Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi vasces
Buradan bir araştırma enstitüsünde saygı duyduğum ve ismini veremeyeceğim, seleksiyon çalışmalarında bulunmuş bir zatın sözüyle cümlelerimi sonlandırıyorum. "Yurtdışında yaptığımız gezilerde ceviz konusunda yaptığımız çalışmaları ve programları paylaştığımızda ve kendilerinin iş yapış şekillerini gördükten sonra 25 senedir yaptığımız şeylerin birçoğunun bugün yanlış olduğunu anlamış olduk" demesi aslında Türkiye'de bu işlerin nasıl yürüdüğünün ispatı.
|
Aslında çok güzel bir öz eleştiri yapmış kendilerini kutlarım, tanışıyorsanız da gidip elini sıkın.
Kendi öz eleştirisini yapabilene ne mutlu,
Ben bazı yazılarımda bazen değinirim ve eleştiri de alırım, biz bazı akademisyenlerin masa başındaki ya da dışarıdan aldığı fizibilite raporlarını kendi uygulamalarıymış gibi doğrusu buymuş gibi lanse ederek üreticiyi de inandırırlar üreticide inanır ve uygular, sonra üretici yaşadıkca gördükce yanlışları fark eder ama ekademisyenlere anlatamaz, hani bazen deriz ya bazı üreticiler var uzmanları geçmiş fakat ellerinde belge (diploma) yok, kimseye anlatamaz anlatsada kimse kaale almaz.
Bu öz eleştiri benim söylemlerimin bir kanıtı da olmuştur, ben akademisyenlerin ceviz konularındaki yazılarının makalelerin dışarıdan alıntı yapılarak yazıldığına inancım büyüktü, Yani yaşanan görülen tespitler olmadığı kanaatini de onaylamış oldu.
Cevize gönül veren benim bildiğim (Şu an hatırladığım) bir kaç akademisyen yaşar akça, mehmet sütyemez, selami bayrak, bunlar dışarıya giderek en azından uygulamaları yapılanları yerinde görerek ağacın kendisini görerek gelip burada bir şeyler yapmaya yazmaya başlamışlardır, bu süreçte 15 yılı geçmez.