İstanbul'a giderken Clivia'ların 2 tanesini götürüp, diğer büyük saksıyı götürememiş burada bırakmıştım.
Saksıyı gördüğümde şok oldum. Yapraklarının çoğu kurumuş-yanmış, her yeri pamukçuk olmuştu. Ama yaşamayı çok seviyordu ki ölüm döşeğindeyken bile nefis çiçek açmış.
Bana " yaşam çok güzel, yaşamak istiyorum beni kurtar" diyordu sanki.
Hemen Mine Hanım aklıma geldi, anlattıklarını yaparak belki bu çiçeği ölümden kurtarabilirim diye doktorluğa soyundum.
Oksijenli suyumu, pamuğumu, kulak çöpünü, bıçak be makasımı dezenfekte etmek için bir bardak çamaşır suyunu da alarak işe koyuldum.
Yaşama bağlılık....