Gelelim Gürcistan'a otomobil ile seyahat etmek isteyenler için yaralı olabilecek bazı bilgilere.
1. Gürcistan’a otomobil ile girmek için, green cart (uluslararası trafik sigortası) ve uluslararası sürücü belgesi gerekmiyor. Türkiye’deki sürücü belgesi Gürcistan için de geçerli kabul ediliyor. Ayrıca Araç Ruhsatının tercümesi, çevirisi gibi ek bir belgeye de ihtiyaç ve gereklilik yok.
2. Kasko sigrotanız var ise, mutlaka Gürcistan için kloz almanızı öneririm. Ben üç aylık bir süre için 60.- TL ek prim ödeyerek kasko kapsamına Gürcistan, Ermenistan ve Azerbaycan klozlarını da aldım.
3. Türkiye çıkışında ve Gürcistan girişinde pasaport, veya 1.- TL karşılığı Gümrük girişindeki kaymakamlık bürosunca hemen hazırlanan forum (bu form çıkışta türk polisince geri alındığından titizlikle saklanması gerekiyor) ve araç ruhsatının orjinalinin ibrazı isteniyor.
4. Araca ait ruhsatname kimin üzerine ise, gümrüğe giriş ve çıkışlarda o kişinin de araçta olması gerekiyor. Eğer ruhsatname sahibi araçta değil ise araç sahibi tarafından verilmiş araç kullanma vekaletnamesi ile bu vekaletnamenin Gürcistan’ın Türkiye’de ki temsilciliklerince onaylanmış İngilizce veya Gürcüce tercümesini bulundurması gerekiyor imiş.
5. Trafik denetlemelerinde sorun yaşanmaması için Sürücü belgesinin yanı sıra fotoğraflı bir kimlik belgesinin daha ibrazı istenebiliyormuş
6. Gürcistan’da şehirlerarası yol kalite ve standardı genellikle Türkiye’deki il yolları kalite ve standardında. Genellikle bir gidiş ve bir geliş şeklinde düzenlenmiş. Trafik tabelaları bizdeki gibi bol, büyük, gösterişli ve yaygın değil. Bu nedenle hazırlıksız yolculuklarda kaybolmak ve güzergah dışına çıkabilmek büyük olasılık.
7. Türkiye’de olduğu gibi düzenli yaklaşım mesafesi ve yerini işaretleyen levhalar çok az ve düzensiz. Bazen 30 - 40 km yol kat ettiğiniz halde böyle bir işaret ve levhaya rastlamamanız çok normal.
8. Euro dizel kalitesi Türkiye’den daha iyi. Fiyatı ortalama 2.33 Lari, Bizim paramızla 2.60 TL kadar tutuyor (05 Ekim 2012 itibariyle)
9. Benzin fiyatları da cinsine göre 2.12 ile 2.33 Lari arasında değişiyor. (05 Ekim 2012 itibariyle)
Fikir vermesi açısından pompa fiyatlarını gösterir tarife görüntüsünü aşağıya ekliyorum.
Gürcistan’da en yaygın akaryakıt firması Socar, ardından Wissol ve Gulf geliyor. Hepsinden de euro dizel aldım ve memnun kaldım. Adı sanı olmayan pek çok salaş istasyonda mevcut. Denemedim ama bana pek güven vermediler.
10. Araç parçası ve araç tamir, bakım hizmet ve servis hizmeti sağlamak kolay değil. Bu nedenle bakımlı bir araçla seyahat etmeniz yerinde olacaktır.
11. Otomobiller genellikle yaşlı ve eski model. Yabancı menşeyli araçlar içinde Mercedes, Opel, Ww gurubu otomobiller daha yaygın. Aracınız bu türden ise ve yaşı 10-15 in üstünde ise çıkma parça ve tamir hizmeti almanın zor olmayacağını umuyorum.
Birde yeni tip araçlar var. Çoğunluğu jeep türü. Ancak Türkiye’de pek görmeye alışık olmadığımız marka ve modeller. Dıştan gösterişli gibi görünüyorlar ise de bir çoğu ucuz tip uzak doğu menşeyli Daihatsu, Dacia, Hundai gibi. Öyle bildiğimiz Land Rover, Bmw x5, Aud Q7, Grand Cherokee türüne ben pek rastlayamadım.
12. Trafik polisleri oldukça donanımlı. Şehirlerarası yollarda Türkiye’ye göre çok daha fazla polis otosu mevcut. Polis araçları tek tip ve Skoda marka. Hepsi yeni ve aynı model. Karayolları üzerinde pek çok Avrupa ülkesinde göremeyeceğiniz estetik ve yenilikte, tamamen camla kaplı içleri görünen ofis ve bürolar var.
13. Gürcistan yollarında 1500 km den fazla yol kat etmeme rağmen, bir defa dahi genel bir denetleme, çevirme ve kontrol ile karşılaşmadım. Bu süre içerisinde hız kontrolü yapılıyor şeklinde sabit levha ve işaretlere rastladıysam bile fiilen yapılan bir hız kontrolü veya alkol denetimi ile karşılaşmadım.
14. Aksi belirtilmedikçe otomobiller için şehirlerarası yollarda hız limiti 80 km, şehir içinde 50 km. Ancak bunu aşağıya çeken çek çok uygulamada mevcut.
15. Trafik yaklaşım işaretleri Gürcüce ve Latin harfleri ile iki ayrı dilde düzenlenmiş. Bu bakımdan pek sıkıntı yaşanmıyor. Rakamlar uluslararası standartlara uygun olarak Latin Rakamları ile düzenlendiğinden, problem yaşanmıyor.
16. Sarp kapsından girdikten kısa bir süre, sonra şehirlerarası yolların kenarında, zaman zamanda üzerlerinde bolca inek ve evcil domuzlar ile karşılaşmanız mümkün. Bu durum Batum, Kobuleti, Supsa, Poti, Samtredia, Kutasi, Bakurcixe, Kaheti gibi orman ve ağacı bol bölgelerde çok yaygın. Domuzlar da en az inekler kadar umarsız. Ne kornadan irkiliyor, ne de araçlardan çekiniyorlar.
17. Son olarak ön koltuklarda emniyet kemeri takmanın mucburi olduğunu belirteyim.
Şimdi sıra geldi biraz da trafik akışına ve gürcü şoförlerin durum ve davranışlarına.
Gürcistan gezisine başlamadan önce internette bakınırken, gürcü şoförlerin hızlı olduğu yolunda bir bilgiye rastlamış ama üzerinde hiç durmamıştım.
Sarp kapısından geçip Batum’a gelinceye kadar bu konuda pek bir fikrim oluşmadı. Zira yolun bir bölümü rampa çıkış ve inişli aynı zamanda virajlı ve kamyon ve tır’lar ile dolu idi. Pek hızlanma ve sollama durumu yaşamadık. Ancak Batum çıkışından sonra Gürcü şöförlerin ne olduğunu anlama ve değerlendirme fırsatımız oldu.
Bunlara hızlı demek yeterli değil. En hafif bir ifade ile deli demek tam yerinde olacaktır. Deli kelimesi bile çok az kalıyor.. Kaçık veya psikopat demek daha uygun olacaktır diye düşünüyorum. Zira sürücülerin hemen hepsi sollama meraklısı. Önünde hiçbir araç gitmesine tahammülleri yok. Yollar tek gidiş ve tek geliş olmasına, trafik işaret ve çizgileri ile araç sollamanın yasak olduğu her noktada sizi sollayan en az birkaç Gürcü şoförle muhatap olmanız kaçınılmaz bir alın yazısı. Gürcistan’a girişimiz seçimlerin bir gün öncesine gelen Pazar günü idi. Sarp’tan 500 km uzaktaki Gürjaani’ye kadar yol çok ama çok dolu idi. Sanki Gürcistan’ın tüm otomobil, minibüs ve dolmuşları bu yola çıkmış gibiydi. Tek gidiş tek gelişli yolumuzun, sollamanın her iki yönden de yasak olduğu her noktasında, beni solamaya çalışan, bu yetmezmiş gibi beni solamaya çalışanı da solamaya çalışan, aynı şekilde karşıdan geleni solamaya çalışan, karşıdan geleni solamaya çalışanı da solamaya çalışan, dolayısı iki şeritli yolda bir an için altı aracın yan yana olduğunu ben ne Türkiye’de ne de başka bir yabancı ülkede hiç yaşamadım. Ancak gördüm ki bu, Gürcistan da son derece normal bir durum.
Bir gidiş bir gelişli ve sollamanın yasak olduğu yolda, 3 gelen ve de 3 giden aracın 50-100 metre mesafe içinde burun buruna gelmeleri aynen bir kabus. Bende dahil bu 6 aracın kısa süre içinde kendi gidiş şeride nasıl sığabildiklerini hala çözebilmiş değilim.
Adamlar sollamaları çok hızlı bir şekilde yapıyorlar. Örneğin 60 km ile giden, arkamdaki şoför arka tamponumun dibinden fırlayıp beni 90 km ile geçerken, onun bir arkasındaki de beni ve beni sollayanı 110 km ile geçmeye çalışıyor. En az 300-500 defa böyle solama durumu yaşadıysam her geçildiğimde hatırı sayılır bir şekilde frenleme yaptığımdan mı bilemiyorum, çok şükür hiçbir kazaya karışmadığım gibi bir haftalık seyahatim süresince yaşanmış bir trafik kazasına da şahit olmadım.
Gürcistan'da trafikte tehlike yaratan vasıtaların başında minübüsler geliyor. Renkleri şehir içinde sarı, şehir dışlarında genellikle beyaz veya mavi. Çoğunluğu Ford transit marka. Az da olsa Mercedes marka olanları da var. Bir de komik görünüşlü Stalin döneminden kalma otobüsler var.
Ford transitler Türkiye'de de üretilen çok yakından bildiğimiz araçlar. Ancak Gürcistan'dakilere sanırım uçak veya lokomotif motoru takılı. Ne yetişmek ne de geçmek mükün. Yok böyle bir şey. Dağ, viraj, rampa bilmiyor allah ne verdi ise gidiyorlar. Mercedes marka olanlar ondan da hızlı.
Bir de resmini çekme imkanı bulamadığım II. Dünya Savaşından kalma aşağıdakilere benzer kamyonlara şehirlerarası yollarda sıkça rastlanıyor.
Tipine modeline bakıp aldanmayın, tam yükle rampa tırmanırken bile bu araçları sollayıp geçmek bayağı kolay olmuyor. Oto yolda 110 km ile giderken beni sollayıp geçmek isteyenlerden biride bu tip bir şeydi.
Gürcistan’da ki ilk günümde yolları pek bilmediğim için kamyon, tır, vs ağır vasıta hariç hep önümdeki aracı takip etmeyi tercih ettim. Ancak takip ettiğim aracın kuyruğunda en fazla 15-20 saniye kalabiliyordum. Zira önümde giden bu süre içinde birkaç defa solama girişiminde bulunuyor ve bir öne geçiyordu. Arada ki boşluğu ise arkamdan gelen bir veya iki araç beni sollayıp anında dolduruyordu. Yani bir Gürcü şoförü 15-20 saniyeden daha fazla takip edebilme şansımın olmadığını öğrenmiş oluyordum.
Şaka gibi desem yetmez, kabus desem az gelir, adeta azrail ile baş başa gibiydik. Bu yoğun trafikte ana yola hiç bakınmadan sağdan, soldan giren veya atlayanlara, tarladan çıkıp yola dalanları hiç saymıyorum.
Eşimin bir dikkatini çeken husus da Gürcistanda hiç eşeğe rastlamamış olmamızdı. Eşim dikkatini çeken bu husustan bana söz edince, ben de çok dikkat ettim bu memlekette eşek diye bir hayvan yok. Gerçekten yok. Sanırım eşeği bilmiyorlar.
Ertesi gün espirisi geldi tabiiii. Bütün eşeklere ehliyet verilince, tarlada, ahırda eşek bulmak kolay olmuyor. Hepsi direksiyon başına geçmişler…
DEVAM EDECEK