Sayın Meyveli Tepe
Alıntı:
Bu reklamlar, o ülkenin adet ve göreneklerine göre hazırlanmış reklamlar. Bize tiksindirici veya yanıltıcı gelebilir…
|
Bu lafı anlamak bu kadar zor mu da lafı evirip çevirerek alakasız şeyler yazabiliyorsunuz?
Siz benim sorduğum soruların hiç birine yanıt vermeyip, hep demagojiye sığınırken, ben yine de sizin sorularınıza yanıt vermeye devam mı edeyim?
Son sorularınıza da yanıt verip bir daha yazmayacağım. Ancak uslubum biraz daha değişik olarak. Sizin tarzınızı deneyeceğim. Ancak bunu yaparken Murphy kanununun sonuçlarından da çekinmiyor değilim: “Birisiyle tartışırken dikkatli ol. Başkaları aradaki farkı anlamayabilir.”
IFPRI’nin nasıl bir kuruluş olduğunu ben buradan okudum.
International Treaty on Plant Genetic Resources for Food and Agriculture - Wikipedia, the free encyclopedia
Alıntı:
Transgenic Crops
IFPRI neither supports nor opposes genetically modified foods, however, the have released many publications on the potential impact of using transgenic crops…
|
Üstelik bu kurum International Seed Treaty-Uluslararası Tohum Antlaşması’nı tohumlarda genetik çeşitliliğin korunması amacıyla destekliyormuş.
Tabii size göre GDO’lu tohum üreten şirketlerden parasal yardım almış olmak tarafsızlığı yitirmek için yeterli olabiliyor. Bu parasal yardımın ne kadar olduğunu da bir yazsanız diyorum. Bütçesinin yüzde kaçıymış? Merak edenler çıkacaktır.
Bu kuruluşu sizin de desteklemiş olabileceğinizi hiç düşündünüz mü? MicroSoft ürünlerini kullanıyorsanız, paralarınız Monsanto’nun hisselerinden elinde bulunduran Bill Gates’e ordadan da Monsanto üzerinden IFPRI’ya. Bundan sonra Linux’a geçersiniz her halde. Nasıl beğendiniz mi demagojiyi?
Sizin gibi demagojiye devam edeyim.. Siz bir kurum için çalışıyorsanız, o kurumun insanları mahveden uygulamalarını desteklemeye teşne misinizdir? Herkesi böyle mi sanıyorsunuz? Bunlara cevabı ben merak etmiyorum artık. Belki başkaları merak eder diye soruyorum.
Anlaşılan IFPRI’nin raporunu “saymam, saymam”diyorsunuz. O halde Kütüphanesine rapor kösenler için bir rapor daha vereyim.
http://www.vnss-mission.gov.in/htmld...ISS_report.pdf
Bu rapor, Tata Institute of Social Sciences (TISS) yani Tata Sosyal Bilimler Enstitüsü’nün 2005 tarihli raporu. Üstelik bu raporu Organic Farming Association desteklemiş. Alın size organik tarımcıların katkıda bulunduğu bir rapor.
%5 örneklem ile 36 intihar vakası incelenmiş. Bunlardan sadece birisinin Bt pamuk ektiği ifade ediliyor. %5 örneklemin ne kadar önemli bir büyüklükte örneklem olduğunu İstatistikçi arkadaşlarınız söyleyebilir.
Bu rapaorun sonucu ne mi? Benim daha önce söylediğim sosyo-ekonomik faktörler. Okur yararlanırsınız. Sosyo-ekonomik faktörün önemini bu vesileyle öğrenirsiniz.
Daha pamukta yenilebilir bir şeyler olduğunu yeni öğrenen biriyle GDO’lu ürünleri tartışsam ne olur tartışmasam ne olur. Demagojiden başka bir şey olmayınca.
Her tartışmanın bir adabı olmalı. Bu konuda bunun olmadığı çok aşikar. Dolayısıyla, Zambialıların ölümüne sevinip sevinmediğinizi de merak etmiyorum. Bu tartışma tarzınızla ona da bir kulp bulacaksınızdır.
İster kaçtı deyin ister başka bir şey. Evet, daha önce de artık yazmayacağım diyip kendimi tutamamıştım. Bu sefer bu hatamı tekrar etmeyeceğim.
Selametle..