View Single Post
Eski 23-01-2013, 09:34   #2786
turhal
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 10-01-2013
Şehir: ankara
Mesajlar: 64
Sevgi ve pembegül isimli üyelerin emeğine çok teşekkür ediyorum. Ancak gördüğüm kadarıyla hala küpe çiçeği hakkında birbiriyle çok çelişen bilgileri sentezleyemedik ve soğuk konusunu netleştiremedik. Çocukluğumun en çok özlenen çiçeklerinden biri olan küpe çiçeğini bu bahar üç çelikle denedim(Mart 2012) ve üçünde de başarılı oldum, hazirandan aralık ayına kadar da çiçek aldım. O süreçlerde araştırma yapmaktan çok genel bilgilerime ve mantığıma dayanarak hareket ettim ancak soğuklar bastırınca içeri aldığım çiçeklerim tomurcuk vermeye devaqm ettiği halde çiçek tutturamayınca araştırmaya başladım. O sayede de bu siteyle tanıştım. Ancak belirtmek isterim ki biraz bu sitede, daha çok diğer sitelerde, küpe çiçeği hakkındaki bilgiler çok çelişkili. Her ne kadar henüz soğukla ilişkilerini çözemesem de, bir yıllık tecrübeden edindiğim bilgileri paylaşarak daha net bir tablo ortaya koymak istiyorum.
1- Küpe çiçeği için bir çok sitede rüzgarlı yer şartı öne sürülmüş. Muhtemelen iİngilizcesi kötü olan birinin yabancı bir siteden tercümesi sonucu oluşmuş bu hava, hava sirkulasyonu olan bir yer ifadesini rüzgarlı diye çevirmeyi başarmışlar. Benim gördüğüm kadarıyla havalandırılan, hava sirkülasyonu olan, mükünse balkonların gölgelik bölgelerinde yetişmesi gereken Küpeli, rüzgarı kesinlikle sevmiyor, yani rüzgarlı yer bilgisi kesinlikle yanlış. Bu tomurcuklarınızın kaybına, yaprakların şekil bozukluğuna yol açar.
2- Küpe çiçekleri için siyah saksıyı asla kullanmayın tavsiyesi verilmiş. Bu bilgi de kesinlikle yanlış. Gezdiğim iki serada da bütün küpelilerin siyah saksıda olması bir yana; çiçeğin yukardaki dallarının dahi kurumaya meyli olduğunu düşünülürse, kökleri ışıktan en hazzetmeyen çiçeklerden olan küpeliyi mümkünse siyah saksılarda yetiştirmek gerekiyor.
3- Çelikten en kolay üretilen çiçeklerden biri olan küpeli suya karşı çok hassas. Kararında verilmeyen en iyi ihtimalle tomurcukların dökülmesine yol açarken çiçeğin ölümüne de yol açabilmekte. Küpeliyi sık sık ve az miktarlarda sulamak en iyisi. Benim ölçüm alta sızdırmayacak, daha doğrusu altta su birikimine yol açmayacak miktarda su vermek ve bunu sık sık tekrarlamak.
4- Orjini kırmızı açan her çiçekte olduğu gibi küpede demir seviyor. Saksısına bir iki adet paslı çivi saplamak bu ihtiyacını giderecektir.
5- Küpenin sıcak havayla bir derdi yoktur, nem oranı ve gölge sağlandıkça sıcak hava yazılanların aksine zarar değil yararlı olmaktadır. Ancak nemli hava asla unutulmamalı, yaratılamıyorsa sık sık yapraklarına su püskürtmelidir.
6- Küpe hafif ve geçirgen toprağı sever. Saksısındaki ağaç kabuğu sağlıklı yetişebilmesi için olmazsa olmazdır , hayvan gübresi ve kumda da saksı harcında ihmal edilmemesi gereken diğer şeyler.
7- Küpeliyi mutlaka yanlara yayarak çok çiçek alacaksınız diye bir şart yoktur. Uygun koşullarda çok hızlı boy atabilen bu bitki üst dallarda her yaprağının altından göz vermekte ve bu gözlerden çiçek açmaktadır. Benim yan dallarına izin vermediğim bir küpeli bir sene dolmadan 10 cm lik çelikten 1 metre boya ulaştı 4 dalıyla birlikte. Ancak yanlara yayılmasını istediğinizde 3-4 sürgünün üzerinizden budamanız gerekiyor. Budadığınız kısımları atmayıp varsa tomurcuklarını ve fazla yaprakları temizleyip hemen uygun toprağa dikerseniz arkadaşlarınıza verebileceğiniz çok güzel hediyeler elde edersiniz.
8- Küpe çiçeğini boyuna sürdürmek istiyorsanız aydınlık ama tamamen gölge bir yerde, mümkünse pencere önünde yerde, balkon duvarı dibinde yetiştirmelisiniz. Çiçekler ışığın yerini tesbitte hiç zorlanmaz, ona yönelirler. Işık alan yer yukarıda kalırsa Küpe hızla boy atacaktır.
9- Yer değişimihiç sevmeyen bir bitkidir, olabildiğince az ve çok dikkatli olmalısınız taşırken.
10- Evden uzun süreli uzaklaşmak ve bu sürelerde çiçeğini komşuya emanet edemeyecekler için bir öneri. Küpe saksısına olabildiğince küçük ağzı kapatılabilen plastik kutular gömebilirsiniz. Bu kutulara toplu iğneyle delikler açar su ile doldurursanız, kısa sürede kökler ulaşacak gerekli su ihtiyacını karşılıyacaktır. Burada kutunun kesinlikle güneş görmemesi ve ağzının kapatılabilir olması çok önemlidir. Yine de eklemek de fayda var. Bu benim bulduğum bir yol. Üç küpeli ve 5 adet saksıda gül de işe yaradı. Benim olmadığım 15 günlük 3 süreçte susuz kalmadılar. Daha profosyoneller buna ne der bilemiyorum. Benim bulduğum bir yol diyorum ancak bir dayanağım var. Eskiler tulumbalardan yer sularının o sene çok alçakta kaldığını anladıklarında, nadide ağaç ve güllerinin dibine küpler gömer suyla doldururlardı. O küpün normalde insanın algılayamayacağı oranda sızdırdığı suyu bitki algılar kökleriyle ona tutunur, yaz mevsimini yer suyu olmadan da atlatırdı. Küpün tamamı toprağın altında kaldığı ve ağzı iyi kapatıldığı için içindeki su ısınmaz, su azaldıkça havada almazdı. Ben önce tarlada bir gül ve leylağa denedim 5 litrelik pet şişelerle. Kısa zamanda köklerin şişeye tutunduğunu görünce saksılarda da denedim ve iyi sonuç aldım. Ancak dediğim gibi benimkisi el yordamıyla hareket etmek. Daha profosyonel olanların fikrini almak lazım, kimsenin çiçeğinin kaybına yol açmak istemem.
11- Son olarak küpelinin kışa ve soğuğa direncini ben henüz bulamadım. Şahsi tecrübesiyle net bilgi sahibi olana da rastlamadım. Ticaretini yapan insanlar küpelileri kışın ısıtılan nem oranı yüksek seralarda tuttuklarını söylediler. Şu kışı selametle atlatabilirsek soğuk karşısındaki davranışlarını da öğrenmiş olur, paylaşırım.

turhal Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön