View Single Post
Eski 03-01-2013, 13:52   #363
Serpent
Ağaç Dostu
 
Serpent's Avatar
 
Giriş Tarihi: 29-10-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 236
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe Mesajı Göster
Ne şirket merkezinde ne de ifpri (Uluslararası Gıda Politikaları Araştırma Enstitüsü) dökümanında, bir GDO olması dışında, gıda ve politikaları ile hiç ilgili olmayan BT-Pamuk odaklı ve sonuç (Conclusion) bölümünde BT-Pamuğun Hindistandaki çiftçilerin intiharında hiç bir rolü olmadığını yazan raporun niye yazıldığı açıklanmamış. Biraz bayram değil, seyran değil durumu gibi sanki.

Ekim 2008 tarihli rapor, 29 Ekim 2008 günü şirket tarafından duyurulmuş. Duyuruda mutad olunduğu üzere gözyaşı dökülerek bu trajik olaylar anılmış ve yine sonuç bölümünden alınan; bt-pamuğun Hindistandaki çiftçi intiharlarında hiç bir rolünün olmadığı ve esasen bt-pamuğun Hindistanın tümünde çok etkili bir teknoloji olduğu yazılı.

Raporun bir kopyasını kütüphanemde bulunca daha önce "kös"müş olduğumu hatırladım. 2002-2007 arasında veriyi biraz da farklı bir yorumla analiz ettiğini söylüyordu. Her ne kadar 2007'den bu güne bir beş yıl daha geçtiyse de raporun bazı bölümlerini (Toward a Synthetic Conceptual Framework) özellikle de hipotetik bağlantıların gösterildiği şekli beğendiğimi hatırlıyorum.

Yanlız anlamadığım bir şey, sanki bu rapor birileri tarafından yazılmış, fakat sonuç (conclusion) bölümü beğenilmediği için birileri raporu hiç okumadan sonuç bölümünü silip yeniden yazmış ve bunu yayınlayın demiş gibi bir hisse kapıldım.

Raporun içeriğine geldiğimizde bunlardan bahsedeceğim.



Bir de böyle denmiş ya, bir bakalım;

IFPRI gibi rapor yazma kuruluşlarının faaliyetleri genelde başka kurumlar tarafından finanse edilir. Bazı devlet yardımları alırlar, yayınlarını para ile satarlar, endüstri ile iş birliği yaparak çalışmalarının fonlanmasını sağlarlar. Yine kendi dökümanlarından anlaşıldığı kadarı ile işbirliği yaparak kendilerini finanse eden şirketlerin bazıları, Syngenta, Du-Pont, Bayer, Monsanto, Basf, Dow, Unilever, Mars, Nestle, Kraft, Pepsico, Cargill. (Komiktir, bu şirketler aynı zamanda Kaliforniyadaki oylamada zorunlu etiketleme olmasın diye 45 milyon dolar reklam parası verenler).

IFPRI'nin gdo'lar ile ilgili bir sürü yayını var. GDO'ların ülkelere rahatça girip yayılması için tüm ülkelerin biyogüvenlik mevzuatlarını inceliyorlar, nerelerin değiştirilmesi gerektiğine, problemli veya uygun yerlerine işaret ediyorlar vs.

Yönetici ve çalışanlarının bir kısmı da kâh Monsanto ve Dupont'da kâh ifpri'da. Yani tarafsızlık filan yok, bayağı içiçe bir durum görünüyor.

Not: Hindistandaki çiftçi intiharları konusunu Nisan 2012'de yazmışım;

hiç ara verilmeden denilen (7 aydır bahseden olmamış) bu konuya dönüş de ilginç olmuş.


Böyle bir yanıtı zaten bekliyordum ve şaşırmadım. Öyle ya kendi görüşlerinin aksine çıkan raporlar hep ya GDO’lu tohum üretenlerin maşalarına ait ve GDO karşıtlarına yönelik bir komplonun içindeler.



Yine zarfa bakıp mazrufa bakmama durumu. O raporda yer verilen ve keza GDO karşıtlarının söylemleri olan istatistiklere (son 15-16 yılda 200 bin çiftçi intiharı sayısı) karşılaştırmalı olarak kim baksa, çiftçi intiharlarının Bt pamuk yüzünden olmadığı sonucunu çıkarabilir. Yani intiharların Bt pamuk yüzünden olmadığını anlamak için uzman olmaya bile gerek yok. IFPRI söz konusu şirketlerden para alsa ne yazar, almasa ne yazar. Üstelik bu kuruluşu Japonya gibi ülkesine GDO’lu ürün girişini yasaklamış ülkeler de destekliyorlar.


IFPRI örgütünün Bt pamuk ve çiftçi intiharları arasında bir ilişki olup olmadığını araştırması sizi niçin bu kadar rahatsız etti?

Sorum anlaşılmamış diyorsunuz. Siz bu konuda bir soru sormadınız. Bir hüküm tesis ettiniz; IFPRI örgününün üstüne vazife değil demeye getirdiniz. Gıda üretimi, sanayi tarımı ve hayvancılık daima birlikte ele alınan konulardır. Madem ki iddia Bt pamuk üretimiyle çiftçi intiharları arasında bir ilişki olduğu yönünde; bu araştırmayı bir gıda kuruluşun yapmasından daha doğal ne olabilir?



Verdiğim rakamlara bir itirazda bulunulamıyor. Bizatihi GDO karşıtlarının verdiği rakamları bile kabullensek Hindistan’daki çiftçi intiharları oranı yüzbinde 2 yi bulmuyor. Bizim ülkemizde tüm nüfus için bu oran yüzbinde 4. Yani bizim ülkemiz insanları Hindistan’daki çiftçilerden daha çok intihar ediyor. Hele hele Hindistan’ın tamamı ele alınırsa bu oran yüzbinde 10. Yani Hindistan’daki tüm topluma ait intihar oranı çiftçi intiharlarının 5 katı.

Bt pamuk üretimi öncesi gözlenen çiftçi intiharlarına ne demeli? Bu intiharlarda mı Bt pamuk yüzünden? Bununla ilgili niçin tek satır söz edilmiyor?

Bu istatistikler hep gözardı edilecek ve varsa da, yoksa da GDO tohum şirketlerinin komploları.

Bu istatistiklerle ilgili bir yanıtın hiç bir zaman verilemeyeceğini de biliyorum.


Bu arada, artık bir karar veriniz. Bt pamuk ile çiftçi intiharları konusunun buradaki başlık ile bir ilgisi var mı, yok mu? Bunun kararını elbette siz vereceksiniz. Çünkü konuyu buraya ilk getiren sizsiniz.

Görebildiğim kadarıyla #121, #197, #201, #313, #333 mesajlarınızda bu konuyu hep gündemde tutmaya çalışmışsınız. Şimdi de ne alakası var diyorsunuz.



Alıntı:
..."GDO'lu ise bilmek hakkımızdır" ifadesinin bazıları için çok rahatsız edici olduğunu kabul etmek gerek...
Kastedilen ben isem, beni hiç rahatsız etmiyor. Daha önceki yazılarımda açıkça belirttim. Bunu bilmek istiyorsanız bilin. Zaten yönetmelikte bu hak size verilmiş. Karşı da çıkmıyorum.

Ancak bu konudaki mesajlar okunduğunda, GDO’lu ürün karşıtlarının, bu ürünlerin üretimini ve kullanımını toptan yasaklatma arzusu içinde oldukları anlaşılıyor.

Benim karşı çıkışım benim haklarımın da kısıtlanmaya çalışılması yüzündendir.

Demagoji yapılacaksa ben de yapabilirdim, ama tevessül etmedim. Bu defaya mahsus demagojinin daha iyisini yapayım: Zambia devlet başkanının GDO’lu mısırı kabul etmemesi yüzünden açlıktan 3 milyon kişinin ölmesine rağmen, bazıları bir sevinç duyabiliyor. Bu ahlaksızca tutum bazılarının hiç umurunda değil.



Ben, GDO karşıtlığı yapılırken yanıltıcı argümanların, ajitasyonların veya sözde dünyayı kurtarmaya çalışıyoruz yaklaşımlarının bende yarattığı hayal kırıklığı nedeniyle bildiklerimi yazmaya çalışıyorum.


Pamuk yenmez diyor ve konuyla ne alakası var diyorsunuz.


Muhtemelen pamuk yağının (cotton seedoil) mutfaklık yağ tüketiminde önemli bir payı olduğunu bilmiyorsunuz. Keza, pamuk tohumu küspesinin de hayvan yemi olarak kullanıldığını muhtemelen bilmiyorsunuz. Pamuk yenmez diyip işin içinden çıkmaya çalışıyorsunuz. Hindistan’ın dünyanın önemli pamuk yağı üreticileriden biri olduğunu da ilave edeyim.

Şimdi çıkıp, Bt pamuk ile gıdanın alakası varmış, ben o yüzden çiftçi intiharlarını gündeme getirmiştim derseniz şaşmayacağım. Bu nedenle, konuyla ilgili olarak önce kararınızı veriniz: Bt pamuk üretimi ve çiftçi intiharları konu başlığıyla (Temiz Gıda Hareketi) alakalı mı, değil mi? Kararınıza göre devam ederiz.

Saygılarımla..

Serpent Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön