Evet ne yazık ki acı gerçekler bunlar. Her bir kelimesine üzülerek katılıyorum...
Fidanlık işletmecilerinin, çalışanlarının bile bonsaiyi bir ağaç türü sandıkları bir süreci yaşıyoruz ülke olarak.
Karamsar olmamak elde değil. Ama en azından, karınca kararınca, elimizdeki imkanlarla ufak da olsa birşeyler yapıp, toplanıp, kendimizi ve birbirimizi geliştirip, belki zamanla en azından yerel çapta bir miktar farkındalık yaratabiliriz. İnsanlar böyle etkinliklerin de yapıldığını görerek, öğrenerek, belki biraz umutlanabilirler, kendi hobileri, ilgi alanları için de cesaretlenip bu tür girişimlerde bulunabilirler. Ülkemizde bu tür entellektüel değerler ne yazık ki ancak böyle bireysel çabalarla, ancak bizlerin sayesinde gelişebilecek gibi görünüyor.
Bu tür konularda bizler duyarlı insanlar olarak bazı şeyleri görev edinmemiz gerekiyor. Elimizden gelenler ufacık şeyler de olsa belki sayımız çoğaldıkça bir fark yaratabiliriz...
Örneğin bugün Dünya Engelliler Günü ve ben bu akşam eşimle birlikte biletlerimizi üç hafta önceden aldığımız bir tiyatro oyununa, oyuncuların tamamını engelli arkadaşlarımızın, kardeşlerimizin oluşturduğu bir tiyatro topluluğunun sergileyeceği oyunu izlemeye gideceğiz.
Ve ellerimiz kanayana kadar onları alkışlayacağız.
Belki onların geleceğe umutla bakmalarına bir katkımız olur umuduyla...
|