Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi alcen
...sizi çok iyi anlıyorum bahçenin uzak olması biraz sıkıntı oluyor ama, gittiğinizde pırıl pırıl yeni taptaze yapraklanmış bir bahçe sizi bekliyor olucak.
|
Hiç de öyle olmuyor alcen'ciğim, Pazar günü sabah erkenden bahçeye gittim, obrizyalar açmış, meyve ağaçları çiçeklenmiş, ağaç şakayığın üzeri tomucuk dolu ha bu gün ha yarın açacak.
Hemen bahçeyi bir kolaçan ettim, her yer üç karış yeşil halı serilmiş gibi, otların temizlenmesi lazım ki toprak bellensin.
Pek çok değerli bitkim saksılarda telef oluyor diye ilk işim onları yere almak olsun dedim ve işe koyuldum.
Ne yemek ne su ne de dinlenme, akşam hava kararmadan da dönmek istiyorum, önce saksıları geçireceğim yerin otunu temizledim, sonra yaş toprağı bir güzel belledim
Ardından kocaman gübre çuvallarını sürüye sürüye taşıdım, uygun yerlere çukurları açıp epeyce saksıyı boşalttım.
Ara sıra kendime hatırlatıyorum, "fotoğraf çekeceğim", ama iş bitmiyor.
Bu aşamada yardımcı çağırmak da istemiyorum, otu çöpü çiçeği bir birinden ayıramıyorlar, her şeyi çekip atıyorlar.
Kendime geldiğimde kımıldayacak halim kalmamıştı, güneş batmak üzereydi.
Acele hazırlandım, dönüş yoluna koyuldum.
Epeyce sonra aklıma geldi, ah...! hiç fotoğraf çekmedim
Ama, bahçem elimin altında olsaydı, her gün biraz biraz çalışır bu kadar yorulmazdım, hem de elim hep üzerlerinde olurdu.
Diyeceğim o ki, uzak bahçeler zor be alcen, çok zor, Orhan bey'i anlıyorum ben
