ORMAN MÜHENDİSLİĞİ, ORMAN ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ VE AĞAÇ İŞLERİ ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ HAKKINDA KANUN TASARISI'NA YÖNELİK TMMOB ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI'NIN GÖRÜŞÜ
Çevre ve Orman Bakanlığı’nca hazırlandığı ifade edilen ve Bakanlar Kurulu’nca 20/06/2005 tarihinde TBMM Başkanlığı’na arzı kararlaştırılan “
Orman Mühendisliği, Orman Endüstri Mühendisliği ve Ağaç İşleri Endüstri Mühendisliği Hakkında Kanun Tasarısı”, TBMM Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu tarafından ODA’mıza gönderilmiş ve incelenmiştir.
ODA’mızın, Tasarı’ya ilişkin görüşleri aşağıda sunulmaktadır;
1 - Genel olarak ;
Öncelikle, TBMM Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu’na, birçok meslek alanını ilgilendiren bir yasama faaliyeti sırasında, ilgili ODA’lara ve meslek kuruluşlarına görüş soran duyarlı tutumu nedeniyle teşekkürlerimizi sunarız.
Bilindiği üzere meslek ODA’ları, Anayasa’mızın 135 inci maddesi anlamında, “kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır”.
Bu bağlamda olmak üzere, hazırladığı Kanun Tasarısı’nı TBMM’ne sevk etmeden önce ilgili meslekleri Anayasal anlamda temsil eden ODA’lara ve üst Birliklerine görüş sorma gereği bile duymayan Çevre ve Orman Bakanlığı’nın tutumunu, ülkemizin idari süreçlerle ilgili geleneklerine ve yasal gereklere aykırı ve yanlış bulduğumuzu özellikle belirtmek isteriz.
Hele hele, Kanun Tasarısı’nda önce tanımlanan; ardından serbest ve yeminli meslek mensupluğuna yönelik sınav yapma, başka hiçbir üst Kurul’un onaylamasına gerek duyulmaksızın Disiplin Kurulu kararıyla mühendisleri “bir daha mesleği icra etmemek üzere meslekten çıkarma”
vb. hak ve yetkilerle donatılan TMMOB Orman Mühendisleri ODASI’nın, hazırlanma aşamalarında içinde olduğu belli olan bir Tasarı’yı, adeta “yangından mal kaçırma” anlayışı içinde üst Birlik olan TMMOB’a, ilgili diğer meslek ODA’larına ve meslek kuruluşlarına duyurmaması, anlaşılır bir tutum olmaktan çok uzaktır.
Ziraat Mühendisleri ODASI üyesi bulunan ziraat mühendisleri, su ürünleri mühendisleri, tütün teknolojisi mühendisleri ve balıkçılık teknolojisi mühendislerinin hak ve yetkilerini savunmakla ödevlidir.
Bu bağlamda, 6.4.2005 gün, 25778 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan TMMOB Ziraat Mühendisleri ODASI Ana Yönetmeliği’nin “Odanın Amaç ve Görevleri” başlıklı 6 ıncı maddesinin c fıkrası; “
meslek ile ilgili her türlü hukluki, idari ve teknolojik düzenlemeleri oluşturmak, incelemek, bunlarla ilgili görüş ve önerilerini resmi ve özel kuruluşlara bildirmek”, d fıkrası; ”
meslek alanları ile ilgili standartlar, teknik şartnameler, tip sözleşmeler gibi teknik belgeleri hazırlamak, diğer kuruluşlarca hazırlanmış olanları incelemek, geliştirmek, değişiklikleri yapmak ve uygulanmasını denetlemek”, g fıkrası; “
üyelerin hak ve yetkilerini savunmak”, s fıkrası; “
6/5/1960 tarihli ve 7472 sayılı Ziraat Yüksek Mühendisliği Hakkında Kanun c fıkrası; ve bu Kanun uyarınca çıkarılmış olan 24/1/1992 tarihli ve 21121 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Ziraat Mühendislerinin Görev ve Yetkilerine İlişkin Tüzük hükümlerinin uygulanması amacıyla mevzuat çalışmaları yapmak, resmi ve özel kuruluşlarda gerekli girişimlerde bulunmak” hükümlerini haizdir.
Yukarıda ifade edilen yasal dayanak bağlamında, Ziraat Mühendisleri ODASI’nın, inceleme konusu Tasarı’nın içeriğine ilişkin görüşleri de aşağıda sunulmaktadır;
2 – Tasarının içeriğine ilişkin olarak ;
“Orman Mühendisliği, Orman Endüstri Mühendisliği ve Ağaç İşleri Endüstri Mühendisliği Hakkında Kanun Tasarısı”, “
Mesleğin konusu” başlıklı 4 üncü maddesi ve “
Hak, yetki ve sorumluluklar” başlıklı 5 inci maddesi ile diğer birçok meslek alanlarına olduğu gibi, ziraat mühendisliği mesleğinin de görev, yetki ve sorumluluk alanına haksız ve dayanaksız müdahalelerde bulunmaktadır.
Ziraat mühendisliği mesleğinin gerek münhasır, gerekse diğer mesleklerle paylaşılan görev ve yetki alanını, 13.05.1960 gün, 10504 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 7472 sayılı “
Ziraat Yüksek Mühendisliği Hakkında Kanun”, 24.1.1992 gün, 21121 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, “
Ziraat Mühendislerinin Görev ve Yetkilerine İlişkin Tüzük” ve ilgili diğer mevzuat belirlemektedir.
Diğer yandan, Tasarının görev ve yetkilerini düzenlemeyi amaçladığı Mühendis grubunun bilimsel yetkinlik alanının çerçevesi, Türkiye’de sayıları dokuz olan Orman Fakültelerinde okutulan ders programı ile belirlenmektedir. Bu bağlamda; İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi, Ankara Üniversitesi Çankırı Orman Fakültesi, Gazi Üniversitesi Kastamonu Orman Fakültesi, Kafkas Üniversitesi Artvin Orman Fakültesi, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Orman Fakültesi, Süleyman Demirel Üniversitesi Orman Fakültesi ve Abant İzzet Baysal Üniversitesi Düzce Orman Fakültesi’nin ders programları da ekte sunulmaktadır.
Yukarıda Sözü edilen mevzuat ve Orman Fakültelerinin ders programlarından alınan bilgiler doğrultusunda, Tasarı’nın ziraat mühendisliği mesleğine yönelik oluşturduğu görev ve yetki tecavüzü, aşağıda maddeler halinde açıklanmaktadır;
2.1. – Toprak etüd, analiz, sınıflandırma
Tasarı’nın “Mesleğin konusu” başlıklı 4 üncü maddesinde, “orman topraklarının etüd, analiz, ıslah ve sınıflandırılması”, orman mühendisi ve orman yüksek mühendisinin faaliyet konuları olarak gösterilmiştir.
19.07.2005 gün, 25880 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5403 sayılı “
Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu”, “
Kapsam” başlıklı 2 inci maddesinde de belirtildiği üzere; herhangi bir istisna tanımadan, Türkiye’nin tüm arazi ve toprak kaynaklarının bilimsel esaslara uygun olarak belirlenmesi, sınıflandırılması, arazi kullanım planlarının hazırlanması gibi alanlara ilişkin sorumluluk, görev ve yetkilerin tanımlanması ile ilgili usul ve esasları kapsamaktadır
.
Kanun’un hazırlanma sürecinde, “6831 sayılı Orman Kanunu kapsamı dışında kalan araziler” cümlesinin, Kanun’un 2 inci maddesi başına konulmak suretiyle, bu alanların “Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu”nun görev ve yetki alanı dışına çıkarılmasına yönelik çabalar olmuşsa da, TBMM Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu’nda ortaya çıkan irade ile tüm Türkiye arazi ve toprak varlığının kapsam içine alınması sağlanmıştır.
Aynı Kanun’un “
Arazi kullanım planlarının yapılması” başlıklı 10 uncu maddesi; Tarım ve Köyişleri Bakanlığı “tarafından hazırlanan veya hazırlattırılan arazi kullanım planlarında; yerel, bölgesel ve ülkesel ölçekte tarım arazileri, mera arazileri,
orman arazileri, özel kanunlarla belirlenen alanlar, yerleşim alanları, sosyal ve ekonomik amaçlı altyapı tesisleri ile diğer arazi kullanım şekillerine yer verilir” hükmünü getirmektedir.
Maddenin son fıkrası, arazi kullanım planının hazırlanmasına ilişkin usul ve esasların, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından hazırlanacak Yönetmelikle belirleneceğini hükme bağlamaktadır.
Sözkonusu Kanun’un “
Toprak ve arazi varlığının belirlenmesine ilişkin esaslar” başlıklı 7 inci maddesi de; toprak ve arazi varlığının belirlenmesi, sınıflandırılması, etüd, analiz ve sınıflama ile ilgili standart oluşturulması .. konularındaki usul ve esasların, Bakanlıkça hazırlanacak Yönetmelikle belirleneceğini bir kez daha ifade etmektedir.
Diğer yandan, yukarıda sözü edilen
7472 sayılı Ziraat Yüksek Mühendisliği Hakkında Kanun’un 2 inci maddesi, ziraat mühendislerini, mesleki iştigal veya ihtisas sahaları dahilinde olmak üzere toprak muhafaza, toprak tasnifi, toprak .. alanlarında faaliyette bulunmaya, bunlarla ilgili keşif-plan-proje hazırlamaya ve tatbik etmeye yetkili kılmaktadır.
Ayrıca, yine yukarıda sözü edilen “
Ziraat Mühendislerinin Görev ve Yetkilerine İlişkin Tüzük”ün, “Lisans ve Uzmanlık Alanlarına Göre Görev ve Yetkiler” başlıklı Üçüncü Bölüm’ünün, “Toprak Etüdleri” başlıklı 18 inci maddesi, aynen şu hükme haizdir;
“Toprak etüdü ve haritalanması, toprak ve su analizleri, toprak verimliliği, tuzlu ve alkali toprak ıslahı, toprak ve su muhafazası, arazi toplulaştırması işleri toprak bilimi alanında öğrenim görmüş ziraat mühendisleri tarafından yapılır”
Bütün bunların yanında, Orman Fakültelerinin konu ile ilgili ders programları incelendiğinde, uzmanlık alanı oluşturma için yeterli olamayacak bir kapsam göze çarpmaktadır:
İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü’nde okutulan toprak bilimi ile ilgili derslerin; 2 inci sınıfta “Toprak İlmi” ve 3 üncü sınıfta “Toprak Koruması” dersi ile sınırlı olduğu görülmektedir. “Arazi Kullanım Esasları” dersi ise, seçmeli ders niteliğindedir.
Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü’nde, yalnızca III üncü Yarıyılda “Toprak İlmi” dersi okutulmaktadır. Doğrudan toprak ile ilgili başka bir ders bulunmamaktadır.
Ankara Üniversitesi Çankırı Orman Fakültesi “Toprak İlmi ve Ekolojisi Anabilim Dalı”nın sorumluluğundaki dersler ise; jeoloji, toprak bilgisi, orman ekolojisi, erozyon ve sel kontrolü, toprak koruma olarak belirtilmektedir.
Gazi Üniversitesi Kastamonu Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü’nde, II inci Yarıyılda “Jeoloji”, III üncü Yarıyılda “Toprak İlmi”, IV üncü Yarıyılda “Toprak Koruma” dersi okutulmaktadır.
Kafkas Üniversitesi Artvin Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü’nde toprak bilimi ile ilgili olarak okutulan dersler; II inci Yarıyılda verilen “Genel Jeoloji” ile III üncü Yarıyılda verilen “Toprak İlmi” derslerinden ibarettir.
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü’nde, III inci Yarıyılda “Toprak İlmi” dersi verildikten sonra, VII inci Yarıyılda “Erozyon ve Sel Kontrolü” dersleri verilerek konu ile ilgili öğrenim tamamlanmaktadır.
Süleyman Demirel Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü’nde, II inci Yarıyılda “Jeoloji”, III üncü Yarıyılda “Toprak İlmi” ve V inci Yarıyılda “Toprak Koruma” desrleri verilmektedir.
Abant İzzet Baysal Üniversitesi Düzce Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü’nde ise, II inci Yarıyılda “Jeoloji”, III üncü Yarıyılda “Toprak İlmi”, VII inci Yarıyılda “Toprak Koruma” dersi okutulmakta, “Türkiye’de Arazi Kullanımı” konulu ders ise seçmeli olarak verilmektedir.
Görüldüğü gibi, Orman Fakültelerinin Orman Mühendisliği Bölümlerinde Toprak Bilimi ile ilgili olarak okutulmakta olan dersler; Jeoloji, Toprak Bilimi ve Toprak Koruma ile sınırlı kalmaktadır.
Buna karşılık Ziraat Fakültelerinin Toprak Bölümleri tarafından verilen derslerin bir kısmı şöyledir;
Biyokimya, Toprak, Bitki Besleme ve Gübreleme, Analitik Kimya, Toprak Fiziği, Toprak Verimliliği, Bitkilerde Beslenme Fizyolojisi, Biyojeokimya, Hidroponik Teknolojisi, Jeoloji ve Jeomorfoloji, Toprak Genesisi, Toprak Teknolojisi, Toprak ve Havza Amenajmanı, Toprak Biyolojisi, Toprak Kimyası, Arazi Kullanım Planlama, Çevresel Etki Değerlendirme, Doğal Kaynaklar ve Çevre Yönetimi, Su Kalitesi, Süs Bitkileri ve Rekreasyon, Toprak Biyoteknolojisi, Toprak Erozyonu ve Koruma, Toprak Etüd ve Haritalama, Toprak Islahı ve Düzenleme, Toprak Mekaniği, Toprak – su – Bitki İlişkileri ..
Görüldüğü üzere;
1 – Türkiye topraklarının bütününü kapsama alan Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu, toprak ve arazi varlığının belirlenmesi, sınıflandırılması, etüd, analiz ve sınıflama.. konularındaki usul ve esasların, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın hazırlayacağı Yönetmeliklerle belirleneceği hükmüne amirdir. Bu bağlamda, Çevre ve Orman Bakanlığı’nın, sözü edilen konuda herhangi bir meslek disiplinini görevlendirme konusunda yetkisi bulunmamaktadır.
2 - “Ziraat Mühendislerinin Görev ve Yetkilerine İlişkin Tüzük”, toprak etüdü ve haritalanması, toprak ve su analizleri, toprak verimliliği, tuzlu ve alkali toprak ıslahı, toprak ve su muhafazası, arazi toplulaştırması işlerinin, toprak bilimi alanında öğrenim görmüş ziraat mühendisleri tarafından yapılacağını ifade etmektedir. Bu bakımdan, ilgili çalışma alanı, Ziraat Fakültelerinin toprak bölümü mezunları için bir münhasır yetki alanı niteliğindedir.
3 – Ziraat Fakültelerinin diğer bölümlerinin değil, yalnızca yukarıda ifade edilen dersleri almak suretiyle uzmanlık kazanmış Toprak Bölümü mezunlarının yapabileceği orman topraklarının etüd, analiz, ıslah ve sınıflandırılması işini, yine yukarıda verilen ders programlarında gösterildiği üzere, konu ile ilgili uzmanlığı olmayan orman mühendisi ve orman yüksek mühendislerinin yapması, bilimsel anlamda da olanaklı değildir.
Bu çerçevede, “orman topraklarının etüd, analiz, ıslah ve sınıflandırılması” cümlesinin, Tasarı kapsamından çıkarılmasının gerekli olduğu değerlendirilmektedir.
2.2. – Mera tefrik, ıslah, koruma, planlama
Tasarı’nın “Mesleğin konusu” başlıklı 4 üncü maddesinde, “orman içi, bitişiği ve üstü meraların tefriki, ıslahı, korunması ve planlanması”, orman mühendisi ve orman yüksek mühendisinin faaliyet konuları olarak gösterilmiştir.
28.2.1998 gün, 23272 sayılı resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 4342 sayılı “
Mera Kanunu”, “
Kapsam” başlıklı 2 inci maddesinde de belirtildiği üzere; herhangi bir istisna tanımadan, Türkiye’nin mera, yaylak ve kışlak alanları ile umuma ait çayır ve otlak alanlarının tümünü kapsama almaktadır.
Mera Kanunu’nun 9 uncu maddesi 5 inci fıkrası hükmü uyarınca, “Çalışma alanları içinde orman tahdidi yapılmamış ormanlık sahalardaki mera, yaylak ve kışlaklar, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nca, Orman Bakanlığı’nın uygun görüşü alınarak tespit edilir”.
Mera Kanunu’nun “Orman Bölgelerinden Yararlanma” başlıklı 28 inci maddesinin ikinci fıkrası ise; “
Orman Bakanlığı, orman içi, orman kenarı ve orman üst sınırı mera, yaylak, kışlak ve otlakların koruma, bakım ve ıslahı konusunda kanunlar ile verilen görevi yapmaya devam eder”.
Mera Kanunu’nun 6 ıncı maddesi hükmü ise aynen şöyledir;
“
Mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsisi Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nca yapılır. Bu amaçla valinin görevlendireceği bir vali yardımcısı başkanlığında; Bakanlık İl müdürü, Bakanlık İl Müdürlüğünden konu uzmanı bir ziraat mühendisi, Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünden bir ziraat mühendisi, defterdarlıktan veya bulunmaması halinde vali tarafından görevlendirilecek bir hukukçu, Milli Emlak Müdürlüğünden bir temsilci, Kadastro Müdürlüğünden bir teknik eleman, Ziraat Odası Başkanlığından bir temsilci olmak üzere sekiz kişiden oluşan bir komisyon kurulur. Ayrıca orman içi, orman kenarı ve orman üst sınırında bulunan mera yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsisi çalışmalarında, ilgili orman teşkilatından bir orman mühendisi, 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Toprak Reformu Kanunu uyarınca reform bölgesi ilan edilen alanlarda bulunan mera yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsisi çalışmalarında, Tarım Reformu Teşkilatından bir ziraat mühendisi bu Komisyonlarda üye olarak görevlendirilir.”
Görüldüğü üzere;
1 – Türkiye meralarının bütününü kapsama alan Mera Kanunu, ormanlık sahalardaki mera, yaylak ve kışlakların tespiti yetkisini Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’na vermekte, Orman Bakanlığı’nı bu alanda uygun görüşü alınan bir idari mercii olarak değerlendirmektedir. Orman Bakanlığı’nın orman içi, orman kenarı ve orman üst sınırı mera, yaylak, kışlak ve otlakların koruma, bakım ve ıslahı konusunda kanunlar ile verilen görev alanı ise, orman mühendislerine değil, Çevre ve Orman Bakanlığı’na verilen bir görev ve yetki niteliğindedir. Tanımlanan işin hangi meslek mensupları tarafından yapılacağı, Mera Kanunu’nun aşağıda belirtilen ilgili maddeleri ve fakültelerin ders programları uyarınca belirlenebilir.
2 – Yine, Orman Fakültelerinin Orman Mühendisliği bölümlerinin ders programına baklıdığında, konu ile ilgili olarak verilen öğrenimin, iki kredilik “mera amenajmanı” dersinden ibaret olduğu görülmektedir. Bu öğrenim programının “orman içi, bitişiği ve üstü meraların tefriki, ıslahı, korunması ve planlanması” çalışmalarını yürütecek uzmanlık ve yetkinliğe sahip mühendis üretmesi, doğal olarak beklenemez.
3 – Ayrıca Mera Kanunu, tüm mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsisi çalışmalarında, uzman ziraat mühendislerinin teknik çalışmaları yürüteceği sekiz kişiden oluşan bir Komisyonu görevlendirmekte olup; orman içi, orman kenarı ve orman üst sınırında bulunan mera yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsisi çalışmalarında, ilgili orman teşkilatından bir orman mühendisinin, dokuzuncu Komisyon üyesi olarak çalışmalara katılmasına amir bulunmaktadır.
Yukarıda ifade edilen verilerin ışığında, orman mühendisleri ve orman yüksek mühendislerinin “orman içi, bitişiği ve üstü meraların tefriki, ıslahı, korunması ve planlanması”, konularında yetkilendirilmeye çalışılmaları, Kanun Tasarı’sının sözü edilen meslek grubunu dokuz kişilik Komisyonun yerine koyma çabasının bir ürünü olarak değerlendirilebilir.
Bu bağlamda, Tasarı’nın “orman içi, bitişiği ve üstü meraların tefriki, ıslahı, korunması ve planlanması” cümlesinin çıkarılarak, yerine, Mera Kanunu’ndaki hükme bağlı olarak ve bağımsız bir cümle niteliğinde, “Orman içi, bitişiği ve üstü meraların tespit, tahdit ve tahsisi çalışmalarını yürütmekle yetkili Komisyona, bir orman mühendisi veya orman yüksek mühendisi de katılır” cümlesinin eklenmesi uygun olacaktır.
2.3. – Orman içi su kaynaklarının geliştirilmesi, etüt, envanter, planlama ve projelendirmesi, orman ekosistemlerine ait fauna ile ilgili hizmetler
Tasarı’nın “Mesleğin konusu” başlıklı 4 üncü maddesinde, “Orman içi su kaynaklarının geliştirilmesi, etüt, envanter, planlama ve projelendirmesi”, ile “ormana, ormancılık işlevlerine, orman eko sistemlerine ait flora ve faunayla ilgili tohum, bitki, yaban hayvanı, yumurta, sperm üretimi ve ticareti”, orman mühendisi ve orman yüksek mühendisinin faaliyet konuları olarak gösterilmiştir.
Orman Fakültelerinin konu ile ilgili ders programları incelendiğinde, “orman içi su kaynaklarının geliştirilmesi, etüt, envanter, planlama ve projelendirmesi” ve “su faunası” konusunda uzmanlık oluşturma için yeterli olamayacak bir kapsam göze çarpmaktadır:
İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi, Kafkas Üniversitesi Artvin Orman Fakültesi, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümlerinde, “su” başlığı taşıyan bir tek ders bulunmamaktadır.
Ankara Üniversitesi Çankırı Orman Fakültesi “Orman Entomolojisi ve Koruma Anabilim Dalı”nın sorumluluğundaki sekiz dersten yalnızca biri “orman içi su ürünleri” olarak belirtilmektedir.
Gazi Üniversitesi Kastamonu Orman Fakültesi, Süleyman Demirel Üniversitesi Orman Fakültesi ile Abant İzzet Baysal Üniversitesi Düzce Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümlerinde ise, su konusunu odağına alan bir tek zorunlu ders bulunmamakta olup, yalnızca “orman içi su ürünleri” başlıklı 2 kredilik bir seçmeli ders verilmektedir.
Görüldüğü gibi, Orman Fakültelerinin Orman Mühendisliği Bölümlerinde okutulmakta olan dersler; bu fakültelerden mezun olan orman mühendisi/orman yüksek mühendislerini, “orman içi su kaynaklarının geliştirilmesi, etüt, envanter, planlama ve projelendirmesi” ile “fauna ile ilgili hizmetler” konularında yetkin birer uzman yapmaktan çok uzaktır.
Buna karşılık Ziraat Fakültelerinin Tarımsal Yapılar ve Sulama bölümleri tarafından verilen derslerden bazıları şöyle listelenebilir;
Mühendislik Mekaniği, Ölçme Bilgisi, Tarımsal Yapılar, Sulama, Hidrolik, Hidroloji, Mukavemet, Meteoroloji, Zemin Mekaniği, Betonarme, Kırsal Altyapı, Kültürtekni Projeleri Hazırlama, Sistem Mühendisliği, Sulama Suyu Kalitesi, Yapı Malzemeleri, Yapı Statiği, Köy İçme Suları, Su Kaynakları Planlaması, Su Toplama ve Havza Yönetimi, Sulama Sistemleri Tasarımı, Tarımda Atık Su Yönetimi, Tarımsal İnşaat, Tarımsal Yapıların Tasarımı, Toprak ve Su Yapıları..
Yine, Ziraat Fakültelerinin Su Ürünleri bölümleri tarafından verilen derslerden bazıları şöyle listelenebilir;
Balık Anatomisi ve Fizyolojisi, Kabuklu Su Ürünleri Üretimi, Palnkton ve Üretim Teknikleri, Balık Biyolojisi, Balık Üretiminde Su Kriterleri, Balıkçılık Amenajmanı, Su Kirlenmesi ve Kontrolü, Balık Hastalıkları, İçsu Balıkları ve Üretimi, Avlama Tekniği, Balık Islahı, Popülasyon Dinamiği, Su Toksikolojisi, Su Ürünleri Mevzuatı, Su Ürünleri Taşıma Sistemleri, Su Ürünleri Proje Hazırlama Teknikleri ..
Bu çerçevede, yukarıda sözü edilen 7472 sayılı Ziraat Yüksek Mühendisliği Hakkında Kanun’un 2 inci maddesi, ziraat mühendislerini, mesleki iştigal veya ihtisas sahaları dahilinde olmak üzere
su alanında faaliyette bulunmaya, keşif-plan-proje hazırlamaya ve tatbik etmeye yetkili kılmaktadır.
Ayrıca, yine yukarıda sözü edilen “
Ziraat Mühendislerinin Görev ve Yetkilerine İlişkin Tüzük”ün, “Lisans ve Uzmanlık Alanlarına Göre Görev ve Yetkiler” başlıklı Üçüncü Bölüm’ünün, “
Sulama, Drenaj ve Tarımsal Yapılar” başlıklı 19 uncu maddesi, aynen şu hükme haizdir;
“Tarımsal yapılar ve sulama alanında öğrenim görmüş ziraat mühendisleri, sulama suyu ihtiyacı saniyede 500 litreye kadar olan sulama tesisleri, sulama suyu ve hayvan içme suyu sağlamak için yapılacak göletler, drenaj, toprak erozyonu önleyici toprak ve su muhafaza edici tesisler, tarımsal yapılarla ilgili araştırma, etüd, plan, proje, uygulama ve kontrol hizmetlerini yapmaya yetkilidirler.
Sulama tesislerinde, suyun tarımda kullanılmasıyla ilgili arazi tesviyesi, tarla başı kanalları, tarla grup yolları, tarla içi sulama ve drenaj tesisleri, arazi ıslahı, toplulaştırması, dağıtımı ve benzeri toprak ve su kullanımını geliştirme projeleri, toprak su bitki ilişkileri etüdleri, fizibilite, planlama, projelendirme, uygulama ve kontrolunda tarımsal yapılar ve sulama alanında öğrenim görmüş ziraat mühendisleri çalıştırılır.
Ziraat fakültelerinde tarımsal yapılar ve sulama konusundaki öğrenimini kültürteknik, toprak ve tarım makineleri bölümlerinde görmüş olan ziraat mühendisleri de yukarıda sayılan hizmatlari yapmaya yetkilidir.“
Aynı
Tüzük”ün, “
Su Ürünleri” başlıklı 22 inci maddesi ise şöyledir;
“Su ürünleri alanında öğrenim görmüş ziraat mühendisleri, denizlerde ve iç sularda bulunan bitkilerle hayvanların ve bunların yumurta, yavru ve yetişkinlerinin üretimi, avlanması, pazarlanması, dağıtım, ithal ve ihracı, tescil ve denetimiyle ilgili konularda, deniz ve iç sulardaki üretim alanlarının belirlenmesi, üretim tesislerinin planlanması, projelendirilmesi ve yönetimi konularında faaliyette bulunmaya yetkilidirler”
Görüldüğü üzere;
1 – Ziraat Fakültelerinde konu ile ilgili birçok ders almış olan ziraat mühendislerinin, Su Ürünleri Mühendislerinin ve Balıkçılık Teknolojisi Mühendislerinin Yasa ve Tüzük ile yetkilendirildiği bir alanda,
2 – Konu ile ilgili uzmanlığı bulunmayan bir meslek grubunun sırf meslek taassubu düşüncesi ile yetkilendirilmeye çalışılması, kamu yararına aykırıdır.
Bu bağlamda, Tasarı’nın “orman içi su kaynaklarının geliştirilmesi, etüt, envanter, planlama ve projelendirmesi” cümlesinin Tasarı’dan tümüyle çıkarılması gerekmektedir.
3. Tasarının şekli düzenlemesine ilişkin olarak
Tasarı’nın 4 üncü ve 5 inci maddeleri, diğer meslek disiplinleri ile çatışma alanları oluşturmaktadır.
Günümüzde meslek disiplinlerinin münhasır yetki alanları yanında, diğer meslek disiplinleri ile paylaştığı, “interdisipliner” birçok alan bulunmaktadır.
Tasarı’nın 4 üncü maddesi “faaliyet konularını” sayıp, 5 inci maddesi ise (orman mühendisleri/yüksek mühendisleri) “sayılan hizmetleri yapmaya ve yürütmeye yetkilidirler” şeklinde hüküm getirerek, münhasır yetki alanları ile diğer mesleklerle paylaşılan yetki alanlarını birbirine karıştırmaktadır.
Bu bakımdan,
a) Öncelikle Tasarı’nın 4 üncü maddesinde diğer meslek alanlarının münhasır alanlarına giren faaliyet konularının Tasarı kapsamından tümüyle çıkarılması,
b) Ardından orman mühendisliği / orman endüstri mühendisliği / ağaç işleri endüstri mühendisliği disiplininin münhasır görev ve yetki alanının net olarak sayılması,
c) Son olarak ta geriye kalan faaliyet konularının interdisipliner çalışma alanı olarak yine net olarak belirtilmesi
yeni yetki ve görev çatışmalarının önüne geçebilmek bakımından son derecede yararlı bir şekil ve içerik koşulu olacaktır.
Bu bağlamda olmak üzere;
a) Ziraat Mühendisleri ODASI’nın temsil ettiği meslek disiplinlerinin münhasır yetkisinde olan ve bu nedenle Tasarı kapsamından tümüyle çıkarılması gereken faaliyet konuları aşağıya çıkarılmıştır;
- <LI class=MsoNormal>Orman topraklarının etüd, analiz, ıslah ve sınıflandırılması, <LI class=MsoNormal>Orman içi, bitişiği ve üstü meraların tefriki, ıslahı, korunması ve planlanması,
- Orman içi su kaynaklarının geliştirilmesi, etüt, envanter, planlama ve projelendirmesi, orman ekosistemlerine ait fauna ile ilgili hizmetler
Diğer meslek ODA’ları ve meslek kuruluşlarının münhasır yetki alanları da, benzer biçimde, taslak kapsamından tümüyle çıkarılmalıdır.
b) Tasarı’da yer verilen faaliyet konularından, disiplinler arası olarak değerlendirilmesi gerekenler aşağıda verilmektedir;
- <LI class=MsoNormal>Orman ağaç, ağaçcık, ve florasına ait tohum üretimi ve aşılama, tohum ve ağaç ıslahı, fidanlık kurma, yönetme, işletme, fidan ve bitki nakli, standardizasyonu ve sertifikalandırılması, fidan yetiştirilmesi, <LI class=MsoNormal>Ağaçlandırma, erozyonla mücadele, sel ve çığ kontrolü, havza amenajmanı, entegre havza ıslahı ve kırsal kalkınma planlama, projelendirme ve uygulama çalışmaları, <LI class=MsoNormal>Milli parklar, orman içi dinlenme ve mesire yerleri ile rekreasyon alanlarının tespit, tefrik, envanter ve düzenlenmesi, rekreasyon yönetimi ve işletmeciliği, peyzaj planlaması ve uygulaması, uzun devreli gelişme planı çalışmaları, <LI class=MsoNormal>Orman kadastro ve mülkiyet çalışmaları, orman harita ve fotogrametri çalışmaları, <LI class=MsoNormal>Her türlü ormancılık ile ilgili tesislerin etüt, proje, planlama, aplikasyon, yapım, bakım ve kontrolü, <LI class=MsoNormal>Orman ekosistemleri, gen ve biyosfer rezervleri ile biyotop alanların kurulması, orman ağaç, ağaçcık ve florasına ait gen koruma alanlarının planlanması, kurulması, yönetilmesi, <LI class=MsoNormal>Çevre düzenlemesi, çevresel etki değerlendirmesi,,
- Orman eko sistemlerine ait florayla ilgili tohum, bitki, üretimi ve ticareti.
4. Tasarının TMMOB Hukuku ile ilgili bölümlerine ilişkin olarak
Tasarı, hem genel hukuk ilkeleri, hem de TMMOB hukukuna uymayan birçok hüküm içermektedir. Üstelik, 6235 sayılı TMMOB Yasası’nda, “Bütün mühendis ve mimarları ihtisas kollarına ayırmak ve her kol için bir oda kurulmasına karar vermek” ile “Meslek ve menfaatleriyle ilgili işlerde resmî makamlarla İşbirliği yaparak gerekli yardımlarda ve tekliflerde bulunmak, meslekle ilgili bütün mevzuatı normları, fennî şartnameleri incelemek ve bunlar hakkında görüş ve düşünceleri ilgililere bildirmek” Birliğin görevleri olarak sayılmışken, Tasarının TMMOB’un bilgisi dışında TBMM’ye getirilmesi uygun görülmemektedir.
Bu konularda TMMOB’nin yazısı ile gerekli açıklamalar yapılacağından, burada konu ile ilgili herhangi bir ayrıntıya girilmeyecektir.
Ancak, meslekler ve meslek adamları arasında adaletin sağlanması açısından, şu ifadeler büyük önem taşımaktadır:
Her meslek için yetkiye yönelik düzenlemeleri yapmak TMMOB Hukuku içinde olanaklıdır, orada yapılmalıdır.
Bu bağlamda; Tasarının 14. maddesi, 10 Temmuz 2002 tarihli ve 24811 sayılı Resmi Gazete‘de yayınlanarak yürürlüğe giren TMMOB Disiplin Yönetmeliği’ne; Tasarının 18. maddesi, TMMOB Mimarlık-Mühendislik Hizmetleri ve Asgari Ücret-Asgari Çizim Ve Düzenleme Esasları Yönetmeliği’ne; Tasarının 19. maddesi, 14 Aralık 2004 tarihli ve 25670 sayılı Resmi Gazete‘de yayınlanarak yürürlüğe giren TMMOB Meslek İçi Eğitim Ve Belgelendirme Yönetmeliği’ne; Tasarının 21. maddesi, TMMOB Serbest Müşavirlik Mühendislik ve Mimarlık Hizmetleri ve Büro Tescil Belgesi Yönetmeliği’ne aykırı düzenlemeleri içermektedir. Oysa, Birliğe bağlı diğer 22 Oda, çalışmalarına ilişkin bu tür düzenlemeleri TMMOB Hukuku içerisinde çözmektedir.
TMMOB Orman Mühendisleri Odası’nın görev ve yetkilerine ilişkin bir düzenleme yapılması gerekiyorsa, 6235 sayılı Yasa ve 2 Aralık 2002 tarih ve 24954 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren TMMOB Ana Yönetmeliği gereği, bu düzenleme Birlik Genel Kuruluna getirilmeli
ve “Birlik Yönetim Kurulunca önerilen yönetmelikleri inceleyip, onaylamak; Birlik Yönetim Kurulunun gerekli görmesi durumunda Oda tüzük, ana yönetmelik ve yönetmeliklerini inceleyip gerekli değişiklikleri yapmak ya da aynen onaylamak.” hükmü gereği, yapılmak istenen yasal düzenlemenin hukuki dayanağı doğru şekilde oluşturulmalıdır.
İncelenen Tasarı gibi, TMMOB hukukuna aykırı düzenlemelerin gündeme getirilmesi durumunda, her meslek için benzer bir yetki Yasası’nın, ivedilikle TBMM’den geçirilerek yasalaşmasına yönelik bir irade ortaya konulmalı, meslek odaları, ilgili Bakanlıklar ve fakülteler, konu ile ilgili çalışmalarını yerine getirmelidirler. ODA’mız, böyle bir yaklaşımı ise uygun bulmamaktadır. Nitekim, anılan 7472 sayılı Yasa, TMMOB tarafından dönemin Nafıa Vekaletine iletilmiş, Tasarı Ziraat Vekaleti tarafından TBMM gündeme alınmıştır.
Bilgilerinize sunarım.
Saygılarımla,
Gökhan GÜNAYDIN
Başkan
http://www.zmo.org.tr/odamiz/odagorusleri.php?kod=2268