View Single Post
Eski 15-01-2013, 23:22   #303
kazim polat
Ağaç Dostu
 
kazim polat's Avatar
 
Giriş Tarihi: 15-02-2007
Şehir: Ödemiş-İZMİR
Mesajlar: 366
Birgi'de yaşam

Arkadaşlar Merhaba,

Daha önceki yazı ve paylaşımlarımı " Ev yapımları hakkında " başlığı altında yazıyordum ancak, sanırım artık bu bölümde yazmam daha doğru olur, zira artık yeni evimde yaşamaktayım.

" Kaçıp gittik, nasıl yaşayacağız? " sorusuna en kolay cevabı sanırım ben verebilirim, çünkü ev bitmeden önce tayinimin Birgi'ye çıkmış olması benim için yaşamı daha da kolaylaştırdı. Hepinizin bildiği " Yavaş Şehir " yapılanması için aday kentlerden biri olan Birgi'de çalışıyor ve yaşıyor olmak çok, ama çok keyifli. Burada yaşam yavaş ve huzurlu olduğu kadar, zevkli de. Tabii bu zevk kavramınızın nasıl olduğuyla ilgili. Mesela, okula yürüyerek dere yolundan giderken karşınıza aniden çıkan sincap, ya da, kendisini göremeseniz bile ağaca vurduğu darbelerle varlığını duyduğunuz ağaçkakanın size verdiği zevk, sanırım az çok bir fikir verebilir sizlere.

Kış olduğu için ısınma konusuna değinmemde fayda var sanırım. Keyfe keder zamanlarda yaktığım ocağın verimi gayet iyi. İlk başlarda biraz tütmüştü ama, iki sıra daha tuğla ekleyince, sorunu çözdüm. Ancak çekiş arttığından, odunların dayanma gücü de ters orantılı olarak azaldı.

Hani bir fıkra var : Erzurum'lu dedeye sormuşlar; " Küresel ısınma hakkında ne düşünüyorsun?" diye. " Vallah sobanın yerini heçbirşey tutmir!" demiş. İşte o hesaptan, ben de kuzine sobanın yerini hiç bir şeyin tutacağını sanmıyorum. Yüzeyi geniş ve kovalı olduğundan, yanma verimi hayli yüksek. Normalde, oda kapılarını kapalı tutuyorum ama, açmam gerektiği zamanlarda da, oraları da ısıtmada başarılı oluyor. Tabii uyku moduna alamıyorsunuz o zaman. Çekmeceleri ve üzerinde pişen " lezzet" lerden bahsetmeme gerek yok sanırım.

Geçen sonbaharda, koca bir traktör kasası dolusu odunu 350 liraya almıştım. 50 liraya da ağaç motoruyla böldürdüm ki, gayet ucuza mal oldu. Ama tabii ki, kömürle birlikte yakıyorum ki dayanma süresini uzatabileyim.

Su büyük şehirlere oranla çok ucuz. 4 er aylık periyodlarda bakılıyor saatlere ve 25 lira civarında geldi hep faturalarım. Dörde böldüğünüzde, çok az bir meblağ tutuyor yani. Şehirlerden daha pahalıya bile mal olsa değerdi, çünkü inanılmaz lezzetli suyumuz. Birgi, Bozdağ'ların hemen dibine konuşlanmış olduğundan karla beslenen su kaynakları şimdilik çok temiz ve zengin. Umarım hep böyle devam eder.

Burada yaşıyor olmaktan benden daha memnun olan bir birey var; köpeğim Goldie. Kendileri bir Golden Retriever olmalarına rağmen, artık bildiğiniz köy köpeği oldular. Allah korusun, içeri hırsız gelse kuyruk sallar, salyalarıyla adamı bayar ama, sesiyle baya bir bekçilik yapar hale geldi. Sabahları gezdirme ve parklardan dışkısını toplama derdinden kurtulduğuma da çok seviniyorum. Dahası, uçsuz bucaksız arazilerde geziyor olmaktan o da çok memnun. Hem, horozlardan tutun da eşeğe kadar geniş yelpazede arkadaş çeşitliliği var keratanın.

Aklıma gelenler şimdilik bu kadar. Sorularınız olursa, seve seve cevaplamaya çalışırım. Kalın sağlıcakla.

Eklenen Resimler
   
kazim polat Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön