View Single Post
Eski 18-03-2013, 18:57   #515
badembaba
Ağaç Dostu
 
badembaba's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-03-2010
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 121
Biraz uzun olacak, şimdiden affola!

Sayın vetmann996, öncelikle sizi cesaretiniz azminiz ve çalışkanlığınız için tebrik ediyorum.

Eğer siz olmasaydınız ve bu başlığı açmasaydınız, topraksız tarım konusuna hep uzaktan bakacak ve saçma bir şey diye burun kıvıracaktım. Aslında topraksız tarımla 10 yıl önce tanışmıştım (bu mevzuya sonra döneceğim). Günümüzde insanlar artık tarımda teknolojinin (özellikle biyogenetik) kullanımını öcü, gelenekselliği ise albeni olarak değerlendiriyorlar. Benim de kendi tüketeceğim gıdalarda acizane tercihim, geleneksel organik tarımdan yana.

Fakat şüphesiz ki kitleleri doyurmak adına doğala yakın, ilaçsız ve sağlıklı bir alternatif varsa bu mutlaka değerlendirilmeli, sizin açtığınız başlıktan topraksız tarımın bu tanımlamaya uyduğunu öğrendim.

Ben 2006 yılına kadar yaklaşık 15 yıl Hollanda'da yaşadım, yaşadığımız yer Almanya ve Belçikaya çok yakındı. Ailem yazları Belçika'da bir çilekçinin yanında çalışırdı. Oradan gelen çileklerden abartısız bir oturuşta bir kilo yerdim. Türkiye'ye geldiğimden beri artık çilek yemiyorum. Tadı tuzu olmayan (bazılarının kokusu var ama tadı yok, nasıl oluyorsa) lastik gibi şeyler. İyisine hiç rastlamadım.

Kendimiz bahçede yetiştiriyoruz, lezzet olarak biraz daha iyi olsa da onlar da Hollanda'da pazardan aldıklarımızı tutmuyor. Bunun sebebinin cins seçimi olduğunu düşünüyorum. Annemler yurtdışından yeni geldiler, benim ricam üzerine Belçika'daki çilekçiden 30 kök çilek alıp geldiler. Bakalım deneyip göreceğiz. Başarılı olursa bu türü yetiştirip Türkiye'de insanlara gerçek çilek sunmayı düşünüyordum, o arada sizin sayfanızı buldum.

Hollanda'da makine mühendisliği okudum, bizde bitirme tezleri stajlı oluyordu. Stajımı Rockwool adlı bir şirkette Grodan diye bir ürün üzerine yaptım. Bu ürün taşyününden imal ediliyor ve seralarda substreet olarak kullanılıyor. Türkiye'de bilinirliği ne durumdadır bilmiyorum ama sizin uyguladığınız yöntemde kullanılabilir belki? Eğer bildiğiniz bir ürünse tercih etmeme sebebiniz neydi? Bu ürünlerde sulama kontrolü vs. çok hassas ayarlanabiliyor diye biliyorum.

Makine mühendisliği okudum fakat sevmediğim bir meslekti o yüzden o alanda hiç çalışmadım, şimdiki aklım olsa Hollanda'da ziraat üzerine okurdum. Çünkü Türkiye'ye geldiğimden beri ziraat alanında mantıklı yatırım ve iş alanları arıyorum. Belki hala geç değildir. Sizin verdiğiniz ilhamla yola çıkarak araştıracağım eğer kısa süreli uygun kurslar bulursam gidip işin püf noktalarını öğrenebilirim belki.

Geçenlerde Mopaştan (İstanbul ve etrafında yaygın marketler zinciri) iceberg (atom) marul aldım, üzerinde Hollandaca yazılar vardı, Hollandalı bir firma İspanya'dan Türkiye'ye ihrac etmiş. Tanesi 4 TL! Bunun üzerine dedim ki ben bunu Türkiye'de üretsem, paramız en azından böyle bir ürün için dışarı gitmese... Hollanda'da en çok tüketilen marul çeşidi olduğu için üretimine dair bilgiyi oradan bulayım dedim karşıma şu şirket çıktı Firma Pater Broersen - Nature Counts - YouTube moralim bozuldu elin oğlu neler yapmış, nasıl yetişeceğiz diye...vazgeçtim.

Şimdi sizin bu yaptıklarınız sayesinde yine umutlandım. Yaptığınız işin önemini bilin diye yazıyorum. İnşaallah bol ürün alır ve çok kar edersiniz ama olmasa bile, bu kadar yol katetmişken sakın vazgeçmeyin. Allah yüzünüzü güldürsün umarım.

Bu arada seranın maliyet tablosunu çıkaracaktınız ama ya unuttunuz ya fırsat olmadı. Merakla beklediğim bir bilgi.

Herşey için teşekkür ederim, Konuyla ilgili bilgisizim ama hertürlü yardımlaşmaya açığım. Allah kolaylık ve muvaffakıyetler versin.

badembaba Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön