Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi epifani
Külliyen yalan söylemiş. Gerekirse 1957 den önceki Van resimlerini gösterebilirim. Van dağda mıymış, ovada mıymış.
Hiç bir bilimsel yanı olmayan, dayanaktan uzak, laf ola beri gele söylenmiş sözler onlar. Lütfen her söylene inanmayınız.
|
Sevgili epifani,
sanırım
yalan söylemiş derken,
yalnış söylemiş demek istediniz.
Çünkü, birini yalan söyledi diye itham etmek için, elde somut veriler olması gerekir. İtham ettiğiniz hele hele bir biliminsanı ise. Hocanın ne anlatmak istediğini tam anlamadan "eski şehirin fotoğrafları duruyor" demek anlamsız. Çünkü, hoca çok farklı bir olaydan bahsediyor.
Hiç bir bilimsel yanı olmayan, dayanaktan uzak diyebilmek için de, en azından bahse konu ile ilgili olarak,
Uzun bilimsel çalışmalar yapmak ve en az o biliminsanı kadar konuya hakim olmak gerek.
Siz bu konuda
Saha-alan çalışmaları, gözlemler, tahliller, analizler yaptınız mı?
Prof. İlyas yılmazer bu işe yıllarını vermiş bir biliminsanı. Ben onu ilk kez yıllar önce (yanılmıyorsam) Ceviz Kabuğu programında izlemiştim. Aradan geçen onca yıl, hocanın ne kadar haklı olduğunu gösteren olaylar yaşadık. Van depremi bunlardan sadece biri idi.
Hoca, zaten Van komple ova'ya indi demiyor. % 5'i Ova'ya doğru yayılmaya başladı (imar planı doğrultusunda) diyor. Bir kere ovaya yayılmaya başladı mı, arkası kesilmez. Bunun yalnış olduğunu anlatıyor yıllardır. Bu örneği sadece Van için de vermiyor üstelik.
Örneğin; İzmir'in Bornovası, altınovası, Aydın'ın incirliovası, Kocaeli-sakarya-Bursa bölgelerinin Dilovası, Yalovası... gibi, o kadar çok örnek veriyor ki. Zaten adı üzerinde, bu yerlerin hepsi ova.
Yerleşimi ova'da değil de, kayalık zemine yapmamız gerek diyor. Daha önce ova kesmine 4 kere yerleşim yapıldı ve hepsi yıkıldı ama kayalık zemine yapılan yerleşimler, eski tarihlerden beri ayakta duruyor, diyor.
Hoca'nın bu tezini çürütecek bilimsel veri var mı elinizde?
Yıllardır söylediği şey şu:
Ovalar milli servet kaynağı'dır. Ovalara şehirleşme ve sanayileşme yaparsanız,
hem tarım arazilerinizi yok edersiniz,
hem de bir depremde ekonominiz altüst olur.
Yani, iki kere kaybedersiniz.
Yolların ova'ya inmesi demek, şehirlerin ova'ya yayılması demektir. Çünkü dünyada ki tüm şehirler,
öncelikli olarak, yola doğru,
ve yola bağlı olarak, kendisine en yakın büyük şehire doğru,
ve büyük oranda da, Batı'ya doğru genişlerler.
Köyler, en yakın ilçeye doğru.
İlçeler, en yakın büyük şehire doğru.
Şehirler de, genellikle Batı'ya doğru gelişirler.
İster köy, ister ilçe, isterse İl olsun, yanlarına yapılan otoyola doğru genişlerler.
Kayalık bir alanda kurulu olan şehirin, hemen yanında ova var diyelim. Şehir yıllardır kayalık yerde durur ama o ova'ya bir otoyol yapın, hemen yola doğru (yani, ova'ya) genişlediği görülür.
Burada suç, ovalarımıza
İmar izni veren yöneticilerde'dir.
Çünkü en tepede ki yöneticiler, ne yazık ki küresel emperyal efendilerine biat ediyorlar. Bugün emperyalizm bir ülkenin gelişmemesi ve kendilerine bağımlı kalmasını sağlamak için, çeşitli planları devreye sokarlar.
Bunlardan en önemlisi, bir ülkenin kendine yetecek şekilde ürettiği yiyeceği üretmesinin önüne geçmektir. Bunun en kolay yolu da, o yiyeceklerin yetiştiği ovaları yok etmek, azaltmak ve o ülkeyi tarım yönünden kendilerine bağımlı yapmaktır.
Ova'ya yol yaptırırsınız, şehirler ovalara yayılır, sanayi ovalara yayılır ve her yayılmada, daha fazla ova yok olur.
Ve günümüze geliriz. Bugün çiftçilik, hayvancılık sektörlerine baktığımızda, olan biteni anlarız ama iş işten geçmiştir.
Hayvan ithal ederiz, saman ithal ederiz, buğday ithal ederiz. Var olan üç-beş hayvanımızı beslemek için, emperyal efendilerin kendi kendine üremeyen, kısır mısırlarını ve diğer yiyeceklerin kısır tohumlarını almak zorunda kalırız.
Gübreyi onlardan alırız.
İş makinalarını onlardan alırız.
İlacı onlardan alırız.
Yollar geliştikçe, parelel oranda daha fazla arabayı onlardan satın alırız.
O arabaları çalıştırmak için petrolü onlardan alırız...
Yani, her halimiz ile onlara bağımlı oluruz.
Olduk gitti zaten.
Ova'larımızın aslında ne kadar önemli olduğunu umarım biraz anlarız.
Yoksa, burada örnek verdiğim konu bir şehirin yerinde durup durmaması değil.
O şehirlerin ovalara doğru inmeye başlasının, nelere mal olacağını anlatmak için'di.
Hoca yıllardır bunu anlatmaya çalıştı.
Haklı çıktı mı? Bana göre hem de çok fazlası ile haklı çıktı.
Hem tarımımız yok olmanın eşiğine geldi hem de olan depremler'de, çok daha fazla can ve mal kaybı yaşar olduk.
İki taraflı zarar.