İstanbul'a gelir gelmez yine kaşıntı başladı.

Hemen yapımarketler ve Eminönü' ndeki çiçekçileri gezmeye başladık.
Dün Eminönü' nden, haziranda pembe çiçeklisini aldığım
leptospermum' un kırmızı çiçeklisini görüp aldım.
Geldiğimiz günlerde, apartmanımızdan 4-5 ay önce taşınmış bir bayanın (galiba taşındığı yer uygun olmadığı için) bahçede ölüme terkettiği bitkileri görünce şaşırmadım dersem yalan olur.
İçlerinde: Rhododendron, Açelya, Sarı çiçekli yasemin, Çeşitli sukulentler, hedere ve Kafur ağacıda vardı. Demekki balkonda bakıyormuş. Kimse ilgilenmediği için mevsimlik türler kurumuş, bunlarda can çekişiyorlardı.
İçlerinden, Açelya, Yılbaşı çiçeği, Rhododendron ve Kafur ağacı'nı eve aldım. Diğerlerinede bahçeye indikçe bakıyorum.
Şayet bahara kadar sağlıklı kalabilrlerse, bahçeme taşırım. Ama ben öncelikle,
Kafur Ağacı' nı ve Eminönü' nden aldığım Leptospermum' u götüreceğim.
Kafuru, bahçemde bulunan üç tane Solanum Pseudocapsicum' dan birinin yanına dikeceğim.
leptospermum
Cinnamomun camphora- Kafur Ağacı
Buda bahçemdeki üç
Pseudocapsicum-Kudüs Kirazı' ndan en bol meyveli olanı.
Not: Fotoğraf yerleştirmede bir hata oluştu. Kudüs kirazının aynı fotoğrafı iki kez yayınlandı. Özür dilerim.
