvası olma ihtimali yüksek çatının ahşap taşıyıcılarının, bu haliyle pek bir sıkıntı veren durum yok, ancak her yıl ilk yağmurdan sonra izolasyonu " likit membran sürmeyi" ihmal etmemek lazım.)
- Evin yığma olması sebebiyle pencere sayısı ve genişlikleri kısıtlıydı. Projeye ve ruhsata harfiyen uydum. Arkada bulunan yatak odası sabah güneşi ile öğleden sonra güneşini içeriye alabiliyor, aradaki kuvvetli zamanda güneş evin güney cephesindeki yekpare 50 cmlik taş duvarı ısıtmakta, içeriye nüfuz edememekte. Bu cepheye de pencere yapılsaymış kışın çok rahat edecekmişiz. Şimdiki hali yaz için çok iyi, ev yazın çok serin oluyor bu sebepten. Hatta evde buzdolabına konmayan içme suları bile yaz ortasında içilecek kadar serin oluyor ama bunu kışa tahvil edin, aralık ayında hafta sonu gidilen evin halini anlayın.
Evin iç hacmi net 50 m2 den az fazla. Bu kış hiç sakınmamama rağmen 1,5 ton odun bitmedi. İlave elektrik ödemesi 250 TL. kadar. (2000 w. bir panel radyatör ile bir adet eski tip cam rezistanslı ısıtıcıyı şömineye takviye olarak kullandık). Ancak ısıtma sorunu yok diyemiyorum, ne yapabilirim onu netleştiremedim. Ya döşeli kalorifer tesisatını devreye sokacağım veya bir ilave elektrikli panel daha satın alarak bir kış daha tecrübe edeceğim ona göre davranacağım. Sorun ilk günde. Bir gün yaşanınca herşey normale dönmekte. Yani soğuk eve girmeye son vermek dışında çözüm yok, onun içinde uzaktan kumandalı sistem kurmak gerekiyor ancak şöyle de bir sorun var, her kötü havada evin sigortası atıyor yani bu sorunu aşmadıkça elektrikli sistemde çözüm değil. Kaçak akım rölesini devre dışı bıraksam sorunu aşarım diyordum ama komşumda röle yok ama çok şimşekli yağmurlarda onlarında sigortaları atıyormuş.
Başa dönsem de şömine yerine kuzine tercihini yapamazdım bizimkilerin o konuda müsamahaları söz konusu değildi. Ancak şunu da itiraf edeyim, o çok soğuk günlerde çatır çatır yanan şöminenin karşısına oturup yağmuru dinlemek, seyretmek başka bir şekilde bu kadar keyfli olamazdı herhalde diyede düşünmüyor değilim.
-Pencereleri gene aliminyum yapardım. Dışdaki demir kepenkler de aynen olurdu ancak onların içeriden takılan kancalarını daha takviyeli yaptırırdım (dağda kışın çok sert havalarda kepenkleri çengellerden attırma riski var, bu sebepten her evi kapamada, içeriden kepenkleri kalın kablo ile çengel demirine bağlıyorum. Bu tür görevler zamanla yük haline gelmekte).
-Ahşap kapı doğramaları başta sorunlar yaşattıysa da şu anda bir sıkıntı kalmadı. Ona da yapacağım bir şey yoktu, o gün şartlarında o kadar para ayırabildim onlara.
- Evin salonuna direkt giriliyor bunu ustam başta çok söyledi, olmaz bizim buralarda böyle eve direkt girilmez diye ama dinlemedim projeye sadık kaldım, büyük hataymış. Öne demirden bir camlı limonluk gibi bölme yaptırdık ve bu kış rahat ettik. Başa dönsem mutlaka önce bir giriş bölmesinden sonra salona giriş olurdu.
Hedefim, eksikleri olsun ama bana sorun yaratmayacak bir ev olsundu sanırım hedefe yaklaştım.
Şimdilik bu kadar yazayım daha sonra biraz daha ilaveler yaparım.
|