View Single Post
Eski 23-11-2005, 09:01   #3
malina
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,245
ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI’NCA HAZIRLANDIĞI İFADE EDİLEN VE TBMM BAŞKANLIĞI’NA ARZI BAKANLAR KURULU’NCA 20 HAZİRAN 2005 TARİHİNDE KARARLAŞTIRILAN “ORMAN MÜHENDİSLİĞİ, ORMAN ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ VE AĞAÇ İŞLERİ ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ HAKKINDA KANUN TASARISI” HAKKINDA EGE ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜM GÖRÜŞÜ

1. İlk defa Ziraat Fakülteleri bünyesinde oluşturulan Peyzaj Mimarlığı bölümleri, daha sonraki yıllarda Orman Fakülteleri, Mimarlık Fakülteleri ve Güzel Sanatlar Fakülteleri içinde de bölüm olarak açılmış, zaman içindemezunları, bağlı oldukları fakültelerin mühendis ve mimar unvanları yerine “Peyzaj Mimarı” unvanını almaya başlamışlardır.

Bu çerçevede Orman Fakültesi bünyesinde tesis edilenPeyzaj Mimarlığı Bölümü de 1989 yılından bu yana Peyzaj Mimarı unvanı ile mezun vermektedirler. Bugün ülkemizde 24 Üniversitede Peyzaj Mimarlığı eğitimi veren bölümleri bünyelerinde bulunduran fakültelerin 12’si Ziraat, 9’u Orman, 1’i Mimarlık, 2’si Güzel Sanatlar ve Mimarlık Fakültesidir.

Türkiye’de Peyzaj Mimarlığı eğitimi, kökeni hangi fakülteden olursa olsun, ayrı nitelikte bir meslek disiplini olarak tüm yasal ve bilimsel kurumlar tarafından onanmıştır.

2- Peyzaj Mimarlığı eğitimi, doğal ve kültürel peyzaj karakteristiklerinin bilimsel bir temelde ANALİZİ, TASARIMI, PLANLANMASI, YÖNETİLMESİ VE ONARILMASI konusunda LİSANS ve LİSANSÜSTÜ düzeyde eğitim veren, araştırmalar yapan bir mekan planlama ve tasarımı disiplinidir. Bu konuyla ilgili bir örnek olarak Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümünde okutulmakta olan derslerin listesi ile bölümümde yapılan bazı bilimselçalışmaların isimleri “ekte” sunulmaktadır (Orijinal metinde yer alan ekler bu dosyada gereksiz kalabalık yapmaması düşüncesiyle sunulmamaktadır).

3. PEYZAJ MİMARLIĞI; gerek kentsel gerekse kırsal alanlarda, ekolojik veri tabanlı fiziksel planlama, tasarım ve yönetim nosyonuna sahip ve bunu çalışmalarına yansıtan TEK MESLEK DİSİPLİNİDİR.

İlgili tasarıda geçen bazı konulara yönelik özet görüşlerimiz aşağıda sunulmuştur;

Ø Entegre havza ıslahı ve kırsal kalkınma, projelendirme ve uygulama çalışmaları

Tasarı’nın “Mesleğin konusu” başlıklı 4 üncü maddesinde “Entegre havza ıslahı ve kırsal kalkınma, projelendirme ve uygulama çalışmaları” Orman Mühendisi ve Orman Yüksek Mühendislerinin faaliyet konusu olarak gösterilmiştir.

Havza ıslahı çalışmaları fiziksel, sosyal ve ekonomik boyutlarıyla ele alınması gereken kırsal kalkınmanın önemli bir aracıdır. Dolayısıyla havza planlama; kentsel ve kırsal mekanları da içine alan entegre (bütüncül) bir yaklaşımı zorunlu kılmaktadır. Bu nedenle böyle çok boyutlu ve disiplinlerarası (peyzaj mimarları, ziraat mühendisleri, coğrafyacılar, kent plancılar vb.) çalışılması gereken bu konuda sadece orman mühendislerinin yetkili kılınması doğru değildir.

Bu çerçevede entegre havza ıslahı ve kırsal kalkınma, projelendirme ve uygulama çalışmaları cümlesinin tasarı kapsamından çıkarılmasının gerekli olduğu değerlendirilmektedir.

Ø Milli parklar, orman içi dinlenme ve mesire yerleri ile rekreasyon alanlarının tespit, tefri, envanter ve düzenlenmesi

Tasarı’nın “Mesleğin Konusu” başlıklı 4. maddesinde “Milli Parklar, Orman içi Dinlenme ve Mesire Yerleri ile rekreasyon alanlarının tespit, tefri, envanter ve düzenlenmesi” Orman Mühendisi ve Orman Yüksek Mühendisinin faaliyet konuları olarak gösterilmiştir.

Peyzaj Mimarları ülke ölçeğinden başlayarak öncelikle doğa koruma stratejilerinin ortaya konması olmak üzere milli parklar ve diğer koruma alanlarının yerlerinin saptanması, planlanması ve yönetimi konusunda söz sahibidir (dünyadaki ve Türkiye’deki pek çok örnek bunun önemli bir göstergesidir). Bu bağlamda olmak üzere ekolojik temelli yaklaşılması gereken bu tür alanlara yönelik planlama ve yönetim çalışmaları hem akademik hem de uygulama anlamında peyzaj mimarlığı meslek disiplini temel konuları içinde yer almaktadır.

Öte yandan rekreasyon alanları planlaması, tasarımı ve projelendirmesi Peyzaj Mimarlığı mesleği uzmanlık alanları içerisindedir.

Bu konu ile ilgili olarak peyzaj mimarlığı bölümlerinde; Rekreasyon Alanları Planlaması, Turizm ve Rekreasyon Planlaması, Doğa Koruma ve Milli Parklar, Peyzaj Onarım Teknikleri, Doğa Koruma, Bitki Ekoloji, Peyzaj Ekolojisi, Yaban Hayatı, Ağalandırma ve Proje vb. dersler verilmektedir.

Bu çerçevede, “milli parklar, orman içi dinlenme ve mesire yerleri ile rekreasyon alanlarının tespit, tefri, envanter ve düzenlenmesi” cümlesinin, tasarı kapsamından çıkarılmasının gereklidir.

Ø Peyzaj planlama ve uygulaması, uzun devreli gelişme planı çalışmaları ve çevre düzenlemesi

Tasarı’nın “Mesleğin konusu” başlıklı 4. maddesinde “Peyzaj planlama ve uygulaması, uzun devreli gelişme planı çalışmaları” ve “çevre düzenlemesi” Orman Mühendisi ve Orman Yüksek Mühendisinin faaliyet konuları olarak gösterilmiştir.

Öncelikle maddede adı geçen iki temel kavram (planlama ve çevre düzenleme) her yönüyle birbirinden farklılık arz etmektedir. Bu iki kavramın aslında birlikte telaffuz edilmesi bile tasarıyı hazırlayanların ve savunanların konuya ne kadar uzak olduklarının bir göstergesidir.

Peyzaj planlama; peyzajın (tanımlabilir fiziksel çevre) doğal ve kültürel nitelikleri yanında değerlerini ve potansiyellerini koruma ve geliştirme yolunda arazi kullanımında öncelikler belirleme amacıyla karar verme eylemidir. Bu yaklaşım büyük ölçekli ve geniş kapsamlı bir bakışı ve değerlendirmeyi ifade etmektedir.

Peyzaj tasarımı ise; dış mekan mekanları (kamusal ve özel) oluşturma ve geliştirme bağlamında ekolojik, teknik ve estetik kriterleri göz önüne alarak fiziksel formlar üretme sanatıdır. Günümüzde tam karşılamakla birlikte bu kavrama yönelik olarak “çevre düzenlemesi” ifadesi kullanılmaktadır.

Gerek peyzaj planlama gerekse peyzaj tasarımı (çevre düzenlemesi) çalışmaları isimlerinden de anlaşılacağı gibi peyzaj mimarlığının ana çalışma konuları olup, bu konuda verilen lisan ve lisansüstü eğitim nedeniyle başka hiçbir meslek disipliniyle paylaşılması söz konusu değildir.

Park-Bahçe Peyzaj Mimarisi, Peyzaj Mimarlığı ve Çevre Koruması gibi sayılı bir kaç seçmeli dersin orman mühendisliği programlarında bulunmasının; aynı fakültede farklı bölümler olarak bulunmaktan kaynaklanan (orman fakültelerinde de ayrı bir bölüm olarak peyzaj mimarlığı bölümleri de bulunması hasebiyle) birbirlerini tanıma, anlama, kavrama, buna uygun hizmet verme ve sorun çözme kapasitesine yönelik olduğu ve başka bir meslek disiplinin alanına girme hak ve yetkisini sağlama anlamı taşımayacağı da son derece açık bir gerçekliktir.

Bu noktayla ilgili çarpıcı bir örnek vermek gerekirse; Peyzaj Mimarlığı ders programında hem zorunlu, hem de uzun dönemlere yayılmış mimarlık bilgisi ve kent planlama dersleri bulunmaktadır. Verilen bu ders ilgili mesleği tanıma, kavrama ve ortak alanlarda hizmet üretebilme amaçlıdır. Dolayısıyla peyzaj mimarlarının, BİNA TASARIMI VEYA İMAR PLANI yapabilme yetkisine sahip olması gerektiğini iddia etmek ne derece doğruysa, Orman Mühendislerinin de üstelik seçmeli olarak aldıkları bir-iki dersle “Peyzaj Mimarlığı Mesleğinin” başlıca faaliyet konularında yetki sahibi olma iddiasında bulunmaları da o derece doğru ve mantıklı olacaktır.

Bu çerçevede, “Peyzaj planlama ve uygulaması, uzun devreli gelişme planı çalışmaları” cümlesinin, tasarı kapsamından çıkarılması gerekmektedir.

Ø Biyosfer rezervleri ve biyotop alanlarının kurulması

Tasarı’nın “Mesleğin Konusu” başlıklı 4. maddesinde “Biyosfer rezervleri ve biyotop alanların kurulması” Orman Mühendisi ve Orman Yüksek Mühendisinin faaliyet konuları olarak gösterilmiştir.

Öncelikle yine kavramsal bir yanlışlığı düzeltmek gereklidir. Biyosfer rezervi uluslararası bir kavramdır ancak “biyotop alanı” diye bir kavram anlamsızdır. Çünkü zaten biyotop mekansal bir anlam ifade eder, yani kendisi bir alandır. Biyotop tanımı itibarıyla; bir bitki ya da hayvan türünün (fiziksel ve biyolojik) çevresini ifade etmektedir. Diğer bir değişle biyosfer rezervlerinin oluşturulması bir anlam ifade ederken, biyotop alanlarının oluşturulması kavramı doğru değildir. Dolayısıyla hem kelime olarak hem de doğa koruma açısından ne anlam ifade ettiği belirli olmayan bir kavram konusunda orman mühendislerinin yetkili kılınmasını talep etmek bile son derece mantıksızdır.

Biyosfer rezervleri;küresel, kıyısal, deniz ya da bunların birlikte oluşturdukları ekosistemlerdir. Uluslararası öneme sahip ve UNESCO’nun İnsan ve Biyosfer (MaB) Programı içerisinde yer alan karasal ve/veya kıyı ekosistemlerine sahip alanlardır. Biyosfer rezervleri;

·Biyolojik çeşitliliğin korunması,
·Sürdürülebilir ekonomik kalkınma,
·Kültürel değerlerin devamlılığı arasındaki çatışmaların sürdürülebilir bir şekilde çözülmesine dönük temel bir yaklaşımdır.

Hem kullanma hem de koruma yönünde yaklaşılması gereken bir koruma alan kategorisi olarak biyosfer rezervleri, özellikle ekolojik işleyişin ve dolayısıyla biyolojik çeşitliliğin korunarak orada yaşayan insanlara ve genel anlamda bölge-ülke ekonomisine katkı yapacak eylemlere izin verilecek alanlardır. Buradan hareketle ekolojik dengeye saygılı kültürel ve ekonomik etkinliklerin uzun vadeli planlaması ve yönetilmesi konuları başta peyzaj mimarlığı olmak üzere pek çok uzmanlık dalını gerektirmektedir.

Başlı başına uzmanlık gerektiren bu konular orman mühendisliğinde, Erozyon ve Sel Kontrolü, Orman, Mera ve Havza Amenajmanı gibi dolaylı ilgili derslerin dışında ele alınmamakta buna bağlı olarak bu konuda orman mühendislerinin tek başlarına yetkili kılınması bilimsel olarak mümkün değildir.

Peyzaj Mimarlığı eğitiminde ise; Peyzaj Ekolojisi, Biyolojik Onarım Teknikleri, Doğal Sistemler ve Tasarım, Kent Ekosistemi, Doğa Koruma ve Turizm, Yaban Hayatı, Bitki Sosyolojisi, Bitki Ekolojisi, Milli Park Planlaması ve Yönetimi gibi pek çok dersler bu konuklara yöneliktir.

Bu çerçevede, “Biyosfer rezervleri ve biyotop alanlarının kurulması” cümlesinin, tasarı kapsamından çıkarılması gerekli görülmektedir.

Ø Kent Ormancılığı çalışmaları

Tasarı’nın “Mesleğin Konusu” başlıklı 4. maddesinde “Kent Ormancılığı çalışmaları” Orman Mühendisi ve Orman Yüksek Mühendisinin faaliyet konuları olarak gösterilmiştir;

Kent ormancılığı olarak ortaya atılan anlamsız ve mesnetsiz kavramın tanımında yer alan mekanlar kentsel (kamusal-özel) dış mekanlar ya da açık yeşil alanlar olarak bilinen alanlardır (urban outdoor spaces ya da public spaces olarak literatürde yer almaktadır).

Adı ve içeriği tanımlanmış olan mekanlara yeni ve içeriği bulunmayan bir isim vermek ve daha sonra bu isme dayanarak konuya sahip çıkmak hangi mantığa uymaktadır? Bu mekanların planlanması ve tasarımı çalışmalarını dünyada ve Türkiye’de fiziksel planlama ve tasarım nosyonuna sahip mesleklerden birisi olan “peyzaj mimarlığı” meslek elemanları zaten yerine getirmektedir. Dünyanın saygın herhangi bir ülkesinde bu mekanların planlama ve tasarımınının orman mühendislerinin yetki alanına girdiğine ilişkin bir kayda rastlamak mümkün değildir.

Gerçekte orman ve dolayısıyla kent ormanı çok başka bir kavramdır. Üstelik zaten literatürde ormanın bir “ekosistem” olarak içerdiği canlı-cansız tüm unsurlarıyla (toprak, hayvan, yalnızca ağaç değil her türlü otsu-odunsu bitki vb.) bir tanımı ve anlamı vardır. Yoksa birkaç ağacın olduğu her yer orman ya da kent ormanı diye anılırsa sadece ekolojik açıdan bile ciddi bir hata yapılması söz konusudur.

Bu çerçevede, “Kent ormancılığı çalışmaları” cümlesinin, tasarı kapsamından çıkarılmasının gerekli olduğu değerlendirilmektedir.

Ø Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED)

Tasarı’nın “Mesleğin Konusu” başlıklı 4. maddesinde “Çevresel Etki Değerlendirmesi” Orman Mühendisi ve Orman Yüksek Mühendisinin faaliyet konuları olarak gösterilmiştir.

Çevre yönetimi araçlarından birisi olan Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED), peyzaj bileşenleri ve bu bileşenler üzerine insan faaliyetlerinden kaynaklanabilecek olası etkiler; etki karakteri; etki ölçme ve değerlendirme yöntem ve teknikleri; ÇED Raporu hazırlama ve değerlendirme ölçütleri ile stratejik çevresel değerlendirme; risk değerlendirmesi vb. konuları içermektedir.

Görüldüğü üzere yerine ve konusuna göre pek çok disiplinin ilgi alanına giren ve girmesi gereken (yerine göre orman mühendislerinin de yer alabileceği) ÇED çalışmaları interdisipliner bir sürece vurgu yapmaktadır.

Peyzaj Mimarlığı eğitiminde ÇED’e ilişkin; Çevresel Etki Değerlendirme, Çevre Sorunları, Çevresel Sürdürülebilirlik, Kaynak Analizi I, II, III, Peyzaj Planlamada Coğrafi Bilgi Sistemleri, Çevre ve İmar Kanunu, İklim Bilgisi, Topografya, Peyzaj Ekolojisi, Peyzaj Onarım Teknikleri, Yüzey Jeolojisi, Jeomorfoloji, Toprak Bilgisi, Botanik, Peyzaj Analizi ve Değerlendirme gibi dersler verilmektedir.

Bu çerçevede, “Çevresel Etki Değerlendirmesi” cümlesinin, tasarı kapsamından çıkarılması gerekmektedir.

SONUÇ

4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamında 24.12.2002 tarih ve 24973 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan (Değişik 13.08.2004/25552) “Mimarlık, Peyzaj Mimarlığı, Mühendislik, Kentsel Tasarım Projeleri, Şehir ve Bölge Planlama ve Güzel Sanat Eserleri Yarışmaları Yönetmeliği”nin - Yarışma Türleri Madde 7(d) bendinde “ Peyzaj Mimarlığı doğal ve kültürel süreçlerin ve kaynakların yanında ve bu dinamiklerin arazi üzerinde tanımlandığı ortamların (peyzajlarının) korunup geliştirildiği kentsel, kırsal, endüstriyel, tarihsel, turistik vb. kullanımlarının mevcut ve olası çevre sorunlarının önlenmesi ve giderilmesi temelinde, toplum yararı gözeterek açık ve yeşil alanların oluşturulmasında koruma, onarım, yenileme, restorasyon ve yönetim organizasyonu içeren her ölçekteki planlama, tasarım, uygulama ve yönetimini üstlenen bir meslek disiplinidir.

Ayrıca, Uluslararası mevzuattaki genel yaklaşımı taşımak açısından, GATS (Hizmet Ticareti Genel Anlaşması ) Hizmet Sektörlerinde 8674 kodu ile “Kentsel planlama ve Peyzaj Mimarlığı Hizmetleri” sayılmaktadır. CPC 9406 kodunda da “Doğa Koruma Peyzaj Koruma Hizmetleri” ayrıca yer almaktadır. Kategorik olarak Peyzaj Mimarlığı Hizmetleri ayrı bir disiplin olarak tasnif edilmiştir.

Sonuç olarak dünyada ve ülkemizde uzun yıllardır çeşitli fakültelerin bünyesinde lisans ve lisansüstü düzeyde eğitim, araştırma ve topluma hizmet konularında çalışan peyzaj mimarlığı anabilim dalları, yukarıda da özetle belirtildiği şekilde adı geçen kanun tasarısında belirtilen konulara muktedir olabilecek düzeyde uzman insan yetiştirmekte ve diploma vermektedir. Bazıları doğrudan bazıları ise interdisipliner bir çerçevede ortak çalışma alanı olan konularda peyzaj mimarlığı mesleğinin katkısını bu kanun vesilesiyle yadsımak ya da yok saymak son derece üzücüdür. Bundan öte aldığı eğitimle orman mühendisliğinin bu konulara tam olarak vakıf olması ve çözümler üretmesi söz konusu değildir. Bu kanun tasarısıyla yapılmakta olan vahim hatanın hem ülkemiz çıkarlarının hem de ülkemizin saygın mesleklerinden birisi olan peyzaj mimarlığının tümüyle yok sayılması anlamına geldiği unutulmamalıdır.

Çözüm ise kanun tasarısının yukarıda geçen maddelerinin tasarıdan çıkarılması ve meslek disiplinlerinin yetkileri tanımlanırken çok detaylı ve çok yönlü ciddi çalışmalar yapılmasıdır. Bilimsel ve akademik gerçekler bütün çıplaklığıyla ortadayken ve yasal mevzuatımızda dururken, bir mesleği kayırma izlenimi veren bu yasanın bu haliyle çıkmasının faturasını sonuçta geri dönüşsüz bir biçimde ödeyecek olan ülkemiz olacaktır.

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön