Kooperatif mi şirket mi?
Bakanlık gerekli cevabı vermiş aslında.
Ben de cevap yazabilmek için, bu konuyu baştan sona okumak zorunda kaldım. Olur da bir mesajı atlarsak yanlış bilgi vermiş olmayalım diye,
Şimdi aklımda kalanları madde halinde, bilgilendirme amaçlı olarak yazayım.
Hatta daha önce not olarak ekleyeyim, bana da birisi bilgi amaçlı sordu, girelim mi diye. Bir arkadaş ta hem bilgi amaçlı sordu, hem de "ben girmedim aklıma yatmadı ama, Gölcükte görevli bir astsubay arkadaş üye oldu, istersen seni konuşturayım onunla aklına yatarsa sen gir" dedi.
Konudan böyle haberim oldu ve doğal olarak netten arayınca bu mesajla karşılaştım.
Peşinen daha önce de böyle konuları araştırmış, konya şeker in uygulaması aklıma yatmıştı. Ama maalesef dışarıdan girmek mümkün değilmiş.
Birde Kocaeli Koyun Keçi Koop. Başkanı Mustafa Bey in böyle bir hayali vardı. Ama henüz gerçekleştiremedi.
Fikir olarak doğru ellerde bu tarz işletmeler iş görür, ben karşı değilim.
Mesajın birisinde bir arkadaş hem TARİŞ in hükümet tarafından batırıldığını filan söyleyip hem de bu kooperatiften uzak durun diyordu. Tam ironi. Bu tarz para kazandıran büyük koopratifler var. Sıkıntı kazandırdıkları meblağlarda, kar marjları az olduğu için ses getirmiyor.
Genel anlamda "kooperatif" tanımı içerisinde yürütülen faaliyetler, ülkemizde hep sorun olmuştur. Kooperaifin başına düzgün bir ekip seçimle gelir, kooperatifi iyi yönetir, kooperatif para kazanmaya başlar, bu para üyelerden bazı çakalların dikkatini çeker, kasada 100 200 bin lira vardır, hemen %10 imza ile olağanüstü genel kurul kararı alınır. Yönetim değiştirilir. Paralar cukka edilir. 1 yıl sonra yine yönetim el değiştirir. Bu arada parayı götürenler de (maalesef) hiç bir ceza almazlar. Önce zarar eski yönetime borç çıkartılır. Borçlar senetlendirilir, uzun vadeye yayılır. 3-5 yıl sonra ise silinir.
Şimdiye kadar gördüğüm bütün kooperatiflerde sonuç bu idi.
Gelelim Büyük Anadolu ya
* Birincisi kooperatiflerde taahhütname olmaz çünkü kooperatifler, banka mantığı ile çalışmazlar. Yani, yıl sonunda sana ne kadar kar payı vereceğini söyleyemezler. Yıl sonu olduğunda bilanço açıklanır. Gelir gidere bakılır. kar-zarar durumuna göre değerlendirme yapılır. Bu nedenle belirtilen taahhütnamenin hiç bir geçerliliği yoktur. Bakanlık ta bunu söylemiş zaten.
* İkincisi sözleşme de olmaz. Çünkü kooperatifin, ana sözleşmesi olur. Sicil gazetesinde yayınlanır. Her üye bu sözleşmeye tabi olur. bu sözleşmede madde değişikliği olduğu zamanlarda, eğer üyeleri maddi yük altına sokacak bir madde eklenecekse eğer, bu karar 2/3 nitelikli oy çokluğu ile alınması gerekir. Ama toplam üyenin mi yoksa genel kurula katılan üyenin mi şimdi unuttum. Bu nedenle hem sözleşmeyi hem de taahhütnameyi unutun.
*Geriye ne kalıyor. Aidat, her yıl 100 TL, bu 100 tl hayvan başına mı yoksa sadece 100 TL mi açık değil. Artı, kooperatife üye olduk, sermayemizi ödedik, hayvanları verdik, bu 100 TL de neyin nesi? sormak lazım.
*Ortaklık belgesi adı altında hazırlanan belge, çok özenle hazırlanmış tam bir tuzaktır. O kadar özenle hazırlanmış ki, 2. paragrafın tamamını en az 10 kez okudum. gene birşey anlamadım. Burada gizlenmiş çok güzel bir madde var. "Bakım ve yem ücreti" Bu bakım ve yem ücreti nedir hayvan başına 600-800 tl. bu parayı bizden mi kesecekler. Tabi ki evet. Ne diyor. "Kooperatifçe karşılanır." Ki eğer öyle ise, bizden koyun başına 800 TL yem ücreti kesecekler, 3 yıl birşey vermeyecekler. Hayvan başına, veya genelde 100 Tl her ay alacaklar ve üstüne üstlük de asgari bir ücret belirleyip onu da pay başına hesaplayacaklar, (bu da yıl sonu net karının ortak pay toplamına bölünmesi ile elde edilecek olan tutardır.) bu parayı da kar oranına göre bölecekler. Bunu yaparken aslında şunu yapmış olacaklar.
Size hayvanları aldıracaklar. bir de bakım ve yem bedeli adı altında birer hayvan parası daha alacaklar. 3 yıl boyunca bu hayvanlardan elde edecekleri paraları iç edecekler, bu arada kendi sürülerini kuracaklar. Bu 3 yıl içerisinde size hayvan başına 3 er hayvan daha aldırmış olacaklar. 3 yıl sonra ise size hiçbirşey vermeyecekler.
Ana sözleşme açık, kar varsa dağıtırsın. Yoksa ne dağıtacaksın?
Bu arada yöneticiler, istifa eder vs. yukarıda anlattığım klasik kooperatif döngüsüne girer. Verdiğiniz paralarla kalırsınız
Bu iyimser olan senaryo idi. Bir de kötümser senaryo var. Kooperatif sizin adınıza borçlanır. O borç ta sizin başınıza kalabilir.
Ayrıca hiç birşey de alamazsınız. Şöyle ki koopratif üyeliğinden çıkmak kolaydır. Noterden gönder bir evrak tamam çıktın. Ama iş yatırdığı parayı almaya gelince işin rengi değişir. Unutmamanız gereken konu şu, aldığınız koyunlar artık kooperatif malıdır. sizin değildir.
ve eğer size ortaklık payını iade edemezler çünkü koopratifin acze düşme durumu var. Bunu söyleyip sizin paranızı 10 yıl-20 yıl ödemeyebilirler. Üstelik bu da kanunen koruma altında bir durum. Üstelik de üyeliğiniz sona erdiği için kar payı alma gibi bir durum da olmaz.
Kooperatif işleri işin içinde olmayanlar için sıkıntılıdır.
Paranız varsa gidin bu işi yapan ciddi şirketlere ortak olun.
Son not: Eğer mera varsa 1000-2000 koyunluk sürülerle çiftçilik yapmak oldukça karlı bir iştir. Hayvancılık İşlerini yabana atmamak lazım.
|