Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi jakaranda
Merhabalar tum doga dostlarına! Arkadaslar tum arastırma ve çabalarıma ragmen arılarla basım dertde yani eşek arısı ve kızıl arı Ege kıyılarında buyuk bir turizm tesisinde bu sorunumuz. Sizlerde bilirsinizki buralarda Restaurantlar ve Eglence yerleri hep acıktadır. Bizimde özellikle aksam yemeklerinde (yaklasık 1500 -2000 kişi ) dişarıda acıkta ızgara yapıldıgı için bunun kokusuna çevredeki (tamamen orman) arılar geliyor ve tum misafirler yemeklerini yerken bir tarafdan da arıları kovalamaya calısıyor arı sokmalarıda sıkca yasanıyor biz bu arılarla mucadelede tel kapanların içine yem koyarak (et v.s.) kapalı kapanlara sıvı yem koyarak (şekerli ve mayalı yemler ) mumkun oldugu kadar yuva bulup geceleri imha ederek mucadele etmeye calısıyoruz bu konuda yardımcı olabilecek arkadaslara simdiden teşekkur ederim tum doga dostlarına saygılarımla
|
Sayın Jakaranda,
Galiba ortada ironik bir vaziyet var. Doğa dostlarından istediğiniz şey pek doğa dostluğuna sığmıyor gibi
Erguvan Muhubbi arkadaşımız çok haklı, arıları yok ederek yapılan mücadele mücadele değildir. Hem doğal bir ortam istiyoruz, hem de o doğal ortamın doğallığını kendi ellerimizle bozuyor ve beş-on yıl sonra terkederek bozacak başka yöreler arıyoruz.
Bakın ünlü bilim adamı Einstein şunu iddia etmiş: “Eğer arılar yeryüzünden kaybolursa insanın sadece 4 yıl ömrü kalır. Arı olmazsa döllenme, bitki, hayvan, insan olmaz” Arıların yaşam için ne kadar önemli olduğunu anladınız sanırım.
Gelelim şimdi ne yapmanız gerektiğine
Et, balık, tavuk gibi yiyeceklerinizi hava karardıktan sonra sunacaksınız. Gün ağarmadan masa ve çevre temizliğini çok iyi yaparak et kokularını yok edeceksiniz.
Tesisinizin çevresinin uzağında belirli yerlere şekerli su, balık ve tavuk parçaları gibi yiyecekler koyabilirsiniz. Hem orada beslenmiş olurlar, hem de sınırlarını öğrenmiş olurlar. Şartlı refleks arılara uygulanmaz diye bir kural yok heralde
Kolay gelsin efendim..
UNUTMAYIN: Siz oraya gelmeden önce onlar orada idiler!..
